Bürokrasinin 20 Dışa Vurumu/ Mao Zedung

Bu kişiler belgeleri başkalarının okumasını isterler; belgeleri başkaları okur ve onlar uyurlar, olaylara bakmaksızın eleştirirler, hataları eleştirir ve insanları suçlarlar; hatalar ile hiç alakaları yoktur, bir şeyleri tartışmazlar, işleri bir kenara itip görmezden gelirler; üstlerine dalkavukça davranır, astlarını anlamadıkları halde anlıyormuş gibi görünürler

1.En yüksek kademe oldukça az bir bilgi birikimine sahiptir. Bu kişiler yığınların görüşlerini anlamaz, inceleme ve araştırma yapmaz, belirli politikaları kavrayamaz, siyasi ve ideolojik çalışma yürütemezler; gerçeklikten yığınlardan ve partinin önderliğinden kopukturlar, sürekli emir verirler ve verdikleri emirlerde genellikle yanlıştır, ülkeyi ve halkı muhakkak yanlış yönlendirirler; en azından partinin çizgisine ve politikalarına tutarlı bağlılığa engel teşkil ederler ve yığınlarla buluşamazlar.

2.Bu kişiler kibirli ve kayıtsız bir tavır içerisindedirler ve amaçsızca siyaset tartışırlar. Yaptıkları çalışmayı kavrayamazlar. Sübjektif ve tek yönlüdürler; umursamazdırlar insanları dinlemezler, insafsız ve keyfidirler, kör bir irade sürdürürler. Bu otoriter bürokrasidir.

3.Bu kişiler sabahtan akşama hep meşgullerdir; bütün bir yıl boyunca uğraşıp dururlar, insanları incelemez ve meseleleri araştırmazlar; politikaları araştırmazlar, kitlelere dayanmazlar; açıklamalarını önceden hazırlamaz çalışmalarını planlamazlar. Bu beyinsiz, yanlış yönlendirilmiş bürokrasidir. Diğer bir deyişle rutinliktir.

4.Bu kişilerin bürokratik tavırları muazzam derecededir; herhangi bir yönlendirme kabul etmezler, egoistlerdir; kendi yumruklarını değirmen taşı sanan bir havada davranırlar; insanların bakınca onlardan korkmalarına sebep olurlar, durmadan insanları istismar içerisindedirler; çalışma tarzları üstünkörüdür, insanlara eşit davranmazlar. Bu derebeylerinin bürokrasisidir.

5.Bu kişiler cahildirler; herhangi bir şeyi sormaya utanırlar, mübalağada bulunup yalan söylerler; hakikatsizdirler, hataları başkalarına, erdemleri kendilerine isnat ederler; merkezi hükümeti aldatırlar, üstlerini kandırır, astlarını aptal yerine koyarlar; kusurlarını gizler ve hataları geçiştirirler. Bu dürüst olmayanların bürokrasisidir.

6.Bu kişiler siyaseti anlamazlar; işlerini yerine getirmezler, işlerini başkalarına ötelerler; sorumluluklarını yerine getirmezler pazarlık ederler, işlerini ertelerler; duyarsızlardır, uyanıklıklarını yitirirler. Bu sorumsuz bürokrasidir.

7.Bu kişiler ihmalkardırlar; ellerinden geldiği kadar geçinip giderler, insanlarla bir alakaları yoktur; sürekli hata işlerler, kendilerini üstlerine saygılı bir şekilde sunarlar astlarına karşı atıldırlar; her hususta dikkatlidirler, sekiz yönlüdürler ve yılan balığı kadar kaygandırlar. Bu memur gibi çalışıp zar zor geçinenlerin bürokrasisidir.

8.Bu kişiler siyaseti tam tamına öğrenemezler; çalışmalarında kendini gerçekleştiremezler, konuşma tarzları yayvandır; liderliklerinde herhangi bir doğrultu yoktur, görevlerini vazifelerin ihmal ederken bir yandan maaşlarını alırlar; nasıl göründükleri uydurmada bulunurlar, bu kişilerden aylak olanlar (örneğin ağalar) herhangi bir işe başlamazlar ancak alaylıklarına odaklanırlar; çalışkan olanlar erdemlidir ve memurlara kötü muamele yapılıyormuş gibi davranmazlar. Bu üçkâğıtçı yeteneksiz bürokrasidir.

9.Bu kişiler aptallardır; kafaları karışmıştır, kendi akılları yoktur; çürümüş zevk düşkünleridirler, günlerce durmadan tıkınırlar; işlerine hiç düşkün değildirler, istikrarsız ve cahildirler. Bu aptal işe yaramaz bürokrasidir.

10.Bu kişiler belgeleri başkalarının okumasını isterler; belgeleri başkaları okur ve onlar uyurlar, olaylara bakmaksızın eleştirirler, hataları eleştirir ve insanları suçlarlar; hatalar ile hiç alakaları yoktur, bir şeyleri tartışmazlar, işleri bir kenara itip görmezden gelirler; üstlerine dalkavukçu davranır, astlarını anlamadıkları halde anlıyormuş gibi görünürler; el kol hareketleriyle konuşur aynı kademede oldukları kişilerle anlaşamazlar. Bu tembel bürokrasidir.

11.Devlet daireleri büyüdükçe büyür; işler daha da karışır, olan işten daha da fazla insan vardır; yerlerinde sayarlar, dalaşıp atışırlar; insanlar fazladan işlere karşı isteksizdir, belirli görevleri yerine getirmezler. Bu devlet dairelerinin bürokrasisidir.

12.Sayısız belge mevcuttur; bürokratik zorunlulukları vardır, direktifler hızla çoğalır; eleştirilmeyen çok sayıda rapor vardır, pek çok tablo ve çizelge yapılmıştır ancak kullanılmamıştır; çok sayıda toplantı yapılır ancak karar alınmaz; yakın iş arkadaşlığı vardır ancak hiçbir şey öğrenilmemektedir. Bu formalite ve bürokratik zorunluluk bürokrasisidir.

13.Bu kişiler zevk arayışındadır ve zordan çekinirler; masa altı anlaşmaları ile anlaşırlar, bir kişi memur olur ve bundan bütün aile faydalanır; bir kişi Nirvanaya erişir ve çevredeki arkadaşları cennete çıkar; partiler verilir, hediyeler sunulur. Bu müstesnanın bürokrasisidir.

14.Memur ne kadar yükselirse, mizacı o kadar kötü hale gelir; kendini destekleme talepleri de daha da artar; evi ve eşyaları daha lüks haline gelir ve pek çok şeye erişimi daha artar. Alt tabaka ağır bedeller öderken üst tabaka büyük dilimi alır; aşırılık ve israf vardır, üst ve ast sol ve sağ ellerini kaldırırlar. Bu resmi büyüklük taslamanın bürokrasisidir.

15.Bu kişiler egoisttir; kişisel hedeflerini kamusal araçlarla tatmin ederler, suiistimal ve spekülasyon mevcuttur; ne kadar hızla tüketirlerse o kadar çok isterler ve asla ne geri adım atarlar ne de pes ederler. Bu egoist bürokrasisidir.

16.Bu kişiler birbirleri arasında güç ve para için çekişirler; elleri partiye kadar uzanır, şöhret ve talih peşindedirler; belli pozisyonlara gelmek isterler ve o pozisyona erişemedikleri müddetçe tatmin olmazlar; zayıf mı yoksa şişman mı olacaklarına kendileri karar verirler yoldaşlarına gelince sevecen, yığınlara gelince umursamazdırlar. Bu güç ve para için savaşan bürokrasidir.

17.Çoklu bir liderlik uyum içerisinde birleştirilemez; bu kişiler kendilerini pek çok şekilde öne sürer ve işlerini büyük bir kargaşa içerisinde gerçekleştirirler; birbirlerini dışarıya itelemeye çabalarlar, üst kademeler alt kademelerden ayrılmıştır ne merkezi yönetim ne de demokrasi mevcuttur. Bu bölünmüş bürokrasidir.

18.Örgüt yoktur; bu kişiler kendi arkadaşlarını işe alır, kadrolaşma ile uğraşır; feodal ilişkilerini sürdürür kendi kişisel çıkarları için klikler oluşturur; birbirlerini koruyup kollar, kendilerini bireysel olarak her şeyden üstün görürler; bu aşağılık yetkililer kitlelere zarar vermektedir. Bu sekter bürokrasidir.

19.Bu kişilerin devrimci iradeleri zayıftır; politikaları yozlaşmış ve politikalarının karakteri değişmiştir, bu kişiler çok vasıflıymış gibi hareket ederler; resmi havalar takınırlar, ellerini ya da akıllarını çalıştırmazlar. Her gün tıka basa yemek yerler; kolay bir şekilde zor işlerden uzak dururlar; hasta değillerken doktor çağırırlar, dağlara ve deniz kenarına tatile giderler; işlerini yüzeysel bir şekilde gerçekleştirirler, ulusal çıkarlar yerine kendi çıkarlarının derdine düşerler. Bu yozlaşmış bürokrasidir.

20.Bu kişiler hatalı eğilimleri ve gerici ruhu desteklerler; kötü insanlarla iş birliği yapar ve kötü durumlara müsamaha gösterirler; hukuku çiğner, hainliği ve spekülasyonlara bulaşırlar; bu kişiler partiye birer tehdittirler demokrasiyi bastırırlar; kavga eder intikam alır, yönetmelikleri ve kararları çiğnerler; kötüyü korurlar, düşman ve bizler arasında bir fark gözetmezler. Bu hatalı eğilimlerin ve gericiliğin bürokrasisidir.

Gazete Patika