“MKP kadın sorumlusu” iddiasıyla tutuklu bulunan İzmir Demokratik Haklar Derneği üyesi Eylem Yıldız, gönderdiği mektupta “Yargılayanlar mı terörist, yargılananlar mı?” diye sordu.
İZMİR- (19 Mart 2013) “MKP operasyonu” adı altındaki soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tukuklanan Eylem Yıldız, Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nden gönderdiği mektupta, soruşturmadaki hukuksuzluklara dikkat çekti.
Eylem Yıldız, mektubunda kendisini tanıtırken, “Her gün televizyonlarda ve basında ‘Terör Örgütlerine Yönelik Operasyon’ başlığı altında milyonlarca insanın, insanca yaşama kaygısının yön verdiği Demokratik Haklar Mücadelesi’nin ‘bağışlanamaz, korkunç suçlar’ gibi gösterilmesi sonucu tutuklanan, ülkemizde şu anda sayıları on binlere varan ‘teröristlerden biri’yim” dedi.
Bu ülkede demokrasinin varlığına kimsenin inanmadığını belirten Yıldız, insanların “suçlu olabileceği şüphesi” üzerinden keyfi bir tutumla yargılandığını kaydetti.
Yıldız, demokratik ve yasal kurumlarda faaliyet gösterenlerin polis fezlekeleriyle tutuklandığına dikkat çekti, kendisinin de İzmir Demokratik Haklar Derneği üyesi olduğu, kadınlara yönelik şiddet, baskı ve ayrımcılığa karşı mücadele yürüten Demokratik Kadın Hareketi’nin faaliyetlerine katıldığı için tutuklandığını anlattı.
Eylem Yıldız, yurt içinde ve yurt dışında kadın kurumlarıyla yaptığı telefon görüşmeleri, Demokratik Kadın Hareketi Bülteni ve flamalarını göndermek için Avrupa Demokratik Kadın Hareketi üyeleriyle telefonda görüşmesi, bültenin gönderildiği il, ülke ve ödemelerin listesini tutması nedeniyle “sıradan olmayan bir MKP terör örgütü üyesi olmak”, “MKP terör örgütünün kadın sorumlusu olmak” ile suçlandığını bildirdi.
SAYGI GÖRMESİ DE ÖRGÜT ÜYELİĞİNE DELİL!
İddianame henüz hazırlanmadığı için “örgütsel kariyerine” neyin ekleneceğini tahmin edemediğini belirten Yıldız, savcılık sorgusunda “peki sana neden bu kadar saygı gösteriliyor” gibi ibretlik sorularla karşılaştığını da anlattı.
Telefon dinlemelerde örnek aktaran Yıldız, şöyle dedi: “Bir dernek üyesini, derneğimizin aylık üye toplantısına davet ettiğim telefon görüşmesinde, üyemizin ‘Dora’ adlı köpeğinin dosyalara ‘Rosa’ adlı şahıs olarak (yurt dışı ile bağlantımın bir göstergesi olmalı) geçtiğini, ‘kim bu Rosa?’ sorusuna cevap vermemin beklendiğini aktarmakla yetineyim.”
Yıldız, “Yargılanan kişilerin tüm hayatı, emniyet tarafından düşmanca niyetlerle, uydurularak, çarpıtılarak hazırlanan ortam dinlemeleri ve telefon görüşmelerinin tek somut karar olarak gösterilmesiyle şekillenmektedir” dedi.
Aynı operasyonda aynı gerekçelerle Ankara’da tutuklanan dört arkadaşlarını serbest bırakıldığını ve bunun emsal olması gerektiğini belirten Yıldız, ancak İzmir, Adana ve Dersim’de tutuklanan toplam 28 dernek üyesinin hala aynı gerekçelerle cezaevinde bulunduğunu kaydetti.
KİM TERÖRİST?
Yıldız, soruşturmadaki gizlilik kararına da tepki göstererek, “İşlediğimiz söylenen suçun, somut verileri olmadığı halde soyut bir değerlendirme ile hakkımızda somut kararlar alacaklar” dedi. Yıldız, ekledi: “Şimdi soruyorum sizlere? Özgürlüğün tutsak edildiği, dışarının her gün kocaman bir hapishaneye dönüştürüldüğü ‘modern- demokratik’ çağımızda kim içeride kim dışarıda? Hapsedilenler mi tutsak yoksa hapsedenler mi? Yargılayanlar mı terörist, yargılananlar mı? “Sözün bittiği, kelimelerin gerçekleri kovalamaktan bitap düştüğü noktadayız. Ya hep birlikte haksızlıklara boyun eğerek insanlıktan çıkmayı göze alacağız ya da hep birlikte tüm anti-demokratik uygulamaları, hukuksuzluğu ve adaletsizliği teşhir edeceğiz! Baskı ve zorla tutsaklaştırılamayan tüm zorunlu tutsakların özgür bilinciyle herkesi bugününe ve ortak geleceğimize sahip çıkmaya davet ediyorum.”
Etkin Haber Ajansı
