ADHK; 4 Mayıs Dersim Tertelesidir

ADHK_LOGOSoykırımcı Faşist Kemalistleri ve Onun Diğer Tüm Versiyonlarını Lanetliyoruz!

ADHK (30-04-2014) Dili, kültürü, tarihi duruşu ve kendisine özgü yaşam tarzı ve sosyal yapısı nedeniyle Dersim, Osmanlı’dan günümüze kadar tarih boyunca egemenlerin saldırılarına maruz kaldı. Miili Kurtuluş Savaşı olarak adlandırılan gelişmeler sonrasında Dersim, bir kez daha Kemalist-faşist yönetimin hışmını üzerine çekti. Ulus devletler modeli denilen tekçi-merkezi devlet modeli, kendi içinde esasta uyumlu ve barış içinde yaşayan Dersimliye dayatıldı. Türk ve müslüman komprador burjuvazi ve büyük toprak ağalığının politik temsilcisi kemalistler, “Dersim isyan etmiş, devlete silah çekmiştir” yalanları eşliğinde Dersim’i hedefe oturtmuştur. Bu hedefler doğrultusunda Kemalist hükümet, Dersim ve Dersimli konsepti oluşturmaya geçikmedi. Çıban başı olarak ilan edilen Dersim için hazırlıklara girişildi.

1935 yılında 2884 sayılı özel Tun(ç)eli Kanunu çıkarıldı. 4 Mayıs 1937 tarihinde Bakanlar Kurulu, Tunceli Tenkil Hareketi kararı aldı ve kararın pratik sonuçları olarak 20/21 Mart 1937 gecesi başlayan ve 16 Eylül 1938’de sonuçlanan bu saldırıyla binlerce silahsız-savunmasız Dersimli sivil halk katledildi. Ve yine rahatlıkla soykırımı tamamlayabilmek için bu vahşetin sonucunda onbinlerce insan Türkiye’nin değişik illerine sürgün edildi.

Aynı ailere veya aşiretlere mensup insanlar bile parçalanarak farklı farklı bölgelere dağıtılmış, sürgün edilmiştir. Sürgün yollarında kayıp olan çocukların yanında, hastalıktan ve açlıktan yaşamını yitirenlerin sayısı azımsanmayacak sayıdadır. Bu arada binlerce çocuk yetim yurtlarına ve Türk ailelerine evlatlık verildi. Türk ailelerine evlatlık olarak verilen Dersimli ailelerin çocukların bazıları bugün için ortaya çıkarılmış olmasına rağmen, büyük bölümü nerede oldukları ve kimlere verildikleri hala gizli arşivlerde saklı tutulmaktadır.

1915 Ermeni soykırımından sonra coğrafyamızda ikinci büyük soykırım Dersim’de yapılmıştır. Bu tertelenin artçı sarsıntılarının bugün için hala devam ettiğine her Dersimli ve vicdan sahibi insanlar tanıklık etmektedir. Bugünkü Türk hükümeti, her ne kadar lafta özür dilemiş gibi görünse de, esas olarak Dersimlinin acılarını politik polemiklere konu etmekte ve bu polemikler üzerinden Dersim tertelesini gizlemekte ve böylelikle Dersimliler yeniden aşağılanmaktadır. Elbette Dersim tertelesine yaklaşımda sadece AKP hükümeti değil, gelmiş-geçmiş Türk hükümetlerini oluşturan tüm sistem partilerinin tutumu, soykırımı savunan bir pozisyonda olmuştur. Tekçi, ırkçı faşist politikalar bunların tümünün desturu olmuştur. Zira, Dersim tertelesi meselesi tek tek partilerin izledikleri politikalarının ötesinde bir Devlet politikası olagelmiştir.

Dolayısıyla biz ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu) olarak diyoruz ki;

1) Türk devleti ve devletin bütün siyasal ve bürokratik kurumları resmi tarih tezinin uydurduğu yalanlardan derhal vazgeçmelidir.

2) Dersim’de yapılan soykırım ile yüzleşmeli, Seyit Rıza ve arkadaşlarının nerede gömüldüğü açıklamalı, hala sürgünde yaşıyor olanların topraklarını geri vermeli, topraklarına yerleşmeleri için olanaklar sağlanmalıdır. Bunun için başta Dersim’liler olmak üzere tüm ilgililer konuyu araştırmaya teşvik edilmelidir.

3) Bu araştırmaların yapılabilmesi için Arşivler ilgili kişilere derhal açılmalıdır.

4) Türk ailelerine evlatlık olarak verilen ve yurtlara kaydedilen Dersimli çocukların isimleri tam liste olarak açıklanmalıdır.

5) Bugün soykırımın devamı niteliğinde olan HES ve baraj projeleri tümüyle iptal edilmelidir.

6) 4 Mayıs, Dersim tertelesinin resmi anma günü olarak kabul edilmelidir.

Dersim tertelesinin ağır sonuçları henüz sıcak ve güncel bir mesele olarak orta yerde durmaktadır. Dersim halkı ve katliamlara uğrayan tüm ezilen halklar ve sömürülen emekçiler; Dersim tertelesini kabul etmesi için ellerini Türk egemenlik sisteminin yakasından indirmeyecektir.

DERSİM BOYUN EĞMEDİ/EĞMEYECEK!

SOYKIRIMIN HESABI SORULACAKTIR!

AVRUPA DEMOKRATİK HAKLAR KONFEDERASYONU

30 Nisan 2014