Bilgen: Partimize yapılan saldırılar polis denetiminde yapılıyor

Kayseri’de içinde Birinci Komando Tugayı askerlerinin bulunduğu otobüse yönelik gerçekleştirilen eylemin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hedef göstermesiyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) binalarına yönelik gerçekleştirilen ırkçı saldırılara ilişkin HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen basın toplantısı düzenledi

HABER MERKEZİ (18-12-2016)- Dün HDP’nin 14 ilçe, 5 il ve Genel Merkez binasına yapılan saldırıda il, ilçe binaları tamamiyla tahrip edildi ve yakıldı. Konuya ilişkin HDP Genel Merkez biasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Bilgen, “Görünen o ki OHAL uygulamaları, sokağa çıkma yasakları, toplanma, gösteri yürüyüşü yapma engellemeleri sadece demokratik siyaset yapanlar, sendikal mücadele yürütenler, akademisyenler ve gazeteciler için geçerli. Canlı bombalar OHAL koşulları içerisinde her yere gidebiliyor ve her türlü eylemi gerçekleştirebiliyor.” dedi.

Herkesin can güvenliğini sağlamakla sorumlu olanın siyasi iktidar olduğunu vurgulayan Bilgen, “Kendi sorumluluğunu üzerinden atmak için, topluma ve parlamentoya hesap vermemek için, sadece hedef şaşırtma için bir takım açıklamalar yaparak siyasal iktidar bu sorumluluktan kurtulamaz.” diye konuştu.

HDP binalarına yönelik saldırı fotoğraflarını gösteren Bilgen, “Bu fotoğraf Beykoz’dan. Fotoğraf her şeyi özetliyor. Gördüğünüz gibi burada bir terörle mücadele yok. İlçe binamız yakılmış ve bu manzaradan sonra bu fiili işleyenlere bir gözaltı uygulaması yok, İl ve ilçe yöneticilerimiz gözaltına alındı neden, ilçe yöneticilerimizin elinden kamera görüntülerini almak için.” diye belirtti.

Kayseri’deki saldırının fotoğrafı gösteren Bilgen, “itfaiye aracı yangını söndürmek için değil tabelamızı söküp bir bayrak asmak için görevlendirilmiş” dedi.

Polis delil karartıyor

HDP Beylikdüzü ilçe binasının tamamen yakıldığını belirten Bilgen, “Çoğu ilçe binamızda resmi evraklarımız ya parçalanıyor ya da yakılıyor. Beylikdüzü ilçe binamız harap edildikten sonra duvarlara yazı yazılıyor. Bildiğiniz semboller var. Polis geliyor yazıların üzerini siyah boyayla kapatıyor. Bunun hukuktaki adı delil karartmadır. Saldırıyı önlemiyorsunuz, engelleyici bir tutum yok, saldırıyı yapanlarla ilgili bir gözaltı yok, gelip sadece delilleri karartıyorsunuz.” diye vurguladı.

Saldırılar günler öncesinden başladı

İl ve ilçe binalarına yönelik saldırıların günler öncesinde de yapıldığını hatırlatan Bilgen, “Bütün bunlarla ilgili yaptığımız uyarılara rağmen Genel Merkezimize iki saldırı girişimi var. Önce bir grup kapıyı zorluyor, tekmeliyor, polisler tarafından kollarına girilip götürülüyorlar. Nereye götürüldüler bilen yok. Bizim dün gece yaptığımız açıklamanın ardından arkadaşlarımız bir bakana ve bir müsteşara ulaşılıyor. İçişleri Bakanı bir açıklama yaparak diyor ki ‘Kamuoyu yanlış bilgilendiriliyor.’ Bu açıklamadan sonra, genel merkezimize tekrar gece geç saatlerde 01:15’te iki kişi geliyor, binaya arkadan çıkmaya çalışıyor yakma girişiminde bulunuyorlar. Sadece İçişleri Bakanı’nın açıklamasından sonra bile yaşadığımız manzara bu.” diye konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ulaşamadıklarını ifade eden Bilgen, “Dün akşam saatlerine kadar devam eden aramalarımızı inceletsinler. Biz o saate kadar aramış ulaşmışsak biz özür dileyelim ama İçişleri Bakanı kamuoyunu yanıltıyorsa Bakan’ın ya istifa etmesi ya özür dilemesi gerekir.” diye kaydetti.

Türkiye toplumunun ikili bir kıskaçla karşı karşıya olduğunu söyleyen Bilgen, “İç savaş ve darbe ortamı hazırlanmak isteniyor. Toplumda bir çatışma sağlanmaya ve darbe girişiminin koşulları oluşturulmaya çalışılıyor. Diğer bir kıskaç da bizi korkutarak muhalefet etmemiz, mücadele yürütmemiz engellenmek isteniyor.” dedi.

Başkanlık planlarına fırsat vermeyeceğiz

Provokasyonlara gelmeme konusunda çaba sarfettiklerini kaydeden Bilgen, demokratik siyasetteki ısrarlarını sürdüreceklerini söyledi. Bilgen, “Ne korkup sineceğiz ne de başkanlık planlarını hayata geçirme oyunlarına fırsat vereceğiz.” diye vurguladı.

Bilgen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Partimize yönelik saldırılarla ilgili açıklama yapmayan Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan bu sessizliği ile saldırılar karşısında bir rahatsızlık duymadığını ortaya koymuştur. Tersini ortaya koymak, sağduyu çağrısı yapmak herkesin sorumluluğudur. Şu saate kadar bizim bildiğimiz, dün Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı’nın devletin görevinin intikam olmayacağı yönünde yaptığı açıklama dışında bir açıklama yapan olmamıştır.

‘Kurşun adres sormaz’ diyenler çok daha büyük provokasyonları hazırlamanın içerisindedir. Bu koşullarda partimizin korkacağını sanıyorlar.

Biz her şeye rağmen toplumun bu provokasyonlara gelmemesini, sağduyulu yaklaşmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Umuyoruz hükümet kaç kişinin gözaltına alındığını, kaç kişi hakkında soruşturma açıldığını kamuoyu ile paylaşır.”

http://www.halkingunlugu.org/