Ludwigsburg (07.10.2013) ADHK’nın Gezi direnişi özgülünde gerçekleştirdigi ”21.Yüz yılda Halk Ayaklanmaları ve görevlerımiz” konulu Sempozyum Almanyanın Ludwisburg şehrinde gerçekleştirildi. 5 Ekim de yapılan Sempozyuma konuşmacı olarak ADHK temsilcisi Yusuf Demir, AABF(Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu) temsilcisi Adnan Önder, Aveg-Kon (Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu) temsilcisi Cem Direkci ve Red-Hack (Skyp üzerinden) katıldılar. Sempozyum programında olmalarına rağmen ATİK ve Yaşanacak Dünya son gün gerekçe bildirerek Sempozyuma katılmadılar.
Sempozyum Gezi direnişinde yitirilenler şahsında tüm dünya devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Ardından gezi halk direnişinden kesitlerin yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyon gösterimin ardından sırası ile konuşmacılara söz hakkı verildi. Sempozyumda ilk konuşmayı ADHK temsilcisi Yusuf Demir yaptı. Demir Gezi direnişinde ölümsüzleşenler şahsında tüm devrim şehitlerini anarak başladığı konışmasında, özellikle son yıllarda Amerikadan, Avrupaya,Avrupadan Asya,Latin Amerika, Kuzey Afrikadan Ortadoğuya yayılan halk isyanlarına ve yarattığı sonuçlara deginerek bunlarla bağlantılı gezi direnişinin ele alınması gerektigini belirtti. Devamında ise Demir, Dünyanın bütün coğrafyalarında ezilenlerin Emperyalist/Kapitalist sömürü ve barbarlığa karşı kendi somut çelişkileri ve talepleri doğrultusunda ayağa kalktıklarını ve bu kalkışmaların önemli deneyimler ve devrimci olanaklar yaratığını belirterek Gezi direnişininde bu somut gerçeklikler üzerinden degerlendirilmesinin doğru olacağının altını çizdi. Demir gezi halk hareketinin Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve kendi içinde özgünlükler taşıyan ilkler barından bir halk hareketi muhtevası taşıdığını belirtti.Gerici sistemden mağdur ve rahatsız olan bütün toplumsal dinamiklerin kendi çelişkileri ile ayağa kalktığını ve sokakları zaptettigini belirten Demir, Gezi halk hareketinin onlarca yıllık toplumsal birikimin kendiliginden patlak vermesinin sonucunda meydana geldigini belirterek,bu direnişin ideolojik,politik,sosyal ve kültürel anlamda bütünlüklü önemli tarihsel dersler ve deneyimler barındırdığını ve bu deneyimlerden devrimci ve ilerici güçlerin mutlak suretle öğrenmsi ve dersler çıkarması gerektiginin altını çzizdi. Gezi halk hareketinin, Demokrasi anlayışından,mücadele araçlarına,kültür sanattan-çevre ve doğaya,spordan-cins sorunlarına kadar kendi içinde bütün toplumsal sorunları barındırdığını ve tüm bu meselelerin ele alınışında devrimci güçlerin gelenekselleşmiş ezberlerini bozduğunu ve sorgulamya zorunlu bıraktığını belirtti. Gezi direnişinin önemli devrimci olanaklar ve kazanımlar yarattığını belirten Demir, artık gelinen aşamada halkların birleşik devrimci mücadelesinin kaçınılmaz olduğunu ve tüm devrimci-ilerici güçlerin bu somut perspektifle hareket etmeleri gerektiginin altını çizerek konuşmasını sonlandırdı.
Sempozumda ikinci konuşmayı Aveg-Kon temsilcisi Cem Direkci yaptı.Direkci böylesine önemli bir toplantıya davet edildikleri için ADHK ya teşekkür ederek ve gezi direnişi şehitleri şahsında tüm devrim ve demokrasi şehitlerini anarak konuşmasına başladı.Direkci de gezi halk harektinin cumhuriyet tarihinin en kapsamlı toplumsal hareketi olduğunu ve tarihsel önemde dersler ortaya çıkardığını belirterek devrimcilere muaazzam olanaklar ve deneyimler meydana getirdigini belirtti.Gezi halk hareketinin toplumsal birikimlerin bir sonucu olduğunu ve kendiligdenci bir muhtevada cereyan ettigini,devrimci ve ilerici güçlerin harekete hazırlıksız yakalandıklarını belirtti.Tüm bunlarla birlikte gezi halk hareketinin tüm boyutları ile devrimcilerin ezberlerini bozduğunu ve önümüzdeki sürecin gezide ortaya çıkan yeni yönelimler ve araçlar üzerinden inşa edilmesinin kaçınılmaz olduğunun altını çizdi.
Devamında Direkci gezi halk hareketinin onlarca öğrenilmesi gereken tarihsel kazanımlarının yanında en önemli kazanımlarından birinin de milliyetçilige ve şovenizme vurduğu darbe olduğunu belirtti.Gezi halk hareketinin Kürdistanla türk halkı ve batı arasında bir köprü olduğunu ve bir kardeşleme yarattığını belirterek bunun tarihi önemde bir kazanım olduğunun altını çizdi. Direkci son olarak gezi halk hareketinin tüm devrimci ve ilerici güçlere birleşik devrimci bir cephenin yaratılmasının zorunlu olduğunu belirterek konuşmasını sonlandırı.
Sempozyumdaki üçüncü konuşmayı ise AABF temsilcisi Adnan Önder gerçekleştirdi. Önder böylesi bir sempozyumda yer almaktan onur duyduklarını ve gezi şehitlerini anarak konuşmasına başladı. Gezi halk hareketinin Türkiye tarihinde her bakımdan bir milat olduğunu belirten Önder, Türkiye tarihinde ilk kez tüm toplumsal tabakaların birlikte ortak sorunları ve talepleri doğrultusunda bir araya geldigini ve bunun çok ciddi tarihsel kazanımlar yarattığını belirtt. Devamında ise Önder esas olarak Gezi direnişinde Alevilerin rolü ve çıkarılması gereken dersler noktasında alevilerin yönelimini anlattı. Gezi halk hareketinde Alevilerin belirleyici düzeyde rol oynadıklarını ve bunun en açık göstergesinin ise şehit düşenlerin ve tutuklananların esas çoğunluğunun alevilerden meydana gelmesinin olduğunu vurguladı. Önder gezi direnişi ile birlikte artık yeni bir dönemin başladığını ve Aleviler başta olmak üzere tüm devrimci ve ilerici toplumsal güçlerin bu yeni dönemin ihtiyaçlarına göre politikalar ve araçlar yaratmaları gerektiginin altını çizdi. Alevi hareketinin geziden çıkardığı en önemli tarihsel dersin, Alevilerin, devrimciler başta olmak üzere diger tüm ilerici toplumsal dinamiklerle bir araya gelmenin ve birlikte mücadele etmenin gerekliligi olduğunu vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.
Sempozyumdaki son konuşmacı ise Red-Hack oldu. Skyp üzerinden canlı bağlantı ile sempozyuma katılan Red-Hack oldukça coşku ve ilgi ile karşılndı. ADHK nın meclisinde olmaktan gurur duyduklarını belirten Red-Hack temsilcisi, ADHK ve tüm katılımcıları yoldaşlık duyguları ile selamlayarak konuşmasına başladı. 18 mayıs 1997 de Kaypakkayanın düştügü yerden kurulduklarını ve kendilerini bu tarihsel gelişim üzerinden adlandırdıklarını belirten temsilci konuşmasının esasını Red-Hack’ın niteligi ve oyandığı misyona deginerek sürdürdü.Kendilerine yönelik farklı farklı kaygıların ve misyonların yüklendigini belirten temsilci, kendilerini esas olarak devrim mücadelesine siber alanda mütevazi katkı yapan ve bu perspektifle hareket eden Marksist-Leninist bir hareket olduklarını belirtti. Devrimci güçlerin bu alanı küçümsedigini ve gezinin en önemli derslerinden birininde devrimcilere siber alanın ve sosyal medyanın tartışmasız önemini ortaya çıkardığını belirterek önümüzdeki dönemin en önemli mücadele araçlarından birinin de bu alan olduğunun altını çizdi. Gezi direnişinin tarihsel dersler içerdigini ve devrimcilere önemli olanak ve kazanımlar yarattığını belirten temsilci, Gezi halk direnişinin tüm yönleri ile devrimci hareketteki ezberleri bozduğunu vurguladı. Devrimci güçlerin çok dağınık olduğunu ve bunun asla kabul edilemeyecek bir lüks olduğunu belirterek, devrimcilerin ayrılıklardan çok aynılıklarını ön plana çıkarmaları gerektigini belirtti. Devamında ise temsilci gezinin bir yol ayrımı olduğunu, tarihsel kazanımlar yarattığını ve dersler barındırdığını vurgulayarak devrimcilerin bu nesnel zemin üzerinden hareket etmelerinin ve kendilerini sorgulamalarının artık kaçınılmaz olduğunu belirterek ve tüm katılımcıları tekrardan yoldaşca duygularla selamlayarak konuşmasını sonlandırdı.
Sempozyum katılımcıların soru ve görüşlerinin yer aldığı ikinci bölümün ardından coşkulu bir atmosferde sona erdi. ADHK’nın düzenlemiş olduğu bu sempozyum kimi eksikliklerine rağmen esas olarak hedeflendigi biçimde sonuçlanmış ve gezi halk hareketi ve ondan çıkarılması gereken siyasal sonuçlar perspektifi ve anlayışına mütevazi bir adım, aynı zamanda yığınca dersler çıkardığımız bir somut çalışma olmuştur.