ADHK Kolektif Tatil Kampı 18 Temmuz – 7 Ağustos 2015 tarihlerinde Katalonya’nın Costa Brava bölgesi, Pals kasabasında Camping Neptuno’da yapılacaktır Aşağıdaki yazı ADHK Genel Konseyi tarafında yazılan, kampta komün yaşamı üzerine tecrübeleri özetlemektedir. Öneminden dolayı yayınlıyoruz.
ADHK (01-07-2015) Komün kelimesi Latince paylaşmak demek olan „communis“ kökünden türemiştir. Komün veya komünal yaşam, insanlık tarihinde toplumsal evrimin başlangıcıdır. İlk toplumlarda yerleşik hayata geçildikten sonra insanların gruplar, topluluklar halinde üretimi ve tüketimi ortak gerçekleştirmesidir. Aynı zamanda ortak mülkiyet geçerlidir. Bu toplumlarda yaşamak için zorunlu olanın dışında birşey üretilmez. Ayrıca belirtmek gerekir ki; bu ilk toplumlarda üretim araçları henüz çok geriydi ve özellikle doğaya karşı savaşta ortak hareket etmek bir zorunluluktu.Toplum henüz sınıflara bölünmemişti. Dolayısıyla Komünal bir yaşamın gerçekleşmesi için toplumsal koşullar elverişliydi. Ancak toplumsal koşulların değişmesi ve özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla birlikte; ortak mülkiyet ve paylaşımın yerini bireysel mülkiyet ve sömürüye dayalı paylaşım sistemi egemen oldu. Ancak Komünal yaşam biçimi, her yeni toplumun toplumsal koşullarına göre değişiklikler göstererek yaşamaya devam etti. Bugünün kapitalist sisteminde de yaşamaya ve yaşatılıp geliştirilmeye devam ediyor. Komünistlerin hedeflediği; tüm sınıf farklılıklarının ortadan kalktığı, üretim araçlarının devasa gelişim gösterdiği, toplumsal zenginliklerin tümünün insanlığın hizmetine sunulduğu bir toplum yaratmaktır.
Bu toplumda,işbirliği ve birliktelik esastır. İnsanlar sömürülmez, çalışma yeteneğine sahip olan herkes çalışır. Komün, üyelerinin özgür iradeleriyle, „herkesten yeteneğine, herkese ihtiyacı kadar“ ilkesiyle paylaşılan bir toplumsal yaşam biçimidir.
Komünal yaşam anlayışı, ılk olarak İrokualılarda kendini gösteren bir anlayış şeklidir. Gensler halinde yaşayan İrokualılar tam anlamıyla ilkel komünizmin temellerini atmışlardır. Burda anaerkil yaşayış biçiminin rolü oldukça fazladır.
Kimileri, paylaşma, dayanışma ve ortaklaşmaya dayanan komünal yaşamı, insanoğlunun ulaşamayacağı bir düş olarak görürler. Halbuki çevrelerine baktιklarιnda veya dünya tarihini biraz da olsa incelediklerinde yaşanabilecek böyle bir dünyanιn inşaa edilmesinin mümkün olduğunu göreceklerdir. Sömürücü sınıflar, bu düşün gerçekleşebilir olduğunu çok iyi bilir ve gerçekleşmemesi için akla gelebilecek her yönteme başvururlar. Komünal yaşamιn yeşermemesi, bireysel yaşamιn temel yaşam biçimi olmasιnι sağlayιcι her türlü kolaylιk ve teşviklerde bulunur.
İnsanlığın tarihsel gelişimi „üretimin toplumsallaşması“ doğrultusunda olmuştur. Bu toplumsallaşma, kapitalizmde oldukça ileri, kapitalizmin egemenliğini tehdit eder noktalara ulaşmıştır. Ama buna karşın , üretim toplumsallaşırken, mülkiyet tam tersine giderek küçülen bir azınlığın elinde özelleşmiştir. Bu haliyle kapitalizm insanlığın toplumsal gelişmesinin önünde engel teşkil etmektedir. Ancak kapitalizm de hayatın doğal akışının önünde durmayı ebediyen sürdüremeyecektir. Bunun farkında olduğu için ezilenlerin herhangi bir alternatif örgütlenmesine izin vermemekte, engellemek için her çareye başvurmaktadır. Burjuvazi, yaşamın her alanında halkların birliğine, dayanışmasına saldırmaktadır. Kollektif, komün yaşamının karşısına bireyi, bireysel yaşamı dayatmaktadır. Çünkü onun ezilenlere layık gördüğü yaşam; paylaşımı, dayanışmayı parçalamak, „dertleriyle başbaşa“, kendi kendine tecriti yaşayan, tecrit edilmiş, bencilleşmiş, bireyci yaşamı tercih eden insanlar yaratmaktır.
İnsanlık, geçmiş toplumsal tarihinde olduğu gibi bugün de ezen-sömüren sınıf ve sistemlerin karşısına alternatif yaşam biçimleri çıkarmıştır. Bugün de kapitalist sisteme ve onun egemeni burjuvaziye karşı alternatif mücadele ve yaşam biçimlerini geliştirmektedir. Komün işte bu alternatiflerin temelidir. Kapitalist sistemin bireyci-bencil yaşam biçimini reddederek, ortak ve eşit bir paylaşim gerçekleştirerek zor koşulların üstesinden gelmek amacıyla dünyanın bir çok ülkesinde çeşitli gruplar tarafından oluşturulan komünler mevcuttur. Bunlar, „politik, ekolojik, ruhani ve psiko-terapi“ amaçlı oluşturulan farklı farklı komünlerdir. Bunlardan bazıları, burjuvazinin gerici propagandasının etkisinde kalarak „komün“ yerine kendilerini „kasıtlı topluluk“ olarak adlandırmaktadırlar, ama „ortak yaşam ve paylaşım“ temel prensipleridir. Komün bir anlayıştır, alternatif bir kültürdür, yaşamın yarattığı bir gerçekliktir. Bugün Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ve Kuzey Kürdistan’da oluşturulan „Köy Komünleri“ mevcuttur. Bu Komünler, kendi ekonomik, sosyal, ekolojikk, kültürel ve hukuki sorunlarını kendileri çözmektedir. Sorunlarını merkezi otoriteye havale etmeden, kendi olanaklarıyla ve kendi üyelerinin ortak iradesiyle çözmektedirler. Komünal bir toplum, „çalışmak zorunluluktan çıkıp bir ihtiyaç haline geldiği zaman“ adaletsizliğin, eşitliğin esamesinin okunmadığı zaman, sosyalizm aşılıp altınçağa ulaşılmıs demektir.
Komünü savunmak ve geliştirmek, köhnemiş bir sisteme karşı dipdiri bir geleceği savunmaktır.
İnsanlık, emperyalizmin aç gözlü, dünyayı talan eden, insanları imha eden öldürücü çarkından ancak doğal insani komün yaşamı alternatiflerini yaratarak ve yaşatarak insanlığa kurtuluş umudu ve yaşama sevinci, direnci aşılayabilir.
„Eskinin“ yıkıldığı yer; ancak „yeninin kurulduğu“ zamandır.
ADHK Kolektif Tatil Kampları da Birer Komündür.
Önecesi olmakla birlikte, 2004 den bu yana on bir yıldır düzenlenen tatil kampında benimsetilmek ve kavratılmak istenen komünal bir yaşamdır. Bunda önemli başarılar elde edilmesine rağmen, katılımcılardaki sürekli değişimin de etkisiyle önemli eksikliklerin bulunduğunu da belirtmeliyiz.
Kamp yaşamımızda gerçekleştirmeye çalıştığımız yaşam biçimi, yukarda genel anlamıyla komün değerlendirmesinde belirttiğimiz anlayışa göredir.
Bizler, bir yılın iş, ev ve okul yorgunluğunu üstümüzden atmak, dinlenmiş ve dinamik olarak tekrar eski yaşamımıza dönmek üzere bu tatil kampında yeralmaktayız. Bunda „ekonomik bütçemize uygun“ bir tatil yapmak istemi olmakla birlikte; esas olarak kapitalist sistemin bize dayattığı bireysel, bencil yaşam biçimine alternatif kollektif bir yaşamı hayata geçirmektir.
Bizler bu kollektif yaşamdan birçok şeyi öğreneceğimize inanıyoruz:
Kampımızdaki bütün faaliyet ve etkinliklerde ortak hareket etmek,
Herkesin yeteneğine göre görev ve sorumluluklarda bulunmasını sağlamak ve yetenekleri bütün insanların hizmetine ve beğenisine sunmak,
Komünal yaşamın sürdürülmesinde kitlelerin görüş ve önerilerini dikkate almak ve kararda söz sahibi kılmak,
Kitlelerin iradesiyle seçilmiş kamp komitesinin ortak yaşamımıza uygun sorumluluklarını denetlemek ve aynı zamanda onlara karşı sorumluluklarımızı da unutmamak,
Bizler sadece ortak bir kazanda yemek yemek için ve deniz kenarında buluşmak için bir araya gelmiyoruz. Aynı zamanda ortak ve paylaşımcı yaşamın bize sunduklarından en iyi bir şekilde yararlanmayı amaçlamaktayız. Birlikte sosyal-siyasal ve ekonomik sorunlarımızı tartışmak, ortak değerlerimiz olan kültürel değerleri birbirimize aktarmak ve bilince çıkarmak; birlik, dayanışma ve ortak paylaşımcı bir bilinç kazanarak yaşamımızın diğer alanlarında uygulamaya çalışmak beceri ve alışkanlıklarını kazanmak amacıyla bu komünal yaşamda yeralmaktayız.
Komün yaşamımızda herkes eşit hak ve sorumluluklara sahiptir. Kamp komitesi bir organizatör görevi görmektedir.
Komite üyeleri de dahil, kampa katılan herkes eşittir. Hiç bir kimsenin bir başkası karşısında ayrıcalığı yoktur ve olamaz.
Kamp hizmetinde herkes görev almak zorundadır (Sağlık sebebiyle iş göremez durumda olanlar hariç). Görevlerin yerine getirilmesinde dayanışmacı olmak ve işin gerçekleştirilmesinde yardımcı olmak, görevli arkadaşların yükünü hafifletmek bizim için gönüllü bir yaklaşım olmalıdır.
Herkes bir diğerine karşı saygılı olmalı ve sevgiyle yaklaşmalıdır. Bu duygularla oluşturulan dostluklar ve yoldaşlıklar kalıcı ve değerli olmaktadır.
Her birey bir başkasının haklarına saygılı olmalı. Komüne ait malzemelerin tüketiminde bireyci olmamalı, başkalarının da yararlanabilmesine olanak tanımalıdır. İhtiyacιmιzιn gerektirdiği kadar almalιyιz. „Komüne yaptιğιm maddi katkιyι nasιl yaparιm da çιkartιrιm“ anlayιşι tamamen bencilce bir anlyιştιr.
Komünün işleri kolektiv bir anlayιş içinde gerçekleştirilir ve gönüllülük temelindedir. Her komün üyesinin komüne karşι sorumluluklarι vardιr. Gönüllülük ile sorumluluk bilinci birleştiğinde, sorun yaşanmadan bütün işlerin üstesinden gelinebilir. Kamp komitesinin yapacağι görevlendirme organizasyon amaçlιdιr, dayatma değildir.
Yukarda da belirttiğimiz gibi; Kamp yaşamιmιz bir Komün yaşamιdιr. Dolayιsιyla, tutum ve davranışlarιmιz da komünde bulunan bütün insanların genel çıkarlarınι gözetmelidir. Herhangi bir bireyin gerek komün içinde gerekse de komün dışında yaptığı herhangi yanlış bir hareket bütün komünün yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir ve zarar verebilir.
Komün yaşamιna ilişkin eleştiri ve öneriler zamanιnda sunulmalι, sonuç alιnmaya çalιşιlmalιdιr. Komün yaşamι içinde olabilecek hata ve eksikliklere yönelik eleştiriler; eğer sadece kişiyi ilgilendiren bir boyutta ise muhatabιyla konuşularak, komünün tümünü ilgilendiren boyutta ise komiteye iletilmeli ve gerekirse yapιlacak Kamp değerlendirmelerinde gündeme getirilmelidir. Komün yaşamιnda birlik ve dayanιşma ruhunun, dostluk ilişkilerinin gelişmesini ve Kamp katιlιmcιlarιnin her yιl daha da istekli katιlιmιnιn olmasιnι istiyorsak; eleştiri ve özeleştiri mekanιzmasιnι iyi işletmeliyiz. Kampa ilişkin eleştirilerimizi Kamp yerinde yapmalιyιz, Kampιn dιşιnda Kampa (yani Komüne) yapιlan eleştiriler iyi niyetli de yapιlmιş olsa olumlu etki değil olumsuz etki yaratacağι için yanlιştιr ve objektif olarak yιkιcι ve yιpratιcι olur.
Ortak yaşamımızın önemli bir parçası olan bütün etkinliklerde, turnuvalarda yeralmalıyız. Bu etkinliklerden ve turnuvalardan da öğreneceğimiz çok şeyler olmaktadır.
Çürümüş kapitalist sistemin bireyci, insanı kendi kendine yabancılaştıran, kendi dertleriyle yalnız başına bırakan yaşam biçimine alternatif olan Kampımızdakı komünal yaşamı daha da güzelleştirmek için deneyimlerimizden öğrendiklerimiz elbette fazla olacaktır.
ADHK Tatil Kampında Bunların Ne Kadarını ve Nasıl Yaşama Geçiriyoruz!
Kampın katılımcılarının Kamp yerinde yeralmaya başladığı ilk haftada açılış yapılır ve genel olarak uyulması gereken komün kuralları açıklanır ve ilk haftalık Kamp programı duyurulur. Her hafta, tüm Kamp katılımcılarının katılımıyla geride bırakılan bir haftalık Kamp yaşamı değerlendirilir. Komitenin değerlendirmesinden sonra Katılımcılar, eleştiri ve önerilerini sunar ki; bir sonraki hafta veya süreçte, daha önce yaşanmış olan hata ve eksiklikler yaşanmasın. Her yıl aynı şekilde yapılmaktadır.
Kamp Komün yaşamı boyunca ortak üretim ve ortak tüketimde bulunma, „herkesten yeteneğine herkese ihtiyacına göre“ prensibine bağlı hareket edilmiştir.
Kampta günlük Kampın Sesi gazatesi çıkarılmaktadır. Gazetemiz de, ortak emeğin ürünü olarak çıkmaktadır. Oluşturulan Yazı Kurulunun inisiyatifiyle, gazetenin içeriği ve dizaynı düzenlenir, tüm katılımcıların gazetemize aktif olarak katılımda bulunmaları istenir. Deneme yazıları, politik gelişmelerin değerlendirilmesi, felsefik yazılar, öykü, şiir, karikatür, resim ve fotoğraflarla katkıda bulunmaları istenir.
Komün yaşamımızın daha iyi düzenlenebilmesi ve bilince çıkarılması amacıyla; her yıl Komün Yaşamı üzerine seminer verilmiş, katılımcıların eleştiri ve önerileri alınmıştır. Kamp süresi boyunca çeşitli konulara ilişkin verilen seminerler ve tartışmalar, hem ortak bilincin gelişmesine ve hem de ortak değerlerin daha bilinçli paylaşılmasına hizmet etmiştir
Komün katılımcılarının günlük yemek-içmek ihtiyaçlarının giderilmesi organize eden Kamp Komitesi, gerekli alış-verişi yapar ve mutfak hizmetini görmek ve katılımcıların yemek-içmek ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla nöbetçiler görevlendirir. Bu nöbetçiler, yemek yapmak, çay demlemek, bulaşık yıkamak, masaları silmek vs. ile sorumludurlar. Nöbetçilerin görevlerini yerine getirmede nöbetçi olmayan katılımcılar da dayanışmada bulunmaktadırlar. Fiziksel olarak herhangi bir engeli olmayan herkes nöbet tutar ve 3 hafta içinde yalnızca bir defa. Mutfak giderleri, Kamp katılımcılarının kamp yeri içın ödedikleri ücretlerden karşılanır ve genel kitlenin ihtiyaçları ve istemleri dikkate alınır.
Her hafta yapılan Kamp değerlendirmesinden sonra, ortak eğlence düzenlenir, halaylar çekilir. Bu eğlence dışında gruplar halinde bir araya gelip, türkü-şarkı söyleme, müzik enstrümanları çalmak mümkündür ve bu sıkça yapılmaktadır.
Kamp komününün en önemli etkinliklerinden biri de Turnuvalardır. Bunlar: Satranç, Tavla, Voleybol ve Futboldur. Gönüllü katılım vardır. Yarışmalar sonunda en başarılı olan yarışmacılar ödüllendirilir. Ayrıca bilgi dağarcığımızın genişlemesi ve bilgilerimizin tazelenmesi amacıyla bilgi yarışması düzenlenir. Atölye çalışmalarımız program dahilindedir.
Ortak geziler düzenlenmekte ve değerlendirmesi yapılmaktadır. Bunlar, dağa tırmanış, şehir gezileri, Gemi turu vb.
Ayrıca katılımcıların günün önemli bir bölümünü serbestçe değerlendirme olanakları mevcuttur. Koşu, yüzme vs…
Bütün bu çalışmalarda da amaçlanan; ortak yaşamın zenginleştirilmesi, paylaşımın genişletilmesi ve bilince çıkartılmasıdır. Kapitalist sistemin bireyci, kendi kendine yabancılaşan insan topluluğu yerine; paylaşımcı, dayanışmacı ve toplumsal duyarlılığa sahip insanlar topluluğunun büyümesine hizmet etmektir.
Daha nitelikli ve daha büyük komünler yaratmak için, komünar bir dünya inşa etmek için herkes yeteneğine göre harekete geçmeli, insanlığın güzel geleceğini oluşturmak uğruna yapabilceklerini esirgememelidir.