Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH) 11’inci Kurultayı’nı “Irkçılığa, emperyalist saldırganlığa ve yaşamın tek tipleştirilmesine karşı örgütlü gücümüzle direneceğiz” şiarıyla gerçekleştirdi
ADKH (15-06-2018) Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH)’nin 11. Kurultayı “Irkçılığa, emperyalist saldırganlığa ve yaşamın tek tipleştirilmesine karşı örgütlü gücümüzle direneceğiz” şiarıyla 9-10 Haziran 2018’ de tarihlerinde İsviçre’nin Basel kentinde gerçekleştirildi. Kurultay delegeler ve misafirlerin de katılımıyla iki gün sürmüştür.
Kurultay sonrası ADKH’nin internet sitesinde yer alan açıklama şu şekildedir:
“Açılış ve saygı duruşunun ardından 10. dönem komisyonunun hazırladığı Irkçılığa, Emperyalist saldırganlığa ve yaşamın tek tipleştirilmesine karşı örgütlü gücümüzle direneceğiz sunumu yapıldı. Sürdürülen tartışmalarda ”tek tipleştirmenin erkek egemen sistemin tamamında görüldüğü ve özellikle kapitalist-emperyalist sistemin çıkarıp beslediği tüm savaşlarında araçları olduğu belirtilmiştir. Tek millet, tek bayrak, tek din, tek ırk ve tek cinse egemenlik tanıyan emperyalist sistemin kendisini eğitim sisteminden, kadın iş gücünün konumlandırmasına, medya aracılığı ile bunu her gün yeniden nasıl ürettiği değinilen konular arasında oldu. Özellikle moda adı altında kadının tek tipleştirilmesi çokça örneklendirildi. Tarihte Kant ve Nitsche gibi filozofların devlet konusundaki fikirleri ile kadın ve erkeği tanımlamalarındaki yanlış fikirlerinin sistem tarafından nasıl kullanıldığına da dikkat çekilerek ayrıca Emperyalistlerin bilimi kullanarak özellikle kendi psikologları üzerinden insanları kurulu düzene uygun hale getirmeleri için prosedürler oluşturdukları ve örnek olarak hücre tipi hapishaneler ve tek tip elbise uygulamaları anlatılmıştır. Sonrasında değişik biçimlerde ve tüm toplumun tek tipleştirilmesi tartışmaları ile buna karşı duruşumuz ne olmalıdır tartışmalarına geçildi. Delegeler konuşmalarında;
Öncelikle sistem bunu iki şekilde yapmaktadır. Eğitim sistemi, militarizm, yasalar vb. ile zora dayalı olan ve hak ve özgürlükleri manipüle edip yarattığı yanılsama ile kendimize olan güveni kullanarak toplumda bir gönüllülük yaratmaktadır. Bu konularda politik bilincimizi geliştirmek ve örgütlü bir şekilde bunu teşir eden ve toplumu aydınlatacak çalışmaların yapılmasının mücadelemiz açısından gerekli olduğu belirtildi.
Kurultayın bir diğer önemli gündemi olan her üyenin delege olması ile bunun kaldırılarak değişik biçimlerdeki delegelik sistemine geçilmesi yönünde bir önceki kurultayda gelen öneriler ele alındı. Yapılan tartışmalar sonucunda tüzük değişikliğine gerek olmadığı bugüne kadar ki yöntemin daha verimli olduğu her üyenin kendisini temsil etmesinin kadınlar açısından çok önemli olduğu sonucuna varılarak oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
Faaliyet raporu gündeme alınıp sunulduktan sonra kurultay birinci günü kapanmıştır.
İkinci gün Mali Rapor ve denetim kurulunun raporları ele alınmış ve sonrasında yeni yönetim organları seçilerek kurultay başarılı bir şekilde sonuçlandırıldı.”