ADKH (28-02-2017) Dünya ölçeğinde eşitsizliğin, baskının, sömürünün ve emperyalist saldırganlığın giderek arttığı ve bu zulme yanıt olaraksa eşitlik talebinin, isyanın,direnişin yükseltildiği ayrı coğrafyalarda ama aynı göğün altında ortak taleplerle birleşen kadınlar olarak “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nü karşılıyoruz
*8 mart 1857… Daha iyi bir yaşam talebiyle canlarını ortaya koyan fabrika işçisi kadınların greviyle, kadın mücadelesine adanan tarihtir!
*Kadın emeğinin gün yüzüne çıktığı gündür 8 Mart…
*Emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki baskı, sömürü ve şiddete son vermek üzere sürdürdüğümüz özgürlük mücadelesinin en önemli günlerinden biridir.
*Sadece bir anma ve eğlence gününden öte kadının cinsel-sınıfsal-ulusal sömürüye başkaldırısının ifadesi ve dolayısıyla dünya kadınlarının mücadele günüdür 8 Mart!
Emperyalistlerin, iktidarı erkek egemen sistemin ,toplumun yarısını oluşturan kadınlara, LGBTİ bireylere yönelik toplumsal bakışı-sömürüsü-şiddeti değişmedikçe, bizlerde ezilenler tarafı olarak ,toplumsal mücadelede cins mücadelesini yükseltmeyi hedeflemekteyiz. Sınıflar gerçeğiyle ortaya çıkmış özel mülk dünyasının ana sonuçlarından biri olan cinsiyet ayrımının özü, erkek egemen sistemin bağrında yattığına göre kadının kurtuluş mücadelesi de tam olarak, ancak insanlığın kurtuluşu ile gerçekleşecektir. İçerisinde bulunduğumuz sosyalist ekim devriminin 100. yıl dönümünde kadınlar olarak mücadele deneyimi açısından daha iyi bir noktada bulunmaktayız. Elde edeceğimiz kazanımlar ve eşit-özgür yeni bir dünyanın yaratılması bakımından mücadeleyi yükseltmek dünden daha acildir. Çünkü insanlık son yılların en acı, en zor ve hüzün dolu dönemlerini yaşamakta. Egemenlerin kendi çıkarları için çıkardıkları savaş yıkım ,beraberinde göç ve ölümleri getirdi.Faturası en ağır, okyanuslarda yollarda savunmasız olan çocuklara çıkartıldı.Mülteci kamplarında yaşanan zorluklar bir yana bir de günümüz Avrupa’sında artarak boy gösteren ırkçılık gün geçtikçe daha belirgin bir hal almakta. Bununla beraber yine yaşadığımız Avrupa coğrafyasında da kadınlara yönelik tacizin, tecavüzün, katliamların arttığı dönemdeyiz.
Elbette bu saldırılara karşılık eylemlerle,grevlerle çeşitli araçlarla seslerini yükselten, başkaldıran, aktif direniş gösteren kadınların sayısı da gün geçtikçe artıyor. Polonya, İzlanda, Latin Amerika, Rojova,Türkiye-Kuzey Kürdistan, yükselen bu direnişin,kazanımların görüldüğü coğrafyalardan önde gelenler.
Bizler Avrupa Demokratik Kadın Hareketi olarak, kendi kadın kitlemizle daha güçlü buluşmak, bilinçle, azimle ve kararlılıkla ileriye diyerek ve tüm mücadele alanlarında güçlü bir ses ve iradeyle şiddeti taciz ve tecavüzü meşru kılan tekçi zihniyete, faşizme, diktatörlüğe karşı hayır diyerek 8 Mart’ta tüm üye ve taraftarlarımızı alanlara çağırıyoruz. Aynı zamanda 8 Mart’ta dünyanın bir çok ülkesinde kadın örgütleri kadınlara Grev çağrısında bulunuyorlar. Bu anlamlı çağrıya bizler de bulunduğumuz ülkenin koşullarına göre iş bırakma, iş yavaşlatma vb. eylemleriyle karşılık verelim. Dayanışma en güçlü silahımızdır!
Yaşasın 8 Mart! Jin Jiyan Azadi!
Cinsel sınıfsal sömürüye HAYIR!
Faşizme, Hak Gasplarına, Irkçılığa HAYIR !
Yaşasın Kadınların Birleşik Mücadelesi!
Yaşasın Avrupa Demokratik Kadın Hareketi!
Avrupa Demokratik Kadın Hareketi
28 Şubat 2017