ADGB; Hapishanelerde  Devlet Terörü Sürüyor!

Türkiye egemen sınıfların ırkçı, sömürücü ve faşist düzenine karşı muhalefet edenler ve buna başkaldıranlar en ağır şekilde cezalandırılmaktadır. Günümüzde cezaevleri bu gerçeğin birebir yaşandığı alanlardır. Hapishanelerde gelen ölüm, taciz, tecavüz, işkence haberlerinin ardı arkası kesilmemekle birlikte hasta tutsaklara yapılan muamele de başlıbaşına bir işkence haline getirilmiştir.

19 Aralık 2000 yılında başlatılan hapishanelerdeki tutsakların iradelerini teslim alma katliamı günümüze kadar sistematik olarak  süre gelmiştir.

İHD’nin güncel verilerine göre, hapishanelerde şu an 604’ü ağır olmak üzere bin 605 hasta tutsak bulunuyor. Hapishanelerde ki hasta tutsakların ‘’cezaevlerinde kalamaz’’ raporlarına rağmen Adil Tıp Kurumu’nun (ATK) tahliyeler konusunda kesin emir aldığı ve tahliyeleri durduğu bilinmektedir.

Şubat 2013’ten önce, tutuklu veya hükümlülerin, sağlık nedenleriyle hapishanelerde kalamayacak durumda olduklarının belirlenmesi için “hayati tehlike” altında olup olmadıklarına bakılıyordu. Şubat 2013’te yeni bir düzenleme ile İnfaz Yasasına “ağır hastalık veya sakatlık nedeniyle cezaevinde hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen tutsağın cezasının iyileşinceye kadar geri bırakılacağı” hükmü eklendi. Böylece bu düzenleme ile getirilen “yaşamını tek başına idame ettirememe” ve “toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmama” kriterleri, hasta tutsakların tahliyesinin önüne yine engel olarak dikildi ve düzenleme büyük oranda boşa çıkarıldı. Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alma zorluğuna rağmen “cezaevinde kalamaz” raporu alabilen tutuklu ve hükümlüler bu gerekçelere dayandırılarak tahliye edilmedi.

Son bir hafta içerisinde Türkiye-Kuzey Kürdistan hapishanelerinde bulunan 4 tutsak yaşamını yitirmiştir. İnfaz durdurmaların  önüne geçilmesi, sürgün ve sevk işkencesi ile devrimci, demokrat, yurtsever tutsakların dirençleri kırılmak istenmektedir.  AKP-MHP faşist iktidarnın içine düştüğü ekonomik ve yapısal krizin etkisiyle daha da artan toplumsal hoşnutsuzluk ve buna eşlik eden toplumsal muhalefet egemenlerin yüreğine korku saldıkça baskılar artmaktadır.

Hapishanelerde, hak gaspları, sürgün ve sevk işkencesi devam ediyor. Son bir ayda 7 tutsak hayatını kaybetti. Bu ölümler devlet tarafında ‘hasta’ yada ‘intihar’ adı altında kamuoyuna sunulmaktadır. Garibe Gezer, Vedat Erkmen, Halil Güneş gibi devrimci, yurtsever tutsakların katili devlettir. Yine yüzlerce tutsak ağır hasta olmalarına karşın, hiç bir önlem alınmamakta, tutsaklar ölüme terk edilmektedir. Tutsak eski HDP Milletvekili Aysel Tuğluk ve yüzlerce ilerici, divrimci ve yurtsever tutuklu ağır hastalık koşullarında direnişlerini sürdermektedirler.

ADGB (Avrupa Demokratik Güç Birligi) olarak, hapishanelerdeki tutsakların hak gasplarına, sürgün ve sevk işkencesine karşı yürüttükleri mücadeleye Avrupada ses olmak, destek vermek için harekete geçelim. Türk devletinin, ‘hasta’, ‘intihar’ etti dedigi katlialarına karşı mücadele edelim. Hasta tutsakların serbest bırakılması için dayanışmayı büyütelim.

ADGB bileşenleri olarak, devrimci, yurtsever tutsaklarla dayanışmak, taleplerini kamuoyuna duyurmak, içerdeki sesi dışarıya taşımak, hasta tutsakların serbest bırakılması için, 28 Aralık 2021 Salı günü Avrupa çapında aynı günde yerellerde düzenleyeceğimiz yürüyüş ve mitinglere devrimci, demokrat, yurtseverleri ve halkımızı katılmaya, dayanışmada bulunmaya çağırıyoruz.

Avrupa Demokratik Güç Birligi