SMF: Krizin Faturasını Biz Ödemeyeceğiz, Size Ödeteceğiz!

Ekonomik krize ilişkin Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) yazılı bir açıklama yaptı ”Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz, size ödeteceğiz” başlığı ile yapılan açıklamada, ”başta işçi sınıfı ve emekçiler olmak üzere bütün halkımızı egemenlerin yaratmış olduğu ekonomik krize karşı ‘Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz, size ödeteceğiz’ şiarını kuşanarak mücadele etmeye ve örgütlü mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.’ifadelerine yer verildi

SMF (16-08-2018) ABD emperyalizmi ile Erdoğan/AKP iktidarı arasında yaşanan gerilim, ABD’nin uygulamış olduğu siyasi yaptırımlar ve bunun sonucunda yaşanan ekonomik krize ilişkin Sosyalist Meclisler Federasyonu(SMF) bir açıklama yaptı.

‘’Krizin Faturasını Biz Ödemeyeceğiz, Size Ödeteceğiz’’ başlığı ile yapılan açıklama şu şekilde;

‘’Emperyalist/kapitalist sistem ve onun her bir yerdeki aktörleri olan işbirlikçi gerici iktidarlar, ekonomik ve siyasi buhranlar yaşamaya devam ediyor. Savaş, talan, sömürü, açlık ve yoksulluktan başka hiçbir yeteneği olmayan emperyalist/kapitalist sistemin her tarihsel süreçte farklı özgünlükler taşısa da, geçmişten günümüze yaşadığı krizler tamda onun kaçınılmaz yapısal bir karekterdir. Mülkiyet ve sömürü ilişkilerine dayalı kapitalist sistemin krizler yaşaması ve hak ettiği yer olan tarihin çöplüğüne gitmesi onun sınıfsal karekterinin doğal bir sonucudur. Tarihsel olarak sınıf mücadelelerinin doğal yasası bizlere bunu defalarca kez kanıtlamıştır.

Emperyalist/kapitalist egemenliğin stratejik aktörlerinden biri olan AKP/Erdoğan iktidarı da gerici sınıfsal karakterine uygun olarak ekonomik bir krizin girdabına girmiş durumdadır. Uluslararası emperyalist tekellerin çıkarları doğrultusunda ve göbekten bağımlılık ilişkisi realitesi, zor ve sömürü üzerinden gerici saltanatını ayakta tutmaya çalışan AKP/Erdoğan iktidarının, başta emperyalist bloklar arasında yaşanan çelişkilerde aldığı rol, oynadığı tutum olmak üzere içte ve dışta geliştirdiği bir dizi ekonomik ve siyasal tavır bugün yaşamakta olduğu ekonomik krizin başat nedenleridir.

Yaşanan ekonomik krizin temel nedenini şöyle ifade edebiliriz; ABD-Trump iktidarı ile AKP/Erdoğan iktidarı ilişkilerinde ekonomik baskıyla yaşanan keskin dalaş, biçimde rahip sorununda yansısa da, stratejik kopuş eğilimi taşıyan bu gerilimin esas nedeni AKP/Erdoğan iktidarının Rusya merkezli geliştirdiği ABD dışı stratejik ilişkilerdir. Bu ilişkiler ABD emperyalizminin hem bölge hem de genel stratejik çıkarları açısından terstir.  AKP/Erdoğan iktidarının Rusya emperyalizmiyle geliştirmiş olduğu bu ilişkiyi kabul etmeyen ABD emperyalizmi AKP/Erdoğan iktidarının burnunu sürterek hizaya getirip Rusya’dan kopararak,  teslim almaya çalışmaktadır. Yaşanan ekonomik krizin temel nedeni budur. Rusya merkezli Avrasyacı eğilimin güçlenerek egemenleşme dinamikleriyle ilerlemesi ve ABD’nin buna karşı refleksidir yaşanan sürecin özeti.

ABD emperyalizmi ile yaşamış olduğu kriz ekseninde, süreci burjuva bir ustalıkla ve manipülasyonlarla örerek krizin esas nedenini ve bizzat kendilerinin yaratmış olduğu gerçekliğini karartarak krizin ağır faturasını çeken geniş halk katmanlarını ‘millicilik’ ‘anti ABD’cilik’  vb. yalanlarla kandırarak kendisine yedeklemeye çalışmaktadır. Yaşanan sürecin kendisi hiçbir şekilde Erdoğan’ın anti-ABD’ci olduğu anlamı taşımamaktadır. Klikler arasındaki dengelere ve çelişkilere bağlı olarak Rusya merkezli Avrasyacı kliğin etkinleşmesi ve özelde de Erdoğan iktidarının ABD tarafından gözden çıkarılmasının bir sonucudur yaşananlar.

Yaşanan sürecin önemli nedenlerinden biri de kuşkusuz ki; Erdoğan iktidarının ABD ile Kürt politikasında yaşadığı çelişkidir. Bu bağlamda,  Erdoğan’ın bilinçli ve stratejik olarak ABD’ye karşı olmasının, ‘anti-emperyalist’ olmasının hiçbir temeli yoktur. Tersine cumhuriyet tarihi ve mevcut AKP/Erdoğan iktidarının bütün siyasal ekseni emperyalist güçlere bağlı gelişmekte ve biçimlenmektedir. Erdoğan’ın ABD’ye karşı Rusya’ya yanaşması anti-emperyalistlik değil, bir emperyalistin tahakkümünden öteki emperyalistin tahakkümünü tercih etmesi, onun himayesine girmesidir.

Krizin Faturasını Emekçiler Değil, Krizi Yaratanlar Ödesin

Her tarihsel süreçte olduğu gibi somutta da krizin ağır yükü ve faturası, işçi sınıfı ve emekçilere çıkarılmaktadır. Yaşanan krizin ağır yükü işçi sınıfı ve emekçilere sömürü, yağma, talan, açlık, yoksulluk, zam ve zulüm olarak yansımaktadır. İşçi sınıfı ve emekçiler olarak, kurtuluşumuz ne emperyalist programlar ve ne de gerici-faşist AKP/Erdoğan iktidarını savunmaktır. Kurtuluşumuz  ‘Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz, size ödeteceğiz’ diyerek ayağa kalkmak ve örgütlenmektir.

Sosyalist Meclisler Federasyonu olarak, başta işçi sınıfı ve emekçiler olmak üzere bütün halkımızı egemenlerin yaratmış olduğu ekonomik krize karşı ‘Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz, size ödeteceğiz’ şiarını kuşanarak mücadele etmeye ve örgütlü mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.’’