Ludwigsburg’da; Maraş’tan 19 Aralık’a, 19 Aralık’dan Roboski’ye Katliamlar ve Direnişler paneli yapıldı

Ludwigsburg (25-12-2018) İçinde kurumumuz ADHK’nın da bulunduğu demokratik-devrimci kurumlar tarafından “Maraş’tan 19Aralık’a, 19Aralık’dan Roboski’ye Katliamlar ve Direnişler” başlığı altında panel gerçekleştirildi
Yine bu gündem çerçevesinde daha öncede bu kurumlarla birlikte ortak miting yapıldı.
Panele konuşmacı olarak, biz ADHK, HDK-A, Maraş Girişimi ve Erdal Yıldırım katıldı.
Panel, bu katliamlarda kaybettiklerimiz şahsında devrim mücadelesinde yitirdiklerimiz için saygı duruşuyla başladı.
İlk konuşmacı olarak Maraş Girişimi adına katılan paneliste söz verildi. Konuşmasının tümünü Maraş Katliamı sürecini anlatarak ve bugün de aynı anlayış ve zihniyetin devam ettirildiginin altını çizdi.

İkinci panelist olarak, araştırmacı-yazar Erdal Yıldırım’a söz hakkı verildi.O da daha çok Türkiye’den yeni geldiği için o eksende bir konuşma gerçekleştirdi. Devletin yapısindan dolayı katliamlar zincirinin devam etttiğini,butür katliamların önlenmesinin ancak devrimci mücadeleyle mümkün olduğunun vurgusunu yaptı.
Iki panelistin konuşmasından sonra Ozan Emekçi iki güzel türkü söyledi. Ali Haydar yoldaş ve Özgürlük Mahkumlarını tüm kitle coşkuyla hep birlikte söyledi.
Ara vermeden panele devam edildi ve ADHK temsicisine söz hakkı verildi.
ADHK temsicisi özet olarak, kitleyi selamladiktan sonra,”Van cezaevindeki saldırılalara karşı ölüm orucu direnişini sürdüren Esat Naci Yıldım ve Kadir Karabak yoldaşların durumuna ve aynı zamanda Kürt hareketi önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecrite karşı gerek cezaevlerinde ve yurt dışında başlatılan açlık grevi sürecine ve Demokratik Toplum Konğresi eş başkanı ve HDP milletvekili Leyla Güven’in sağlık durumun daki ciddiyete dikkat çekerek,Tüm Politik Tutsaklara Özgürlük, Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur” diyerek duyarlılık ve sahiplenme çağrısı yaptı.
Ardında 19Aralık Cezaevleri Katliami süreci, Maraş Katliamı ve Roboski Katliamı üzerinde durdu.

Bununla birlikte genel olarak dünyada, Türkiye-Kuzey Kürdistan ve Avrupa’da ki yaşanan sürecin özetini yaptı. Ve yaşadığımız mülkiyetçi ve eşitsizlikler dünyasının ürettiği bu barbarlığa karşı, işçi sınıfı ve ezilen halklar için tek kurtuluş seçeneğinin sosyalizm olduğu” gerçeğinin altını çizdi.

Son olarak HDK-A temsilcisine söz hakkı verildi. O da konuşmasını Roboski Katliamı üzerinden, esasta Kürt hareketinin mücadelesi ve genel devrimci-demokrstik mücadele üzerinde yogunlaştırdı.Ve bu son konuşmacıdan sonra yarım saatlik ara verildi.

Panelin ikinci bölümünde Emekçi iki güzel türkü daha söyledi ve soru cevap bölümüyle panel sonuçlandırıldı.
Burada bu gündem çercevesinde iki başarılı- özellikle panel-etkinliğe kurumlarla birlikte imza attığımızı söyleyebiliriz.
Panel gerçekten de siyasi seviye olarakta nitelikli, kitlesel (250-300 civarında) ve her iki bölümü dikkatlice dinleyen,sonuna kadar ayrılmayan bir kitleyle gerçekleştirilen bir panel oldu. Genel olarak (kurum olarak da) çok olumlu tepkiler aldık.