Sınıf Teorisi ve Partizan’dan Londra’da Kaypakkaya sempozyumu

Sınıf Teorisi ve Partizan tarafından Londra’da “Geçmişten Günümüze Tarihsel Süreçleriyle Kaypakkaya’yı Anlamak” başlığıyla düzenlenen sempozyum başarıyla sonuçlandı.

Londra’da Sınıf Teorisi ve Partizan tarafından düzenlenen ve konuk katılımcı olarak yazar Faik Bulut’un da konuşmacı olduğu “Geçmişten Günümüze Tarihsel Süreçleriyle Kaypakkaya’yı Anlamak” başlığıyla 16 Nisan Pazar günü düzenlenen sempozyum başarıyla sonuçlandı.

50. ölümsüzlük yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya ve onun şahsında devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuyla başlayan ve yoğun katılımın olduğu panel, Sınıf Teorisi temsilcinin konuşmalarıyla devam etti.

Sınıf teorisi temsilcisinin konuşmasında ilk olarak “Bir tesadüf müdür bilemem ama Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya yoldaş önderi olduğu partiyi Ermeni soykırımının yıldönümü olan 24 Nisan’da kurdu. Ve Ermeni soykırımından ilk söz eden o oldu! Kaypakkaya yoldaş genelde milli mesele, özelde ise Kürt milli meselesi üzerinde de somut tespitlerde bulunup, Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkını savundu ve bunu partisinin bizzat programına dahil etti” dedi.

Konuşmasının devamında Sınıf Teorisi temsilcisi, “Kaypakkaya yoldaşın Kemalizm meselesi üzerinde ki fikirleri ve belirlemeleri, o dönem tartışma götürmez bir ilkti. Biz aslında Kaypakkaya’yı konuşurken geçmiş bir tarihi değil, bugün halen güncel olan ve yol gösteren bir gerçeği konuşuyoruz. Kısa süre önce “Şeyh Said’e yoldaş diyenlerle aynı mevzide olmayız” diyen ve komünist olduğunu iddia eden bir örnek üzerinden konuşmak istiyorum” diyerek şunları söyledi;

Mesela, Türk egemen sınıflarının devlet kurma girişimini ilerici-anti emperyalist değerlendirip desteklerken, bir başka millet olan Kürtlerin devlet kurma veya eşit hak talebine “gerici-feodal ve cumhuriyet düşmanı” diyebildiler. Ki, bu konudaki şovenist çizgileri ve tutumları halen devam etmektedir. Bu nedenle Kaypakkaya günceldir diyoruz. Kaypakkaya sadece sistemden radikal bir kopuş gerçekleştirmekle kalmadı. Devrimci hareket içerisinde de komünist bir kopuş sağladı. Yani devrim içinde devrim gerçekleştirdi! 

Kaypakkaya yoldaş ihtilalci komünizmin adıydı!

Sınıf Teorisi temsilci konuşmasının devamında özetle şunları söyledi;

“Kurucusu olduğu proleter öncünün ismini tartışırken de yoldaşlarına komünizmi hedef olarak gösterdi. Onun bu kopuşuna temel teşkil eden şey, devrimci Marksizm dediğimiz MLM’nin özü olan diyalektik materyalist metodu sıkı kavrayış ve kullanma neticesinde oldu. O dönemin program ve yol göstericisi ideolojik perspektife bu sayede ulaştı. Yaşamı ve halen güncel olan fikirleri uğrana yürüttüğü mücadelesi ve de yine bize devrettiği fikirleriyle zaten övgüye pekte ihtiyacı olmayan bir yoldaştı Kaypakkaya! Kaypakkaya yoldaş bu nedenle ezilenlere güven, gerici dünyanın hakim sınıflara korkunun adıdır! 

“Elbette ki hiçbir fikir ve teori olduğu yerde de kalmazdı. Ve söz vardır ya hani, derisini değiştirmeyen yılan ölürdü! Kaypakkaya’nın ortaya koyduğu çizgiyi dondurmak ona en büyük kötülüktür. Kaypakkaya yoldaş dünya koşullarını ve dünyanın bir parçası olan coğrafyamız Türkiye/Kuzey Kürdistan’ın soysal, ekonomik, siyasal koşullarını her yönüyle tahlil ve analiz ederken bilimseldi. Fakat öyle ki, Kaypakkaya yoldaşın tespitlerinden günümüze 50 yıl geçti. Bu süre zarfında, Dünya’da ve coğrafyamızda da birçok değişimler gerçekleşti. Kaypakkaya yoldaşın kullandığı ve bizlere büyük bir miras olarak bıraktığı diyalektik materyalist metot ile dünya ve ülkemizdeki yeni gelişmeleri analiz etmek gerekliydi. Ki, yoldaşları bu bilimsel metodu kullanmaları sayesinde proleter öncünün 1. kongresinde temelleri atarak, 3. ve sonra ki kongrelerinde ileri, doğru, önemli adımlar attılar. Böylelikle komünist perspektif sayesinde yaşadığımız ülke ve dünyayı zincirlerinden azat edecek tek ideoloji olan Komünist bir yürüyüşte ısrar ediyorlar.

“İşte, Kaypakkaya yoldaşın fikirlerini savunmanın özü tam olarak budur. Onun gibi cüretli olmak, onun gibi bilimsel yöntemi kullanarak cesaretli adımlar atmak. Bu komünistler için en büyük ihtiyaçtır”

Kaypakkaya başarmanın anahtarıdır

Sınıf Teorisi temsilcisinin konuşmasının ardından söz alan Partizan temsilcisi, “Komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaş sadece düzenden değil, düzen içi devrimcilikten de köklü olarak kopuşun adıdır aslında. O, faşizme karşı keskin mücadeleyi, halkın karşısında her türlü gerisi saldırılarla konumlanmış ve kuruluş ideolojisi Kemalizm olan gerici hakim sınıflara karşı başlattı. Kaypakkaya yoldaş başarmanın anahtarı ve tıkanan yolları açmanın kilidi olup, yolumuzu aydınlatarak fikren halen güncel bir ışıktır!” ifadelerini kullandı.

Partizan temsilcisi konuşmasına şöyle devam etti;

“Türk hâkim sınıflarınca, ihtilalci komünizmin en tehlikeli temsilci olarak kabul edilen ve mahkemeye dahi çıkarılmadan katledilmesi “uygun” görünen önder

Kaypakkaya yoldaş gibi, her yönüyle köklü bir kopuşu gerçekleştiremeyen Komünistler başarıya da asla ulaşamayacaklardır!

“Başarma yolunda emin adımlarla ilerleyen Kaypakkaya yoldaşın ardıllarına selam olsun!”

Bulut: Kopuşta Kaypakkaya farklı yerde durmakta

Panelin son bölümünde, yazar Faik Bulut “1968’de Dünya’da Gelişen Devrimci Durum, Bunun Türkiye’de ki İz Düşümü ve Kaypakkaya” başlıklı bir sunum yaptı. Bulut, “68’in bir itiraz, sosyal, kültürel, sanatsal gibi birçok alanda devrimdi 68 ve kuşağı. Daha sonra ülkemizdeki iz düşümü 72 radikal bir kopuş gerçekleşti. Bu kopuşta Kaypakkaya daha farklı yerde durmaktadır” dedi.

Panel soru-cevap bölümünün ardından son buldu.