Salih Müslim: “Türkiye’nin hırçınlaşmasının sebebi aldıkları yenilgiler”

Çekya’da gözaltına alındıktan iki gün sonra mahkemece serbest bırakılan Salih Müslim, Türkiye’nin zayıf gördüğü noktalarda saldırdığını söyledi

Brüksel (28-02-2018) PYD eski eşbaşkanı Salih Müslim, Çekya’nın başkenti Prag’da iki günlük gözaltıdan sonra ANF’ye konuştu Müslim nasıl gözaltına alındığını ve nelerle karşılaştığını anlattı

Salih Müslim, bir konferansa katılmak üzere gittiği Prag’da hafta sonu gözaltına alındı.  İki gün gözaltında tutulan Müslim, Salı günü çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı. Müslim, Türkiye’nin güç getirebildiği bulduğu noktalarda vurmak istediğini ancak başaramadığını belirtti. PYD eski Eşbaşkanına göre Türkiye, Efrîn’in Avrupa’daki sesini kısmak istiyor.

-Prag’a neden gittiniz ?

Özel bir konferans vardı. Yıllık olarak yapılıyordu. Kuzey Suriye’yi temsilen toplantıda bulunuyorduk. Çeşitli görüşmelerimiz oldu.

-Toplantının kaçıncı gününde gözaltına alındınız ?

Dördüncü gününde. Son gündü. Toplantı bitmişti, artık ertesi gün sabah dönmem gerekiyordu.

-Nerede aldılar sizi ?

Otelden aldılar

-Otele gelenler kimlerdi, ne gerekçe sundular ?

Çek polisiydi. Ama “elimizde sizi yakalama emri var” dediler. Mahkemeden gelen bir belgeydi.

-Talebin Türkiye’den geldiğini söylediler mi ?

Tabi ki söylediler. Türkiye devletinin talebi üzerine bu durumun yaşandığını belirttiler.

-Gözaltında nasıl bir muamele gördünüz ?

Normal bir prosedür uygulandı. Sorgu yoktu. Mahkemeye doğrudan çıkardılar. Ama gözaltı iki gün sürdü.

TÜRKİYE GEVŞEK BULDUĞU YERDE VURMAK İSTİYOR

-Uzun süredir Avrupa’dasınız, neden bu durumla Çekya’da karşılaştınız ? Ne düşünüyorsunuz ?

Türkiye’nin örgütlemesi, istihbarat ilişkilerine bağlıdır. Bazı yerlerde ilişkileri oluyor. Gevşek bulduğu yerlerde vurmaya çalışıyor. Türkiye istihbaratının bütün Avrupa’ya yayıldığını biliyoruz. Kürdistan veya Suriye’de yaptığı gibi askeri eylemleri Avrupa’da yapamıyor. Ancak yapabildikleri istihbarat oyunları ve ilişkileridir. Bazı yargı organlarını zayıf buldukları yerde yararlanmaya çalışıyorlar. Ancak Çek yargısı buna uyanıktı, oyun olduğunu biliyordu. Bu yüzden serbest bıraktı.

-Türk devleti, gözaltına alınmadan önce başınıza ödül koymuştu, yaşamınızı tehdit altında hissediyor musunuz ?

Şimdi Türkiye elinden ne geliyorsa yapabilir. Her zaman beklemek gerekiyor. Kirli oyunlarla zayıf gördüğü noktalarda yakalamak istiyor. İnsan avına çıkanlar ancak ilkelerden uzak yapılardır. Kriminal suçlu olanlar ancak böyle şeylerin peşine düşerler. Ama yargıda, bilhassa Avrupa’da bunun karşılığı yoktur.

ÇEKYA POLİSİNİN SIKI TEDBİRLERİ ŞÜPHE YARATIYOR

-Bırakıldıktan sonra şüphelendiğiniz ya da tehdit olarak gördüğünüz başka bir durumla karşılaştınız mı?

(Çekya) polisinin böyle sıkı güvenlik önlemi alması ve bunda ısrar etmesi bizde biraz şüphe uyandırdı. Demek ki bilmediğimiz ve polisin bildiği ama bize anlatmadığı bazı şeyler var. Muhakkak bu şekilde davranmalarının, Çekya’dan ayrılıncaya kadar bu kadar sıkı tutmaları ve refakat etmelerini altında yatan başka gerekçeler de var.

-Kelepçeli olarak çıkarılmanız yoğun tepkiye yol açtı.

İlk gözaltına aldıklarında kelepçe kullanmadılar. Sadece mahkemeye götürülme sırasında 15 dakika kadar kelepçe kullandılar. İtiraz edince, usulün böyle olduğunu söylediler. Başka bir anlam ifade ediyor mu bilemiyorum. Onlar için ediyorsa bilemem ama bizim için kelepçeli veya kelepçesiz olmak farklı bir anlam taşımıyor.

EFRÎN’İN SESİNİ KISMAK İSTEDİLER

-Gözaltına alınmanızın Efrîn’deki işgal ile bir bağlantısı var mı ?

Muhakkak vardır.  Türkiye’nin bu şekilde hırçınlaşması, oradaki zaferlere bağlıdır. Orada kaybediyorlar. Oradaki direniş çok görkemlidir. Şimdi Efrîn’in Avrupa’daki sesi biz oluyoruz. Oradaki insanların çığlıklarını, kadınların-çocukların sesi biz oluyoruz. Bizi susturmaya çalıştılar. Ama onu da başaramadılar. Başarısız oldular.

TÜRKİYE EFRÎN’İN DEMOGRAFİK YAPISINI DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR

-Konu Efrîn’e gelmişken. Türkiye, tüm dünyanın Suriye’nin en barışçıl ve güvenli yerlerinden biri olarak değerlendirdiği bir bölgeye neden saldırdı ?

Türkiye’nin bu kadar hırçınlaşmasının nedeni, başka yerlerde kullandığı DAİŞ gibi bir çok grup kaybetti. Kobanê’de yenildiler, Rakka’da yenildiler. Dêra Zor’da yeniliyorlar. Biraz bunu kurtarabilmek için, Efrîn son nokta oluyor. İdlib’de bütün terörist grupların Türkiye’ye bağlanmış olması da, onları zorluyor. Türkiye üzerinde bunlara bir çare bulması için baskı var. Şimdi onlar da sıkıştırıp Efrîn’e saldırmak istiyor. Bu Kobanê’den, Rakka’dan ve hatta Musul’dan kalan DAİŞ kalıntılarının hepsini toplayıp, örgütleyerek Efrîn’e saldırması durumu var. Bir de hem güneyden ve hem de batıdan saldıran başka gruplar var. Muhakkak Efrîn’i ele geçirerek, hem demografik yapıyı değiştirmek hem de kendi istediği güçleri oraya yerleştirmek istiyorlar.

-Peki bunu yapabilecekler mi? Başarabilecekler mi?

Hayır tabi. Halkın direnişi çok görkemlidir. Ne olursa olsun, hiçbir şekilde başaramayacaklar.

RUS-TÜRK İLİŞKİLERİ STRATEJİK DEĞİL

-Rusya neden böyle yaptı?

Masa altında başka çıkarları var. Gaz meselesi olabilir, boru hattı var. Ekonomik çıkarlar var. Rusya bunun için susuyordur. Rusya gerçekten kendi ilkelerini ihlal ediyor. Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma iddiasında bulunuyor ama Türkiye işte Şehba’yı ele geçirmiş. İşgal altındadır. Şimdi Efrîn’i de işgal etmek istiyor. Rusya’nın bunda bir sorumluluğu vardır ve artık bir şeyler yapması gerekiyor. Ama susuyor. Artık çıkarları ne ise.

-Türkiye-Rusya ittifakı sürdürülebilir bir ittifak mı?

Bence stratejik değildir. Bu bir çıkar meselesidir ve geçicidir. Türkiye onun başına bela olacak bir gün. Türkiye bu politikası ile bütün dünya barışı için tehdit oluşturuyor. Oradaki başaramadığı kirli istihbarat oyunları ile Avrupa’da sonuç almak istiyor. Hem oraları hem de Avrupa’yı karıştırıyor. Dünya buna dayanamaz, bir yerde mutlaka dur diyecektir.

CERABLUS VE BAB TÜRK İŞGALİ ALTINDA KALAMAZ

-Efrîn’in durumu Türkiye’nin daha önce işgal ettiği Cerablus ve Bab gibi bölgeleri nasıl etkiler? Buralar halen Türkiye’nin işgali altında.

Buralarda sadece Kürtler yaşamıyordu.  Karışıktı. Bu bölgeler için de bir gün gelecek.  Kimse susmayacaktır. Buralar Türkiye’nin işgali altında kalamaz.

-Son olarak, Suriye rejiminin Efrîn’e güç göndermesini nasıl izah ediyorsunuz?

Biz her zaman Suriye’nin bir parçası olduğumuzu söyledik. Suriye’den ayrılmak istemiyoruz. Onların bir görevi var. Sınırı korumak bir egemenlik meselesidir. Maalesef çok gevşek davranıyor.

-Neden? Güç getiremiyor mu?

Güçsüzler mi bilemiyorum. Ama ne azından Ruslardan onay almak istiyor olabilirler.  Bunun için de kirli oyunlar dönüyor.

Gazete Patika