Demokratik Haklar Federasyonu (DHF)’nun da destekleyicisi olduğu 1 Mayıs Mahallesi Festivali kapsamında , “Yıkımlara, Yozlaşmaya ve Uyuşturucuya Karşı 37 Yılında 2 Eylül Ruhuyla Mücadeleyi Büyütüyoruz” şiarıyla yapılan yürüyüşte 2 Eylül Direnişi’nde hayatını kaybeden 12 kişi anıldı
İSTANBUL (03-09-2014)- 1 Mayıs Mahallesi Festival Komitesi’nin çağrısıyla Cennet Düğün Salonu önünde bir ara gelen kitle “Yıkımlara Yozlaşmaya ve Uyuşturucuya Karşı 37. Yılında 2 Eylül Ruhuyla Mücadeleyi Büyütüyoruz” açılan ortak pankartla 18 Mayıs Caddesi’nden 30 Ağustos Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi’nin önüne yürüyerek 2 Eylül direnişi’nde hayatını kaybeden 12 kızıl karanfil anıldı.
Festival örgütlenmesine destekleyici olarak katılan Demokratik Haklar Federasyonu (DHF)’da “Katliamları Unutma Unutturma” pankartıyla yürüyüş kortejinde yerini aldı.
Yürüyüş sırasında “Önderimiz İbrahim Kayapakkaya” , “2 Eylül şehitleri ölümsüzdür” , “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz” , “Yaşasın 2 Eylül direnişimiz” , “Rojava’da düşene dövüşene bin selam” sloganları attıldı.
Halk komünal yaşam sürdürüyordu
Lisenin önüne gelindiğinde 2 Eylül direnişi’nde ve Gezi Ayaklanması’nda katledilenlerin isimleri okunarak “Yaşıyor” sloganları atıldı.
Yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında, 37 yıl önce 1 Mayıs Mahallesi’nde bilimsel sosyalizmle donanmış olan devrimcilerin ve halkın komünal yaşam sürdüklerini, bu ortak yaşam mücadelesine faşizmin kayıtsız kalmayarak katliamlara giriştiği belirtildi.
Basın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi: “Bundan 37 yıl önce bugün, emekçilerin ve devrimcilerin büyük bedeller ödeyerek kurduğu ve adını aynı yıl Taksim’de yaşanan katliamdan alan 1 Mayıs Mahallesi’nde 12 emekçinin be devrimcinin şehit olduğu bir katliam yaşandı. Daha iyi bir yaşam uğruna yaşadıkları topraklardan kopartılan insanlar İstanbul Metropolu’nun kenar semtlerini yaşam alanı olarak seçmişlerdi. Ellerindeki son birikimlerini kafalarını sokabilecekleri gece konduya yatıran bu insanlar kısa sürede faşist sistemin hedef haline geldiler. Özgür demokratik ve insanca bir yaşam idealinde başka ideali olmayan bu emekçi topluluklar dönemin devrimci gençlerininde örgütlenmesi ile gayri ihtiyari kapitalist sömürü sistemine karşı muhalif bir güç durumuna geldiler.
http://www.halkingunlugu.org/
