Reisin Son Hamlesi EFRİN!

Kasım Koç (22-01-2018) Eski Şam’da yer alan Emevi Camisinde Reis, “Namaz kılmak istiyorum” dedi.
Alkışlar koptu… şakşakçılar şakşakladılar…
Alkışlar Reisi Şam’a götüremedi…
Namazda kılamadı, kıldırmadılar Emevi’de. Reis üzüldü, bu üzüntülerden insanların önüne çıkamaz oldu, kapandı Saraya.
Haydutlar, Kobani’ye saldırıp, kelle kesmeye başladıklarında, Reis kendine geldi.
Saray’ın içerisinde kükredi, “kılıcınız keskin olsun” dedi Reis.
Yeniden şak şakçılar alkışladılar, ülkenin dört bir yanında şak şakların sesleri yankılandı.
Bu coşkuya kapılan Reisin iştahı yeniden kabardı, Emevi Camisinde namaz hayali geldi oturdu dizlerine, namaza oturdu.
Daha fazla dayanamadı, açıklama yaptı,“Kobani düştü düşecek” dedi.
Yeniden şakşakçılar ortaya çıktı şak şaaakkkk, şakladılar Reisi..
Kobani’nin düşeceğinin heyecanıyla coşmuştu Reis. Beklemeye koyuldu, bir ay, bir yıl..
Kürtler direndi, Kobani düşmedi …
Bu direniş karşısında Reisin çeteleri Hassake’de, Qamışlı’da, Kobani’de, Menbiç’de kaybettiler.
“Kobani düşecek” hevesi Reisin kursağında kalınca şakşakçılar,
“Vah vah” dedi şaşkınlıkla… Reis yeniden yataklara düştü.
Şak şakçılar yeni fikirleriyle Reisin çöken moralini yeniden diriltmeye başladılar.
Reis, yaşlı öküz misali son bir hamle daha yaptı, “Fırat Kalkanı” dedi, yeniden ayağa kalkarak.
Şakşakçılar, şak şak şakladılar Reisi.
Fırat Nehrin soğuk suları, Reisin hulyalarını aldı götürdü Basra Körfezinin derin sularına gömdü..
“Ammannn” dedi Şakşakçılar.
“Kobani de çöle gömüldük, Fırat hareketi nehrin suların akıntısına kapıldı ama EFRİN var” dediler şak şakşakçılar.
Reisin gözlerinde tekrardan Emevi Camisi canlandı, “bu topraklar Kürtlerin değildir, Türk atalarımızındır” dedi.
Reis, Katır üzerinde kılıçla kükreyen ataları gibi, “Ansızın geleceğiz…” dedi.
Şak şakçılar, şaklatırdılar ellerini…
Ve gerçekten de Reisin dediğini yaptı ve ansızın, “bir gece ansızın” geldiler EFRİNE.
Şak şakçlılar şaklşakladılar… “Reis, sen çok yaşa…” dediler şakşakçılar…
Reis hızını alamadı, “Şehit de olacak, gazide, kanda dökülecek…” dedi kükreyerek.
“ansızın geleceğiz dedik, işte geldik” demeye devam ediyor Reis.
“bu hareketimizin adı, Zeytin Dalıdır ha…buda biline” dedi Reis..
Şakşakçılar ve Reis’in bilmedikleri, unuttukları bazı önemli, tarihsel şeyler elbette vardı..
EFRİN dağlarını gölgesinde bir şehirdir. Dağları da saklayan ZEYTİNDİR.
Zeytin ağaçlarını akıl edemedi şak şakçılar ve Reis.
EFRİN,
Kökleri derin bir Kürt toprağıdır…
Zeytin dalı elbette kırılacak ve bu kanlı dal Reisin ve şakşakçıların elinde kalacağı muhakkak…
Reisin, Efrin’e ansızın gelişi neyi yaratacak Kürtlerde:
Efrin Zeytini Diyarbakır’a, Süleymaniye, Şengale uzanacak…
Kürt elleri Zeytinle birleştiğinde, o vakit vay ki halinize…
Reisin başlattığı, “Afrin Zeytin Hareketi”
Kürtleri kendi içerisinde yeniden büyük hamle yaparak ulusal birliği yakalayacağını Reis göremedi..
Şak şakçıları ve Reisin zeytin hikayesinin sonunu belli…
Lakin,
Biz yinede Reisin son halini bekleyip görmekte fayda var…
Emevi camisinin Musalla taşın üzerinde Reisi görmek de varmış…
Şakşakçılar, Emevi Camisinde Reisin cenaze namazını kıldırdıklarında,
“Önemli olan Emevi camisinden Reisimizin içeri girmesiydi…”
“Ölüde olsa ansızın Emevi Camisine de gele bilmektir…”
Emaviden yükselen “Amin..” sesleri duyar gibi oluyorum