ADGH: “Zalime inat zulme isyan!”

Avrupa Demokratik Gençlik Hareketi (ADGH) başta Taksim olmak üzere Türkiye-Kuzey Kürdistan’ın dört bir yanında yaşanan direnişlerle ilgili bir açıklama yayınladı

HABER MERKEZİ (03. 06. 2013)- ADGH’nın Taksim Gezi Parkı direnişiyle başlayan ve ülkenin dört bir yanını saran eylemlerle ilgili yayınlamış olduğu açıklamayı güncelliğinden dolayı paylaşıyoruz;

“Zalime inat zulme isyan!”

“Halkım ben, parmakla sayılmayan

Sesimde pırıl pırıl bir güç var(…)

Ve halk, toprağa gömülü

Tohuma durur bir yerde

Buğday nasıl filizini sürer de

Çıkarsa toprağın üstüne (…)

Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde.” (Pablo Neruda)

Taksim’i Yayalaştırma Projesi adı altında, Taksim Meydanı’nı sermaye sahiplerine açıp, bütün muhalif seslere kapatmayı hedefleyerek uygulamaya konan projeye karşı başlatılan halk direnişi ülke genelinde giderek yaygınlaşırken, dünya halklarının kanını emen sermayedarların, emperyalistlerin uşaklığını gün geçtikçe saldırganlaşarak sürdüren faşist ‘T.C’ devletinin dönem temsilcisi AKP iktidarı ise kendisine karşı geliştirilen her türlü muhalefeti zorla ve kanla bastırmak için bütün güçlerini seferber etmiş durumda. Taksim Gezi Parkı özgülünde günlerdir  gece gündüz ülke geneline yayılarak güçlenen bu direniş, yalnızca doğanın tahrip edilmesine karşı olan kesimlerin değil, alın terleri gün geçtikçe sömürülen emekçilerin, üretemez hale getirilen köylünün, sokak ortalarında katledilen kadınların, sesleri boğulmaya çalışılarak hapishanelere tıkılan muhaliflerin, devrimcilerin, öğrencilerin, avukatların, akademisyenlerin, sanatçıların doğal yaşam kaynakları ellerinden alınanların, kültürel kimlikleri yok edilmeye çalışanların, kısacası sömürüyü, zulmü iliklerine dek hisseden halkın bu faşist sömürüye ve baskıya “artık yeter!” çığlığıdır. Faşist AKP iktidarının bu kadar telâşa düşüp vahşice saldırganlaşmasının arkasında da zorla ördüğü iktidarını tehlikeye düşüren bu devrimci isyan yatmaktadır.

Ancak, AKP hükümeti özgülünde bütün kesimlerin üzerinde yıllardır katmerlenerek süren bu faşist baskının ve sömürünün, bir hükümetin devlet yönetiminden çekilmesi ya da devrilmesiyle son bulacağı beklenmemelidir. Ülke özgülünde faşist baskıyla uygulanan bu sömürü ve baskılar emperyalist-kapitalist dünya sisteminin tek varlık koşuludur. Ekonomik-siyasal sistemde devrimci zora dayanan uzun süreli bir mücadeleyle örülen alt-üst oluş gerçekleşmediği müddetçe, emperyalist sömürünün güdümünde iktidara gelen/getirilen her uşak hükümet bu sömürü ve baskıyı farklı şekillerde sürdürecektir. Bundan hareketle, Türkiye-Kuzey Kürdistan alanlarında farklı sebep ve taleplerle AKP faşizmine karşı birleşerek isyana duran, devletin tüm vahşi baskılarına rağmen direngen bir mücadele örneği sergileyen halkın ve muhalif güçlerin bu süreçte, ağzı sulanan faşist-kemalist CHP gibi partilere yedeklenmemesi ve nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın bu mücadeleden sınıfsal kazanımlarla ve tecrübelerle çıkılması, tüm devrimci ve demokratik kesimlerin devrimci önderliğine bağlıdır. Kozasından sıyrılan halkın bu haklı öfkesi tüm devrimci güçlere acil bir çağrıdır.

Avrupa Demokratik Gençlik Hareketi olarak, yerlerde sürüklenerek coplanan, panzerlerle ezilen, biber gazı yiyen, bedenlerini barikat yaparak kararlılıkla direnen halkın bu meşru mücadelesini tüm devrimci bilinç ve duygularımızla selamlıyor ve sahipleniyoruz.

Emperyalist-kapitalizmin sömürüsüne, zulmüne karşı olan tüm halk gençligini, devrimci ve demokrat kesimleri Türkiye-Kuzey Kürdistan’da bedenlerini ortaya koyarak, gelecekleri için direnen halkın bu haklı mücadelesini bulundukları alanlarda sahiplenmeye ve Avrupa’da örgütlenen her siyasi faalliyete aktif biçimde katılmaya çağırıyoruz.

“Her yer Taksim her yer direniş”

Yaşasın devrimci dayanışma!

Avrupa Demokratik Gençlik Hareketi

2 Haziran 2013