ADGB: Ali Can Albayrak ve Hüseyin Şahin Serbest Bırakılsın!

Yunanistan’da mültecilere yardım ettikleri için tutuklu bulunan siyasi Alican Albayrak ve Hüseyin Şahin için Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB), açıklama yayınladı.

10 Mayıs’ta Atina’da görülecek mahkeme öncesi yapılan açıklama şöyle;

MÜLTECİLERLE DAYANIŞMAK SUÇ DEĞİLDİR!

ALİ CAN AYBAYRAK VE HÜSEYİN ŞAHİN SERBEST BIRAKILSIN!

17 Kasım 2020 tarihinde Yunanistan’ın Midilli adasında ALİ CAN AYBAYRAK ve HÜSEYİN ŞAHİN isimli iki siyasi mülteci, Yunanistan’a sığınmak için Türkiye’den adaya gelen, tanıdıkları iki politik mülteciye yardımcı olurken, gözaltına alınarak tutuklanmıştır. Albayrak ve Şahin Yunanistan’da siyasi mülteci konumunda olan kişilerdir.

Faşist Türk devleti, başta sosyalistler, yurtseverler olmak üzere kendisine muhalif olan tüm toplumsal kesimlere yönelik sürdürdüğü gözaltı ve tutuklama saldırıları ile binlerce muhalifin, Türkiye’yi terk etmesine, Avrupa ve dünyanın birçok ülkesine göç ederek politik mülteci olarak yaşamlarını sürdürmek zorunda bırakmıştır.

Alican Albayrak, Hüseyin Şahin de demokrasi ve özgürlük mücadelesi yürüten iki sosyalisttir. Üyesi oldukları Ezilenlerin Sosyalist Partisinde faaliyet yürütürken defalarca gözaltına alınmış, tutuklanmış, baskı ve şiddete maruz kalmışlardır. Bu baskı, şiddet ve hapis cezalarından dolayı Yunanistan’a çıkmak zorunda kalan sosyalistler, siyasi sığınmacı olarak geldikleri Yunanistan’da politik mücadeleye devam etmişlerdir. AB ve Yunanistan’ın mültecileri Türk devletine iade eden politikalarına karşı mücadele ederken, aynı zamanda politik mültecilerle de dayanışma içerisinde olmuşlardır.

Albayrak ve Şahin, Midilli adasına gelmiş olan iki politik mülteciye yardım ederken Midilli Adası’nda darp edilerek gözaltına alınmış, daha sonra da savcılık kararı ile tutuklanmışlardır. Yunan polisinin işkence ve şiddetine maruz kalan sosyalistler daha sonra götürüldükleri Sakız Adası’ndaki hapishanede de darp edilmiş, çıplak arama işkencesine maruz bırakılmışlardır.

Avrupa’da mültecilere yönelik baskı ve şiddet artıyor.

Avrupa ülkelerinde mültecilerin yaşamı günden güne zorlaşıyor. Demokrasileri ile övünen bu ülkeler, mültecilerin hakları söz konusu olunca en baskıcı devletlere dönüşüyorlar. Almanya’da Tamilli göçmenlerin sınır dışı edilmesi, Bosna’da mültecilerin aylarca soğuk hava şartlarında barınacak yerlerinin olmaması, Avusturya’da çocukların özel polis kuvvetlerince gece yarısı geri gönderme merkezine götürülmesi, Yunanistan’daki mülteci kamplarındaki insanlık dışı durum ve bunlarla birlikte siyasi mültecilerin politik baskılardan dolayı terk etmek zorunda kaldıkları ülkelere iade edilme uygulamaları artıyor.

Kadın mülteciler ve göçmenler Avrupa’da bir kat daha fazla baskıyla karşı karşıyalar. Erkek şiddetine karşı öz savunma uygulayan Afitap Demir, Almanya’da adli gerekçelerle sınır dışı edildi.

Avrupa’ya gelmek zorunda kalanlar, iltica süreçleri boyunca kamp koşullarında tüm insani haklarından mahrum şekilde yaşamaya zorlanıyorlar. Dünyanın en zengin ülkeleri arasında gösterilen İsviçre’de, Sezgin Dağ kamp koşullarında doktor olmadığı için kalp krizi nedeniyle ölüme terk edildi.

Sezgin Dağ gibi birçok mülteci insanlık dışı barınma koşullarına sahip mülteci hapishanelerinde yaşam ve ölüm arasında yeni bir güne uyanıyor. Yıllar süren iltica başvuruları, resmî kurumların umursamaz tavırları mültecileri her geçen gün psikolojik ve sosyal anlamda yara almasına neden oluyor.

Avrupa ülkelerindeki bu uygulamaların en sert ve acımasız biçimini Yunanistan’daki mülteci kamplarında görebiliriz. Yunanistan’ın yaşam hakkını hiçe sayan politikalarından dolayı kınıyoruz. Mültecilerin toplandığı kamplardaki koşullar insani olmadığı gibi, siyasi mültecileri şiddet uygulayarak iade etme veya denize geri itme uygulamaları yasadışıdır! Uluslararası sözleşmelerin çiğnenmesi ve büyük insan hakları ihlalidir. Bu uygulamalar suç teşkil etmektedir.

Albayrak ve Şahin yasadışı iade/geri itilme (push-back) riski ile karşı karşıya olan iki politik mülteci ile insani bir dayanışma içinde oldukları için şiddete, gözaltı ve tutuklama saldırısına maruz bırakıldılar. Albayrak ve Şahin’e yapılan bu saldırıları ve tutuklanmalarını kabul etmiyoruz.

Albayrak ve Şahin’in ilk duruşması 10 Mayıs’ta Midilli adasında

Ali Can Albayrak ve Hüseyin Şahin insani bir görev olarak yardım ettikleri mültecileri bahane eden Yunanistan adalet sistemi, onları 10 Mayıs’ta yargılamak istiyor.

Bir kez daha haykırıyoruz:

Mültecilerle dayanışmak suç değildir, insani ve siyasi bir görevdir!

İltica hakkı temel insan haklarındandır ve ayrımsız uygulanmalıdır. Avrupa da yaşayan göçmen işçi ve emekçileri, ilerici parti ve örgütleri Albayrak ve Şahin ile dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz.

Avrupa Birliğinin diktatör Erdoğan ile yapmış olduğu mülteciler üzerinden kirli pazarlıkların derhal sonlandırılması için üye ülke hükümetlerine demokratik kamuoyunun baskı uygulaması çağrısı yapıyoruz.

Yunan devletini Alican Albayrak ve Hüseyin Şahin’in üzerindeki baskı ve şiddete derhal son vererek, serbest bırakmaya çağırıyoruz.

Tüm antifaşistleri 10 Mayıs’ta yapılacak duruşma öncesinde Yunanistan’ın bu mülteci düşmanı tavrını protesto etmeye davet ediyoruz!

Yunan devletini mültecileri iade ederek, faşist Türk devletinin suçlarına ortak olmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz.

Politik mültecilere özgürlük!

Ali Can Albayrak ve Hüseyin Şahin serbest bırakılsın!

AVRUPA DEMOKRATİK GÜÇ BİRLİĞİ