Devrimin güncel ihtiyaçlarına devrimci bakış

‘’Kendi dükkanına’’ dair kaygıyla hareket eden grupçu hastalıklar mahallede ‘’bakkal’’ olmaktan ileri gidemez Reformist potadan kopmayanlar kırtasiyecilikten ileri gitmez Devrimci teori ve pratik birliği ekseninde, devrimci kaygılarla donanmış devrimci iradenin demokratik normlara dayalı ‘’birliği’’ ve ortak iradesi günün devrimci yönelimi ve kitlelerin devrimci arayışına yanıt olabilecek tek yoldur. Devrimci alternatif buradan yaratılır, buradan doğar.

BAKIŞ CAN (13-01-2020) Devrimci hareket sahasında büyük bir boşluktan söz etmek kabul gören ortak gerçeği bir kez daha ifade etmek olur. Bu sahanın doldurulmasına dönük mütevazı çabaların olduğu da göz ardı edilemez ikinci gerçektir. İki durum da dikkate değerdir. Birinci tespit objektif durumun ifadesiyken, ikinci olgu ise, birincinin işaret ettiği objektif durumu değiştirmeye dönük dikkate değer tutumdur…

Devrimci bir süreçten dem vurmak abartı olmaz. Bu sürecin içinde veya önündeyiz. İyi sayılabilir bir nesnel koşul var. Kitlelerin hareketi yoğundur. İşçi direnişleri küçük çaplı ama yaygındır. Toplumsal muhalefet değişik mecralarda değişik çelişki ve meselelere serpilmiş durumda gelişme eğilimiyle varlık göstermektedir. Bu genel hareket dağınık veya parçalı olmasından kaynaklı küçük gözükmektedir. Oysa bu ayrı-ayrı parça direniş ve hareketler birleştirildiğinde büyük bir kitle hareketinden, dolayısıyla elverişli devrimci durumun varlığından söz etmek abartı olmaz. Öncü-önder kuvvetler henüz yetersizlikler içindedir, zayıftır. Ancak gelişmesi için tüm sebepler mevcuttur. Önemli dinamiklerin varlığından bahsedilebilir. Nesnel devrimci şartların doğru orantılı olarak örgütlü devrimci harekete yansıması veya onunla birleşmesi tamamen mümkündür. Yetersiz ve zayıf olan devrimci hareket sahasının bilinçli devrimci çabalarla dirilmesi veya diriltilmesi hepten olanaklıdır. Zayıflığın aşılması bilinçli devrimci iradeye muhtaçtır, bu iradeyle devrimci alternatifin yaratılması zorunludur. Devrimci kitleler bu alternatifi aramaktadır. Bu ihtiyaç ihmal edilemez olanak ve devrimci fırsattır.

Devrimci iradenin ete-kemiğe bürünmesi şarttır. Devrimci alternatif buradan doğar. Bu, özellikle günümüz şartlarında salt bir partinin, bir örgüt ya da grubun tek başına kotaracağı bir sorun değildir. Devrimci alternatif devrimci güçlerin ortak iradesine muhtaçtır ve bununla vücut bulabilir. Devrim, bütün devrimci kuvvetleri devrimci alternatifin yaratılarak devrimci kitlelere sunulmasını, onların güveninin kazanılmasını emretmektedir. Devrimci güçlerin ‘’birliği’’, ortak mücadele pratiği ve birleşik iradesi, devrimci alternatifin mümkün olan aktüel ve zorunlu biçimidir. Bundan kaçınılamaz…

‘’Kendi dükkanına’’ dair kaygıyla hareket eden grupçu hastalıklar mahallede ‘’bakkal’’ olmaktan ileri gidemez. Reformist potadan kopmayanlar kırtasiyecilikten ileri gitmez. Devrimci teori ve pratik birliği ekseninde, devrimci kaygılarla donanmış devrimci iradenin demokratik normlara dayalı ‘’birliği’’ ve ortak iradesi günün devrimci yönelimi ve kitlelerin devrimci arayışına yanıt olabilecek tek yoldur. Devrimci alternatif buradan yaratılır, buradan doğar. Günün devrimci gerçeği budur. Bunu anlamayanlar burjuva ve burjuva reformist buzlu sularda donup kalmaktan ileri gidemez. Devrimci güçler, devrim ihtiyacının önümüze koyduğu ortak devrimci görevler ekseninde birleşmekten imtina edemez, etmemelidir. Devrimciler devrimde birleşmeli. Devrimci mücadele cephesi en küçük gücü dahil, bir tek dinamiğini ihmal etmemeli, etme lüksüne de sahip değildir…

Devrimci hareketin zayıflık durumu tek-tek devrimci parti-örgütlerin durumuna aynadır. Güçlü ve his edilir devrimci hareket cephesinin yaratılarak devrimci alternatifin yükseltilmesi elzemdir. Bu alternatifin ete-kemiğe büründürülmesinde tek-tek devrimci parti ve örgütün rolü tayin ediciyken, bilinçli tavır-tutumu ve iç dinamiği doğrudan etkilidir. Dolayısıyla, her devrimci parti-örgüt kendi iç dinamiklerini dizayn edip harekete geçirme, devrimci bilinç ve görevler doğrultusunda pekiştirerek biçimlendirmek durumundadır. Devrimci hareketteki boşluk devrimci parti-örgütlerin taşıdığı zayıflığın ürünüdür. Bu parti ve örgütlerin kendi dinamizm ve organizasyonunu sağlamlaştırması belirleyici unsurdur. Devrimci alternatifin yaratılıp yükseltilmesi sorumluluğuyla kendi yapımızı devrimci militanlık zemininde tahkim etmemiz zorunludur…

Pasifizm ve paslanmanın her türüne hücum edercesine saldırılmalı, devrimci militanlık parlatılarak kendiliğindenci kabuklar parçalanmalıdır. Hiçbir korku bilimsel gerçekliğe sahip değildir. Yenilmeyecek korku, yenilmeyecek düşman ve düşman saldırısı yoktur. Devrim cesaretten doğar. Devrimci korku tanımaz, baskıya boyun eğmez. Burjuvazinin saldırıları ne kadar korkunç olursa olsun köhnedir ve yıkılmaya mahkumdur. Devrimciler burjuvazinin her türlü saldırısını göğüslemeye ve püskürtmeye muktedirdir. Devrim için ölümü göze alanların korkacağı tek bir şey yoktur. Burjuvazinin hapsetme, yargılama ve her türden baskı silahları devrimci gerçeği yok edemez, devrimci irade ve mücadeleyi yenemez. Karanlık günlerin alt edilmesi keskin devrimci bilinç ve iradeyle mümkündür. Devrimcilerde bu bilinç ve irade vardır. Ne burjuvazinin faşist baskıları, ne de düşkünleştirilmişlerin aşağılık dişlemeleri, devrimcileri devrimden alıkoyamaz. Tutsaklıktır, esarettir, en fazla ölümdür. Devrimciler devrim için bunu dünden beri kabul etmiştir. Tutsak düşmüş esir alınmıştır, baskıların alasına maruz kalmış, göğüslerini gererek ölmüşlerdir…

Karanlığı yırtan, durup beklemek ve bocalamak değil, durmaksızın mücadele etmek ve aydınlığa doğru ilerlemektir. Karşı-devrimci burjuva karanlık güçler değil, proletarya ve devrimci halk kitleleri zafer kazanmıştır. Tarih bunu yazdı, bunu yazacak!…

Kıvılcım bozkırı tutuşturacak!…