16 yıldır hapishanede tutulan ve 2013 yılı aralık ayında tahliye edilmesi gereken Nihat Konak’ın tahliyesi verilen disiplin ve hücre ‘cezaları’ nedeniyle engelleniyor Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelen Partizan Tutsak ve Şehit Aileleri ile avukatlar, Konak’ın tahliye edilmesi talebiyle bir eylem gerçekleştirdi
HABER MERKEZİ (12-09-2014)- Hasta tutsak Nihat Konak, yaklaşık 16 yıldır hapishanede tutuluyor. Konak’ın 2013 yılının aralık ayında tahliye edilmesi gerekirken, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, Konak’ın kesinleşmiş 3 hücre ‘cezası’ olduğunu belirterek şartlı tahliye olamayacağını kaydetti.
Konak’ın tahliyesi engelleniyor
Konak, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi’ndeki bütün tutsaklarla birlikte, İran devletinin Kürt tutsaklara yönelik idam ‘cezalarını’ protesto için açlık grevine girmiş, açlık grevi nedeniyle Konak’a disiplin ‘cezası’ verilmişti. Konak’a, bu ‘cezaya’ itiraz etmek için yazdığı dilekçede kullandığı bazı cümlelerin, “kurum görevlilerini hakaret ve tehdit” niteliğinde olduğu iddia edilerek hücre ‘cezası’ verilmişti. Konak’ın verilen bu ‘cezaya’ karşı İnfaz Hakimliği’ne yazdığı dilekçesi de hapishane yönetimi tarafından kaybedildi. Konak’a diğer iki hücre ‘cezası’ ise slogan attığı ve koridordan hücreye giren kalorifer borusunun geçtiği deliği genişlettiği gerekçesiyle verildi. Bu disiplin ‘cezaları’ nedeniyle infazı yakılan Konak, 3 yıl daha hapishanede tutulacak.
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen Partizan Tutsak ve Şehit Aileleri ile avukatlar, bir basın açıklaması gerçekleştirerek Konak’ın tahliyesini talep etti. Yapılan eyleme Konak’ın ailesi de katıldı.
“Disiplin ‘cezaları’ hukuksuzluğun göstergesidir”
Avukatlar adına açıklama yapan Gül Altay, Konak’ın infazının yanmasına neden olan disiplin ‘cezalarının’ hukuksuzluklarla dolu bir süreci kapsadığını söyledi. Altay, Konak’ın İnfaz Hakimliği’ne yazdığı dilekçede yer alan cümlelerin ‘suç’ olması bir yana, idarenin avukata ve resmi bir kuruma verilen dilekçenin içeriğiyle ilgili işlem yapma yetkisinin dahi olmadığını kaydetti. Altay, kalorifer borusunun etrafındaki deliğin Nihat Konak tarafından genişletildiğine ilişkin bir delil olmamasına karşın, keşif araştırması dahi yapılmadığını belirterek yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekti.
Konak’ın haksız ve hukuka aykırı disiplin ‘cezalarıyla’ en temel haklarından mahrum bırakıldığını kaydeden Altay, disiplin ‘cezalarıyla’ tutsakların bütün haklarından mahrum bırakıldığını açıkladı. Altay, tutsakların bu nedenle ağır infaz süreci geçirmek zorunda kaldığını belirterek bu uygulamanın tutsakların ‘cezanın’ tamamını yatmasına neden olduğunu kaydetti. Konak’ın 3 yıl daha hapishanede kalacak olmasının, mahkeme takdiriyle belirlenen ‘suç’ karşılığındaki ‘cezanın’ fiilen değiştirilmesi anlamına geldiğine dikkat çeken Altay, Cezaevi Disiplin Kurulu’nun verdiği kararın hiçbir yargısal yetkisi bulunmadığını ve adil olmadığını ifade etti.
‘Nihat Konak’ın serbest bırakılmasını talep ediyoruz’
Konak’ın infazının yanmasına neden olan karara karşı Tekirdağ İnfaz Hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemeleri ile İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptıkları başvuruların reddedildiğini hatırlatan Altay, bir kez de İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuru yapacaklarını duyurdu. Avukat Gül Altay, hukuksuzluklara son verilmesini ve Nihat Konak’ın serbest bırakılmasını talep ettiklerini açıkladı.
Nihat Konak’ın kardeşi Sevgi Coşkun yaptığı konuşmada, adalet istediklerini belirterek şunları söyledi:”80 yaşındaki yatalak babamız, oğlunu bekliyor. Hastalıklarla yaşayan bir insanı daha ne kadar hapiste tutacaksınız?”
‘Hasta tutsaklar için mücadeleyi sürdüreceğiz’
“Biz lütuf değil, hakkımız olanı istiyoruz” diyen Konak’ın oğlu Baran Konak ise, babası ile tüm hasta tutsakların serbest bırakılması için mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti. Kamuoyuna duyarlılık çağrısı da yapan Baran Konak, “Başarabiliriz. Babamı ve tüm tutsakları özgürlüklerine kavuşturabiliriz” diyerek sözlerini tamamladı.
Eylemde, “Nihat Konak’a adalet”, “Hasta tutsaklar onurumuzdur”, “Zindanlar boşalsın tutsaklara özgürlük” sloganları atıldı.
Basın açıklamasının ardından avukatlar tarafından 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuru yapıldı.
http://www.halkingunlugu.org/