Kürdistan’de büyüyen direnişi selamlıyor, yoldaşca desteğimizi bir kez daha ilan ediyoruz!
ADHK (16-12-2015) Faşist Türk Devleti tarafından, Kuzey Kürdistan’da Ağustos ayından Aralık ayına kadar geçen süre içinde, 7 ilde, 17 ilçede 52 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi 200 bin insan göç etmiş ve bir milyondan fazla insanda bu “yasaklar”dan etkilenmiş bulunuyor.
12 Eylül açık faşist diktatörlük koşullarında bile, bu kadar pervasızca gerçekleştirilmeyen “sokağa çıkma yasakları”, AKP’nin egemen olduğu “yeni” devlet gücüyle, topyekün bir saldırı konsepti içinde, olağan bir hale getirilmekte ve resmi üniformalı özel harekatçılar tarafından duvarlara yazılan ” Türksen Övün! Değilsen İtaat Et! ” ırkçı faşist kin kusan sözlerle, açık niyetleri beyan edilmektedir.
Diğer yandan, Davutoğlu “Cizre’yi de, Silopi’yi de özgürlük alanı haline getireceğiz” açıklaması yaparak, Kürtlerin Demokratik Özerklik ve bu temelde gelişen, kendisini “hendeklerde” sembolize eden, öz-savunmasının kırılarak, “itaat” etmelerine yol açacak, inkar ve imha siyasetinde saldırıları artıracaklarının açık mesajını vermiş oldu.
Tüm bu yasaklar, faşist kuşatmalar ve topyekün saldırılara rağmen, Kürt halkı da topyekün ulusal direniş bayrağını yükselterek, sokak sokak, mahalle mahalle, şehir şehir direnmekte ve şehitlerinin “Teslimiyet ihanete, Direniş Zafere Götürür” sözüne bağlı kalmaktadır.
Dün Kürt Direnişinin “pençelerini ve tırnaklarını” söküp, AKP’nin “çözümüne ” uyan “zararsız” bir “güç” haline getirmek için, sözü kimseye bırakmadan, yerinde duramayan tüm liberal cephe ve burda inisiyatif alan aktörler, yine bir koro halinde “hendekler” üzerine gevezelik etmekte, Selahattin Demirtaş’ın açık ettiği, “HDP içindeki Erdoğan sevicileri” ile gönül birliğiyle, direnişin sönmesi için “yağmur duası”na çıkmaktalar.
Ama nafile! Dağdan şehire esen özgürlük rüzgarı, ulusal halk direnişinin, zafere kadar direnmesini sağlayacak oksijeni ciğerlerine çoktan doldurdu bile. Varsın inkarcı faşist Türk Devleti ve onun liberal yağdanlıkları düşünsün. KCK’nin yaptığı açıklamada dile getirildiği gibi;
“Tarihimizin ve kırk yıllık büyük direnişimizin yarattığı Amed’in ve Kürdistan’ın bu ruhunu özgür kılalım! Diriliş devrimi şehitlerinin şehri olan Cizre’yi, Nusaybin’i, Silopi’yi, Gever’i, Farqin’i ve diğer şehirlerimizi şehitlerimize bağlılığın gereği terk etmeyelim! Şehitlerimizin direniş kaleleri haline getirdiği bu şehirlerimizi özgür ve demokratik yaşamı kazanmanın kaleleri haline getirelim!”
Biz Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu-ADHK olarak, bu kalelerin düşmeyeceğine, dün olduğu gibi, bugün de inanıyor, Kürdistan’dan yükselen bu direnişi selamlıyor, sesimizin duyulduğu, yüreğimizin çarptığı her yerde, bu görkemli direnişe yoldaş olup, omuz vereceğimizi ilan ediyoruz!
Kahrolsun Faşist Tekçi, İnkarcı ve İmhacı Türk Devleti!
Yaşasın Kürt Ulusunun Direnişi!
ADHK (Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu)