Türkiye’ye Tatile Gitmeyin! Turizmi Boykot Edin!

boyAvrupa Halklarına Çağrımızdır:

Türkiye’ye Tatile Gitmeyin! Turizmi Boykot Edin!

Avrupa (26-04-2016) 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP’nin başarısını tanımayan ve hazmedemeyen tekçi ve faşist zihniyetin sürdürücüsü Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kürt halkına, ilerici, devrimci güçlere ve kendisine muhalif olan herkese savaş açtı. Devlet ve IŞİD işbirliği ile yapılan Suruç ve Ankara katliamları, HDP bürolarının kundaklanması, sokaklarda estirilen terör ve tutuklama saldırıları ve Kürt kentlerinde askeri abluka, tehdit ve saldırılarla gidilen 1 Kasım seçimlerinde de başkanlık için istediği sonucu alamayınca imha, inkâr ve savaş politikalarını daha da tırmandırdı ve katliamlarını 90’lı yılları aratacak düzeyde devreye koydu.

Başta Kürdistan olmak üzere Türkiye’de muhalif olan hiç kimsenin yaşamı güvencede değildir. Türkiye ve Kürdistan’da yaşayan halklar, Erdoğan/AKP faşist iktidarının zulmü altındadır.

Faşizmin iktidarda olduğu, insan hak ve ihlallerinin sürekli arttığı ve insanların yaşam hakkının dahi olmadığı bir ülkeye tatile gitmek, o rejimi desteklemek ve güçlendirmek anlamına gelmektedir. Bundan dolayı Avrupa’da çalışma yürüten göçmen kurumları olarak Avrupa halklarına, Avrupa’da yaşayan göçmen işçi ve emekçilere Türkiye’ye tatil yapmamaları ve “Turizm Boykotu”na katılmaya çağırıyoruz.

Türk Devleti, Kürt halkına karşı topyekûn bir savaş yürütmektedir.

Türk Devleti, Cizre, Sur, Silopi, İdil, Nusaybin, Şırnak, Yüksekova’da olduğu gibi, halkın katılımıyla yönetimi esas alan Özyönetim istediklerinden dolayı Kürdistan kentlerini tanklarla bombalayarak yerle bir etmektedir. Aylarca süren sokağa çıkma yasaklarıyla, sokağa çıkan insanları kurşunlayarak halkın yaşam hakkını elinden almaktadır. Yerle bir ettiği Kürt kentlerini kamulaştırma adı altında, halkın malını mülkünü elinden almaktadır. Temmuz 2015’ten bu yana süren saldırılar sonucu 400 bin kişi zorla göç ettirilmiştir.

Türk Devleti, Demokratik Hak ve Özgürlükleri Rafa Kaldırmıştır!

Kendisini Hitler’le kıyaslayan, diktatörlüğünü ilan eden Erdoğan, mücadele ile elde edilen her türlü demokratik hakkı ortadan kaldırmış bulunuyor. Toplumu kendisi ve karşı taraf olarak bölme ve gerilim siyasetiyle iç savaşa sürükleme çabasını sürdürüyor.

Türkiye’de yargısız infazlar, işkence, toplanma ve gösteri hakkına yönelik müdahaleler, düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, konut dokunulmazlığı, kadına ve çocuklara yönelik şiddet, ekonomik ve sosyal haklardaki kayıplar gibi hak ihaleleriyle faşizm tahkim edilmeye çalışılıyor.

Türk Devleti, IŞİD’i Desteklemeye Devam Ediyor!

Suruç, Ankara, İstanbul, Paris, Brüksel katliamlarında olduğu gibi, dünya halklarını tehdit eden IŞİD barbarlığını Kobane direnişi ile geri püskürten Rojava Özerk Yönetimini devirmek için IŞİD’e her türlü desteği sunan ve ISIDi besleyip büyüten devlettir. Vahşette sınır tanımayan Türk Devleti, dünyanın gözleri önünde Cizre’de yüzlerce insanı bodrumlarda diri diri yakan devlet oldu. Bununla da kalmamış, Kürdistanı Kürtsüzleştirme politikalarına yenilerini de ekleyerek Maras Pazarcık özgülünde Kürt Kızılbaş coğrafyasına Mülteci Kampı adı altında IŞİD çetelerini yerleştirecekleri alanlar acarak, yeni Alevi katliamlarına zemin hazırlamaktadır.

Türk Devleti, muhalif güçleri hapislere dolduruyor!

Türk Devleti, muhalif kesime yönelik saldırıları ve tutuklama furyasıyla da sürdürüyor. DBP’ye, HDP’nin seçilmiş belediye başkanlarına, meclis üyelerine ve aktivistlerine yönelik yaygın bir tutuklama saldırısı sürüyor. Kürdistan’daki belediyeler basılmakta ve çalışmaları fiilen engellenmektedir.

Türkiye çapında yürütülen operasyonlar ve tutuklamalarla devrimciler, gerçekleri halkla buluşturmaya çalışan gazeteciler, hukukçular, insan hakları savunucuları, öğretmenler, doktorlar, kısacası faşizme boyun eğmeyen herkes “bir gece ansızın” terörist olarak damgalanabiliyor ve tutuklanıyor. ”Bu suça ortak olmayacağız” dedikleri için akademisyenlere davalar açılıyor, gözaltına alınıyor ve tutuklanıyorlar.

İHD Diyarbakır Şubesi raporuna göre, 2016’nın ilk üç ayında 95’i çocuk 2.274 kişi gözaltına alındı, 30’u çocuk 547 kişi tutuklandı. 82 kişi gözaltında işkenceye maruz kalırken, 279 kişi devlet güçleri tarafından katledildi. Sadece Kürdistan kentlerinde Ocak-Mart 2016’a yaşanan hak ihlallerinin sayısı 8.127 olmuştur.

Toplumun değişik kesimlerinden milyonlarca insanın oy desteğine sahip ve tek muhalif parti durumunda olan HDP’yi meclis dışına itmek için, HDP’li vekillerin dokunulmazlığı kaldırılmaya ve tutuklanmaya çalışılmaktadır.

Türkiye’de hiç kimsenin can güvenliği yoktur. Devletin suçlarını görmeniz, duymanız, dile getirmeniz bile gözaltına alınmanızı, tutuklanmanızı, işkence görmenizi ve sınır dışı edilmenizi beraber getirebilir. Devletin koruduğu ve desteklediği IŞİD’in her an herhangi bir yerde Suruç, Ankara, İstanbul, Paris, Brüksel katliamlarında olduğu gibi, canlı bomba katliamlarıyla sizi de hedefleyebilir.

AKP/Erdoğan faşist diktatörlüğünün bütün vahşet politikalarına ve uygulamalarına dur demek, demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesini desteklemek için Türkiye’ye turizmi boykot edelim. Türkiye’ye tatil yaparak ekonomisine sunulacak destek, halklarımıza kurşun, bomba ve hapis olarak geri dönmektedir.

Faşizmin suçlarına ortak olmayalım. Türkiye’ye turizmi boykot edelim! 

Çağrıcı kurumlar:

⦁ AvEG-Kon – Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu

⦁ SKB – Sosyalist Kadınlar Birliği

⦁ NAV-DEM – Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi

⦁ TJKE – Tevgara Jinen Kurd Eurpa

⦁ FKE – Federasyona Komele Ezidiya

⦁ FEDA – Demokratik Alevi Federasyonu

⦁ FCIK – Federayona Civaka Islami

⦁ YXK – Yekitiya Xandevane Kurdistan

⦁ KCD-E –  Kongra Civaka Demokratika Kurde Eurpa

⦁ Cîwanên Azad

⦁ Komew – Kayıp ve Mağdur Aileleri Derneği

⦁ ADHK – Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu

⦁ Nor Zartonk

⦁ SYKP (Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi) Avrupa

⦁ Mezopotamya Özgürlük Partisi