Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür

Ali smail-Kayseri2Eskişehir Yunus Emre Caddesi’nde polisler ve sivil faşistlerin saldırısı sonucu ağır yaralanarak hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın duruşması Kayseri’de görülürken, tanıkların ifadelerine karşın mahkeme sanıkları koruyan yaklaşımıyla dikkat çekti

KAYSERİ (13-05-2014)- Ali İsmail Korkmaz’ın Eskişehir Yunus Emre Caddesi’nde dövülerek katledilmesinin ardından açılan davanın ikinci duruşması Kayseri’de görüldü.

Aralarında Demokratik Haklar Federasyonu’nun da olduğu devrimci-demokrat kurumlardan oluşan yüzlerce kişi, davayı sahiplenerek gün boyunca Kayseri Adliyesi önünde bekleyişini sürdürdü.

Eskişehir ile çeşitli illerden gelen kitle kortejler oluşturarak “Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür” sloganlarıyla adliye önüne yürüdü. Adliye önündeki arama noktasına gelen kitleyle polis arasında arbede yaşanırken, polis kendisini aratmayan kitlenin kararlılığı sonucu geri çekildi.

Tutuklu sanıklar duruşma salonuna getirildi. Ali İsmail Korkmaz davasına 100’den fazla avukat katıldı. Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan ile çok sayıda avukatın duruşmaya katılma talebi mahkeme tarafından reddedildi. Ardından tanıkların dinlenmesine geçildi.

Yapıcı Ali İsmail’in dövüldüğü anı ayrıntılarıyla anlattı

Ali İsmail Korkmaz davasının ikinci duruşmasında 12 tanık dinlenirken, Ali İsmail dövülürken birkaç metre yakınında bulunan Semih Berkan Yapıcı’nın ifadesi alındı. Yapıcı ifadesinde şunları dile getirdi:

“- Olay akşamı (2 Haziran) arkadaşımla ESPARK önündeki eylemlere baktık. Sonra arkadaşımı evine bıraktım. Yunus Emre Caddesi’ne çıkan yollardan gittik. Kendisini eve bıraktıktan sonra bir ara sokakta eylemcilere polis müdahale ediyordu. Bir süre sonra çevik kuvvet TOMA’larla müdahale etti. Ben de diğer insanlar gibi kaçtım. AKP İl Binası az ilerisinde bekledim. Eve gitmek için kendime güvenli yol arıyordum. Güvenlik olduğunu düşündüğüm sokakta iki sarhoş kişi gördüm ve arkalarından yürümeye başladım. Kapalı pazarın oradaki fırına vardım. İçeride iki polis vardı. Dışarı çıktım, havada hala gaz vardı. ‘Yapmayın, etmeyin’ diye bir bağırma duydum. İki polis eylemcileri pazar yerine sürüklüyordu. Polislerden birinin S.B. olduğunu internetten öğrendim. Yanlarında elinde sopa olan Serkan Kavak da vardı. S.K. de vurmaya başladı. Bu sırada vurdukları şahıs bir anda kaçmaya başladı. Bu kişiler fırının önüne döndüler, ben de oraya gittim. Tekrar gaz saldırısı başladı, eve gidemedim. Sokağa giren uzun boylu kumral birini darp ettiler. Dövdükleri kişi, ‘Yapmayın ben su almaya geldim’ dedi.

– Eve gitmek için Ali İsmail’in girdiği sokağa yöneldim. S.K’nin pasajda saklandığını gördüm. ‘Ben çıkarken sen kaç’ dediğini duydum. Bu sırada Ali İsmail Korkmaz ile Doğukan Bilir’in sokağa girdiğini gördüm. Ali İsmail sokağa girmeden önce orada Hüseyin isimli polis ve gaz maskeli polisi gördüm.

– Ali İsmail sokağa girdiğinde Hüseyin isimli polis ve diğer gaz maskeli polis yakalamak istedi ama yakalayamadı. Doğukan Bilir’i yakaladılar. Ali İsmail’in önü fırıncılar tarafından kesildi. Ali İsmail kepenklere doğru hamle yaptı. Çelme taktılar, Ali İsmail dengesini kaybedip düştü. Herkes darp etmeye başladı. Ali İsmail tekmelerle darp edildi. Defalarca vurdular. Kafasını kaldırdı ve kafasını kaldırıma çarptı. O anda yüzünü hafızama kazıdım. Uzun saçlı bir polis geldi… Ali kafasını saklamaya çalıştı ama hep kafasını tekmelediler. Bilincini kaybetti. Ali İsmail kendine gelmeye başlayınca tekrar darp etmeye başladı. Ali fırsat bulup kaçmaya başladı, polisler ‘Çevirin onu’ diye bağırıyordu. Sonra gözden kayboldu.”

Tanık Yapıcı, sanık polisleri fotoğraflarından teşhis etti

Yapıcı, anlatımlarından sonra salonda bulunan sanıkları fotoğraflarından teşhis etmeye başladı. Yapıcı, polis memuru Mevlüt Saldoğan ile polis memuru Hüseyin Engin’i teşhis etti. Yapıcı, sanık Şaban Gökpınar’ın da sokakta olduğunu söyleyerek Gökpınar’ın polis memuru Hüseyin’le birlikte hareket ettiğini ifade etti.

Sanık avukatı “Elinde sopayla dolaşan herkes polis midir? Tanık bunu nereden biliyor?” diye sordu. Avukatlar ise polislerin Haziran Ayaklanması’ndaki eylemlerde ellerinde sopayla dolaşarak çok sayıda eylemciyi darp ettiğini hatırlattı. Avukat Ayhan Erdoğan’ın “Polis copla sopayla adam döver, bu ülkede copla adam döven polistir” dedi.

‘Berkin Elvan, katili Erdoğan’

Sanıkların saldırı anıyla ilgili ifadelerinin ardından, kamera görüntüleri izlendi. Duruşmaya ara verilmesiyle birlikte Adliye önünde konuşan Ali İsmail’in ağabeyi Gürkan Korkmaz, “Biz bir Ali kaybettik ama binlercesini kazandık” diyerek hukuki sürecin her türlü aksamaya karşın işlediğini ve adalet arayışlarının devam edeceğini açıkladı.

Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş ve Ahmet Atakan’ın ağabeyi Süleyman Atakan da kürsüde yaptığı açıklamalarda, Gezi şehitlerinin aileleri olarak adalet arayışını sürdüreceklerini ifade etti. Sami Elvan, Tayyip Erdoğan’ın her sıkıştığında çocuklarının adını ağzına almasına tepki gösterirken, alandan “Berkin Elvan, katili Erdoğan” sloganı atıldı.

‘Ali İsmail’in katillerinden hesap soracağız’

DHF temsilcisi yaptığı açıklamada şunları söyledi:”Hepimiz Denizlerin Mahirlerin, Mazlumların ve komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın devrimci mücadelesi ve kararlığı sayesinde buradayız. Bugün Ali İsmail için adalet aramak için değil, hesap soracağımızı ilan etmek için buradayız. Katillerden hesabı halkımız soracaktır. Biz onların düzmece mahkemelerine inanmıyoruz. ”

‘Darp edilen Ali İsmail’in bilinci yerinde değildi’

Tanık Turhan Güler ifadesinde şunları söyledi: “Ali İsmail arkadaşımdır. Birlikte eylemlere katıldık. Müdahale başlayınca kaçtık. Bir ara onu kaybettim. Sonra onu buldum. Tekrar bir araya geldiğimizde darp edilmiş olduğunu gördüm. Her yeri kan içindeydi. Darp edildiğini söyledi. Bilinci yerinde değildi. Kötü göründüğünü ve hastaneye götüreceğimi söyledim. Bana sürekli ‘Ne oluyor bana?’, ‘Nereye gidiyoruz?’ diye soruyordu. Bir sorun olduğunu anladım, hastaneye gittik. Hastanede bize ‘Bu adli vaka, gidin önce ifade verin sonra gelin’ dediler. Ali’ye yaşadıklarını sorduğumda sürekli ‘Hatırlamıyorum’ diyordu.”

Tanık Fırat Köse ise ifadesinde şunları dile getirdi: “Ben Ali’nin ev arkadaşıyım. O gün yeni ev tuttuk ve kontrat imzaladık. Sonra eylemlere bakmaya gittik. Ben ertesi gün sınavım olduğunu söyleyerek erken ayrıldım. Gece beni Turhan aradı, Ali’nin darp edildiğini söyledi. Vardığımda Ali kolunu tutuyordu. Hastaneye tomografi çektirmeye birlikte gittik. Yunus Emre Hastanesi’ndeki doktor, ‘Bir sorun yok, eve gidebilirsiniz. Dinlensin, iki güne geçer’ dedi. Ali, cuma günkü sınavına girip giremeyeceğini sorunca doktor girebileceğini söyledi. Eve gittik. Uykusuz olduğumuz için hepimiz uyuduk. Ali gece ağrılarla uyandı. Okan’la birlikte iki karakol gezmişler önce. Sonra tekrar hastaneye götürdük. Bu sırada iyice fenalaştı. Hastanede beyin kanaması geçirdiği söylendi.”

Tanıklar Ali İsmail’in dövüldüğü sokakta eylemcilere saldırıyı anlattı

Duruşmada tanıklar Ali İsmail Korkmaz’a saldırı anını da ayrıntılarıyla anlatarak Korkmaz’ın dövüldüğünü ve sokağa pusu kurularak gelen herkese darp edilerek işkence edildiğini söyledi. Duruşmada ifade veren sanık polisler saldırı anıyla ilgili kimseyi dövmediklerini iddia ederken, saldırı anının tanıklarıyla ifadelerinin çelişmesi dikkat çekti.

Müdahil avukatları tutuklu sanıkların tutukluluklarının devam etmesini isterken, tutuksuz yargılanan Yalçın Akbulut’un tutuklanmasını istedi. Davanın ilk duruşmasında da tutuksuz sanıklardan Yalçın Akbulut’un tutuklanması istenmiş ancak talep reddedilmişti.

Tanıklardan 12.’si Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek işkence gördüğü gün polislerin işkencesine maruz kalan Caner Ertay’dı. Sanıklar, görüntülerdeki kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığını iddia ederek Ertay olduğunu kaydetmişti.

‘Sanıkların işkence gören kişinin ben olduğum yönündeki beyanı doğru değil’

Duruşmada konuşan Ertay, kendisinin o yer ve o saatte işkence görmediğini, görüntülerdeki kişinin Ali İsmail Korkmaz olduğunu anlattı. Ertay, kendisine işkence yapan polislerin de o anda mahkeme salonunda olduğunu belirterek kendisinin de bir dava açtığını hatırlattı.

Ertay ifadesinde şunları söyledi: “Demokratik hakkımı kullanıp sokağa çıktım. Yunus Emre Caddesi’nde tazyikli su ve gaz sıktılar. Otoparka girdim. Otoparkta çevik kuvvetler tarafından darp edildim. Polisler gittikten sonra otoparkta bir süre saklandım. Gece saat 2′ye doğru yine polisler geldi. Yüzüme biber gazı sıktılar. İşkence yaptılar. Sanıkların bu davaya ait görüntülerde Ali İsmail Korkmaz değil de ben olduğumu söyledikleri kişi ben değilim. Ben başka yerde darp edildim. Bana işkence eden polisler de şu an salondalar. Ben de şikayetçi oldum.”

Ali İsmail’in ailesi adliye önünde 14 saattir bekleyişini sürdüren kitleye teşekkür etti

Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında mahkeme, polis Yalçın Akbulut’un tutuklanma talebini reddetti. Duruşmada tutuklu sanıkların tutukluluk halini devamına karar verilirken, bir sonraki duruşma 14 Temmuz 2014 tarihine ertelendi.

Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Ali İsmail’in annesi ve babası, adliye önünde 14 saattir bekleyişini sürdüren kitleye teşekkür etti. Avukatlar ise duruşmada yaşananları kısaca adliye önünde bekleyen kitleye aktardı.