ADHK (19-12-2017) ADHK ve bileşenlerimiz olarak, Dünya Devrimci hareketi içinde düşmana karşı mücadele ederek şehit düşen ve içinde geçtiğimiz Aralık ayına da, 19- 26 Aralık 1978 Maraş, 19 Aralık 2000’de Türkiye de ki Cezaevleri ve 28 Aralık 2011 tarihinde Roboski katliamında yitirdiğimiz Canlar ve siper yoldaşlarımızın anıların önünde saygıyla eğiliyoruz. Onların haklı ve devrimci mücadelesinin bir gün gerçekleşeceği bilinciyle onları anıyoruz. Türk devleti, Osmanlıların değişik inanç ve farklı milliyetlere karşı baskı ve katliam geleneğinin dozajını artırarak bu güne kadar geldi.
Her tarihi kesitte katliam, sürgün, talan, işgal, devam etti. Toplumun ilerici, devrimci kesimini ve değişik inançlara sahip halkı tarih sahnesinde silmek için sürgün ve soy kırım gerçekleştirdi. Türk devletin tarihi soykırım ve katliamlarla doludur. İçinde geçtiğimiz Aralık ayında birçok katliamların yanında, 19- 26 Aralık 1978 de Maraş’ta Alevilere yönelik Katliam, 19 Aralık 2000’de Cezaevleri katliamı, 28 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen Roboski katliamı, Türk devletin sürdürdüğü katliamların başlıcalarıdır. Alevilere yönelik Maraş katliamı, Türk devletin değişik inançları eritme ve İslam ideolojisi ekseninde kültürel ve kimlik olarak kendisine bağlama çabası katliamla devam ettirmiştir.
Dersim, Çorum, Sivas, Maraş, Malatya, Gazi ve daha bir çok yerde Alevi kimliğine sahip Canları vahşice katletmiştir. Bu günde aynı yöntemle Alevi halkın yaşadığı evleri işaretlendirme, Alevi halkın inancını reddetme, İslam ideolojisiyle yeni gençliği yetiştirme, kadınların hayat yaşantısına İslam geleneğin elbisesini giydirme gibi faşist, ırkçı, İslamcı politika AKP iktidarı tarafında sürmektedir.
19 Aralık 2000’de gerçekleştirilen cezaevleri katliamı, kendine sosyal demokrat diyen karşı devrimci faşist partinin iktidarda koalisyon ortağı olduğu, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’ün ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, Dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan’ın da direk talimatıyla yöneltildiği kanlı operasyon devrimci sosyalistlere karşı sindirme ve teslim almaydı. Onlarca siyası tutsağın şehit edildiği operasyon, Türk devletin faşist yüzünü bir kez daha gösterdi. Bedenini ölüme yatırarak toplumsal muhalefetin teslim alınmasını geri püskürten cezaevindeki siyasi ve politik mahkumlar bu günde AKP iktidarın saldırılarına karşı karşıyalar. Bugünde, izolasyon ve tecrit politikası devam etmekte, işkence görmekteler.
28 Aralık 2011 Roboski katliamı, Kuzey Kürdistan’da süren katliamın yenisi Roboskide gerçekleşti. Toplam 17 çocuk olmak üzere 34 kişi Türk devleti tarafında katledildi. Milli baskının acımasızca sürdüğü K. Kürdistan’da bu güne kadar onlarca katliam gerçekleşmiştir. K. Kürdistan’da yıkılan kentler, abluka altında olan mahalleler, sokağa çıkma yasağı daha yoğun biçimde sürmektedir.
Kısacası, toplumsal muhalefetin dinamiklerini oluşturan, Alevi, Kürt, Devrimci-sosyalistleri sindirme yok etme politikası hakim sınıfların bu güne kadar baş vurdukları yöntemdir.
Komprador tekelci sömürücü sınıf, iktidarını sürdürmeleri gereği bu katliamları yapmakta ve yapmaktan da çekinmeyeceklerdir. Geçtiğimiz süreç de işçi ve emekçilerin hak arama mücadelesini, basın açıklamaları, yürüyüş gösterilerini yasaklayan, Komünist ve sosyalist mücadele verenlere ve Kürt ulusal hareketine, en son teknikle saldıran Türk devleti, yanlızca kendi yıkılışını biraz geciktirebilirler ama engellemeyecektir.
ADHK olarak, gericilik, zorbalık, faşizm er veya geç halkın mücadelesi karşısında yenileceğini bir kez daha yeniliyoruz.
Kahrolsun Faşizm!
Kahrolsun Milli Zulüm!
Yaşasın Halkların Birliği ve Mücadelesi!
19-22 Aralık Hapishaneler, 19-26 Aralık Maraş ve 28 Aralık Roboski katliamlarının hesabını soracağız!
ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)
Aralık 2017