ADHK; Yeni Yılda, Direnen halklar kazanacak!

2017 yılının tüm iṣҫi sınıfı, ezilen halklar ve ezilen uluslar iҫin; birlikteliklerin güҫlendiǧi, yeni ve daha güҫlü örgütlenmelerin yaratıldıǧı; siyasal bilincin daha yükseklere ҫıkarıldıǧı; özgürlüǧe bir adım daha yakınlaṣıldıǧı yıl olması umudu ve inancıyla; baṣarı dileklerimizi sunuyoruz

Tüm uluslardan işçi sınıfı ve emekçi halklara, kadınlara ve gençlere, federasyon, dernek, komite ve bileşenlerimize!

ADHK (29-12-2016) Bütün Dünya halklarının, sosyal, siyasal ve ekonomik yaṣamlarının iyiye doǧru gideceǧi umuduyla giriṣ yaptıǧı 2016 yılını, toplumsal sorunlardan kaynaklı ҫeliṣki ve ҫatıṣmalarıyla yaṣayarak geride bıraktıǧı bugünlerde; yeni bir yıla giriṣ hazırlıkları yapılmaktadır. Her yıl olduǧu gibi; bu yıl da, yaṣadıǧımız toplumların ezen ve ezilen kesimleri ve onların örgütsel kurum ve kuruluṣları kendileri aҫısından yılın bir deǧerlendirmesini yapar, hedeflerine, umduklarına ve planladıklarına ne kadar ulaṣtıklarını belirlerler. Belirlenen bütün hedeflere yaṣanılan yıl iҫinde ulaṣılamayabilir, kendi dıṣımızdaki ṣartlar da buna uygun olmayabilir, ama bu; umutlarımızı yitirmemize, hedeflerimizden vazgeҫmemize yol aҫmamalıdır.

Dünyanın gündemini, özel mülkiyete dayalı sömürü ve zulüm düzeni kapitalist sistem ve bundan kaynaklı sınıflar ҫatıṣması ve bölgesel savaṣlar belirlemektedir. Bu ҫatıṣmalarda, yer yer halkların lehine kazanımlar elde edilse de; inisiyatif henüz gelecekte, sınıfsız, sömürüsüz, sınırsız ve savaṣların olmadıǧı bir dünyada yeni yaṣam örgütleyecek olanların elinde deǧil. Kapitalist-emperyalist sistemin mülk sahipleri ve yöneticileri inisiyatifi ellerinde bulundurdukları sürece; daha fazla k‫âr elde etmek iҫin her türlü zulüm ve katliamı iҫinde barındıran savaṣlara baṣvurur, insanları yerlerinden-yurtlarından eder, katliam ve soykırıma uǧratır, nerede ve nasıl biteceǧi belirsiz göҫ yollarına düṣürür

2011 yılında Suriye‘de baṣlatılan savaṣ, 2016 yılında ABD, Rusya ve Avrupalı emperyalist devletleri ve TC devletinin hegemonya elde etme amaҫlı müdahaleleriyle daha da boyutlandı. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Katar ve Suudi Arabistan’ın her türlü maddi ve logistik desteǧi verdiǧi, batılı emperyalist devletlerin oluṣumunda rol aldıǧı faṣist IṢİD ҫete örgütünün bölgede gerҫekleṣtirdiǧi katliamlar ve benzerlerinin Avrupa’da gerҫekleṣtirilmesi,  insanları, kendi can güvenliklerinden baṣka bir ṣeyi düṣünemez duruma düṣürdü.

Öbür yandan, TC devletinin ve faṣist IṢİD ҫete örgütünün Kürdistan baṣta olmak üzere bölge halklarına karṣı gerҫekleṣtirdikleri katliam ve iṣgal hareketlerine karṣı kahramanca, özverili ve sonuҫ alıҫı mücadele yürüten Kürt ulusal direniṣ güҫlerinin ve müttefiklerinin baṣarıları halkların yüreǧinde taht kurmuṣ ve büyük sempati toplamıṣtır.

Bunları ve Rojava’daki baṣarıları da hazmedemeyen TC devletinin baṣı Tayyip Erdoǧan, bir zamanlar hocası ve ortaǧı olan Fetullah Gülen yandaṣlarının askeri darbe giriṣimini de bahane ederek, baṣta Kürt ulusal direniṣ hareketi, devrimci, komünist güҫler olmak üzere; Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki tüm muhalif güҫlere karṣı yoǧun baskı ve sindirme politikaları geliṣtirdi. Binlercesini tutuklattı, yüzlercesini katletti. Demokratik platformada mücadele yürüten Kürt siyasal ve örgütsel önderlerine yönelik yürüttüǧü tutuklama furyası hala devam etmektedir. Direnenleri, direnebilecek olanları örgütsüz ve önderliksiz bırakmayı ve diz ҫöktürmeyi hedeflemektedirler. Ama, bir defa özgürlük mayasıyla mayalanan bu direniṣ, kısmi yenilgiler alsa da, diz ҫökmeyecek ve özgürlüǧü elde etme hedefine ulaṣacaktır.

Avrupa metropollerinde yaṣayan insanlar da tedirginlik iҫindedir. Nerede ve ne zaman nasıl bir bombanın patlayacaǧı veya kamyonun kitlenin üzerine sürüleceǧi kaygısıyla yaṣamaktadırlar. El Kaide ve IṢİD gibi faṣist ҫete örgütlenmelerini yaratan ve besleyen kapitalist emperyalist sistemin efendileri; yaratılan bu korku ortamından yararlanarak; devleti militaristleṣtirmekte, hak ve özgürlükleri gasp etmektedirler.

Dünyanın gerҫeklikleri, bize, hiҫbir ṣey olmuyormuṣ gibi sessiz kalma lüksünü tanımıyor. Eǧer zulmü, sömürüyü, soykırım ve katliamları, insanların yer ve yurtlarından sürülmesini; kadınların erkek egemen sistem tarafından karṣı cinsinden birkaҫ kat fazla ezilip-sömürülmesini taciz ve tecavüze uǧratılmasını; LGBTİ bireylerinin hor görülüp aṣaǧılanmasını; eǧitim ve iṣ olanaklarının giderek zorlaṣtıǧı genҫliǧin geleceǧinin karartılmasını istemiyorsak; bu durumdan doǧrudan sorumlu olan kapitalist sisteme karṣı mücadele etmeli, bu mücadeleye öncülük yapmaya ҫalıṣan örgütlenmelerde yeralmalı, her türlü desteǧimizi sunmalıyız.

Dünyamızın tüm doǧal kaynaklarının ve zenginliklerinin ekolojik ve kimyasal yapısı bozulmadan insanlıǧın hizmetine sunulmasını; yiyecek ve iҫeceklerimizin doǧal yapısına müdahale edilmeden kullanıma sunulmasını istiyorsak; yine kapitalizme karṣı mücadele etmeliyiz. „Bir ṣey deǧiṣmez“ dememeli, insanlık tarihinde kitlelerin mücadeleleriyle kazandıkları hak ve özgürlükleri, yarattıkları toplumsal deǧiṣimleri unutmadan ve kendimize güvenerek hareket etmeliyiz. Dünyanın gündemini, yürüteceǧimiz sosyalizm  alternatifli mücadelemizle belirleyen bizler olmalıyız.

Tüm bu belirlemeler ıṣıǧında, yeni yılınızı kutlar, 2017 yılının tüm iṣҫi sınıfı, ezilen halklar ve ezilen uluslar iҫin; birlikteliklerin güҫlendiǧi, yeni ve daha güҫlü örgütlenmelerin yaratıldıǧı; siyasal bilincin daha yükseklere ҫıkarıldıǧı; özgürlüǧe bir adım daha yakınlaṣıldıǧı yıl olması umudu ve inancıyla; baṣarı dileklerimizi sunuyoruz.

Yeni Yılda, Emperyalizm kaybedecek, direnen halklar kazanacak!

ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)

Aralık 2016