Yeni Bir Dünya, Halkların Mücadelesiyle Doğacak!

Basel (16.10.2013) Dünyanın iktisadi ve siyasi sistemini belirleyen güçlerin, tüm insanlığı ve parçası olduğu doğayı fütursuzca sömürüp talan ettiği bir çağda yaşıyoruz. Emperyalist sermaye birikimi ihtiyaçları doğrultusunda neo liberal politikalarla sistemin sürekliliği sağlanmaya çalışılmakta, ekonomik krizlerin yükü emekçi sınıflara yüklenmektedir, kitleler ekonomik yıkıma sürüklenmis, açlık, sefalet, yıkım had safhaya ulaşmıştır.

Sistemin yarattığı eşitsizliklerin yanında, tarihsel olarak çözülmemiş eşitsizliklerde varlığını sürdürmekte, sistem tarafından çözümleri engellenmekte ve beslenmektedir. En ufak bir ekonomik-, demokratik- hak istemi dahi hakim sınıfların şiddetli baskısı ile karşılaşmaktadır. Daha önce genel olarak demokrasinin sınırlarında çözümü aranan bir sorun bugün her zamankinden daha çok çözümünü toplumsal devrimlerde aramaktadır. Bu olgu üzerine yakın tarihimizde bir tecrübe aktaracak olursak; Taksim Gezi Parkı Sorunu ile başlayan sınırlı eylem toplumsal hayatın tüm alanlarındaki devrimci demokratik dinamikleri harekete geçirdi; emperyalist kapitalist dünya sisteminin bir parçası ülkemizdeki toplumsal sistemin kaynaklık ettiği tüm sorunların üzerinde biçimlenen muhalif güçler, korku çemberini paramparça etti.

Artık ülkemizde herhangi bir toplumsal sorun sadece o sorunun muhataplarının değil tüm toplumsal muhalefetin sorunu olarak algılanmakta. Herhangi bir demokratik eylem heryerde dayanışma eylemleri ile daha geniş bir platformlara taşınmaktadır. Kitleler kendi öz deneyimleri ile kazandıkları tecrübeler sonucu, hiçbir demokratik dinamiği yalnız bırakmamaktadır. Demokratik dinamikler toplumsal devrim mücadeleleri ile güçlü ilişkiler içinde kendini ifade etmekte, devrim mücadelelerinin aktif ögeleri haline  gelmektedirler.

Kendiliğinden kitle haraketleri, toplumsal haraketlerin örgütsüzlüğünü zayıflıklarını ortaya çıkarmış olsada, yaşanan tecrübeler bize bu olumsuzlukları aşmanın temel dinamiklerinin; doğru politik bilinç, örgütlenme, kitlelere güven, olduğunu göstermiştir.

Baskı, sömürü, zulüm düzeni ne kadar gerçekse, yıkılacağıda o kadar mutlaktır. Yeterki; mücadelede sebat edelim deneyimlerden doğru dersler çıkaralım.

İşte bu bilinçle ve kararlılıkla Yeni bir Dünya, Halkların Mücadelesiyle Doğacağı inancındayız.

Birlik-Mücadele-Zafer! Yaşasın İDHF! Yaşasın ADHK, ADKH, ADGH!

PROGRAM

İDHF Temsilcisi, Celalettin Can, Kazım Cihan, Trio Mara, Grup Eylül Çağdaş Toprak, Abdal- Haluk Tolga İlhan, Davul-Zurna, Resim Sergisi (RED; Kemal Yarar ve Sait Oral)

Tarih: 17 Kasım 2013 (Pazar)

Saat: 14:00

Yer: Klybeckstrasse 95

4057 Basel

idhfyk@hotmail.com

İDHF (İsviçre Demokratik Haklar Federasyonu)