Ocak ayından bu yana birtakım bürokratik işlemlerle oyalanmaya çalışılan hasta tutsak Abdullah Kalay’ın ailesi, Kalay’ın son durumuna ilişkin bir basın açıklaması yaptı Kalay ailesinin kamuoyuna yaptığı açıklamayı öneminden dolayı okurlarımızla paylaşıyoruz
HABER MERKEZİ (20-09-2014)- “Abdullah Kalay ve tüm hasta tutsaklar tahliye edilmelidir!
Üniversite heyetlerince ciddi derecede hayati tehlikesinin bulunduğu raporlanan Abdullah Kalay ısrarla Adli Tıp Kurumu tarafından oyalanıyor. Ocak 2014’ ten bu yana Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu’na yapılan itirazla Anayasa Mahkemesi ve Cumhurbaşkanlığına yapılan başvurular hâlâ sonuçlanmadı.
%30 oranında çalışan kalp hastalığına kardiyologun bulunmadığı heyetle ret faciası
Eylül ayının sonuna gelindi, Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı heyetinin iki raporu da dikkate alınmadı. “%30 oranında çalışan kalp hastalığının” önemiyle, ısrarla verilen “cezaevinde kalamaz” uyarılı, heyet raporlarına karşılık Adli Tıp Kurumu, bir kardiyologun bile bulunmadığı heyet ciddiyetsizliğiyle “cezaevinde kalabilir” demekle yetindi. Fakat tekrar 4 Temmuz 2014 tarihli “cezaevinde kalamaz” uyarılı üniversite heyet raporu sonrasında Adli Tıp Kurumu anında ret vermeyip, Kartal Koşuyolu Hastanesi’nde tetkiklere girmesini istedi. Tetkik sonuçlarına göre tekrar değerlendirmede bulunulacağı belirtildi.
Hapishanede öl(dürüle)medi, ring araçlarında öldürülmek isteniyor!
Evet 2 yıl boyunca hastane kapılarında dolaştırılan Abdullah, hapishane şartlarında öl(dürüle)medi ama hastane yollarında, ring araçlarında öldürülmek isteniyor. Bunun adı işkencedir! Devletin kurumunun verdiği raporu, bir diğer kurumu dikkate almıyor. İnsan sağlığına önem veriliyormuş gibi gösterilip, birtakım formalitelerin arkasına sığınılmaya çalışılıyor. Abdullah bu yollarda katledilirken formalitelerin, bürokrasinin ne anlama geldiği ayan beyan ortada. Hastalıkları daha da artarak, ölüme daha çok yaklaşıyor.
Raporlar var, tahliye yok!
Abdullah eylül ayına kadar direndi; onu oyalayan kurumlar teşhir oldu. Çünkü Ocak 2014′ ten bu yana süren işlemler hâlâ devam ediyor. Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı, Adli Tıp Üst Kurulu hâlâ kalbi % 30 oranında çalışanı, günde 10 çeşit ilaç kullanmak durumunda olanı sağlıklı sayabiliyor. Kişilere özel yasaların bir gecede çıkarılabildiği ülkemizde, zihinleri köleleşmeyenlerin, iradeleri tutsak alınamayanların durumları manidar hale geliyor. Abdullah Kalay ve diğer hasta tutsakların durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Bunun adı işkencedir, katliamdır! Bir an önce Abdullah Kalay ve tüm hasta tutsaklar tahliye edilmelidir.”
http://www.halkingunlugu.org/