Cumartesi Anneleri kayıplarının akıbetlerini sormak ve faillerin yargılanmasını istemek için 562’inci haftada yine Galatasaray Meydanı’ndaydılar Eylemde “Kayıplar belli failler nerede” yazılı pankart açılırken eyleme Pervin Buldan’da katıldı
HABER MERKEZİ (02-01-2016) – Cumartesi Anneleri kayıplarının akıbetlerini sormak ve faillerin yargılanmasını istemek için 562’inci haftada yine Galatasaray Meydanı’ndaydılar. Eylemde “Kayıplar belli failler nerede” yazılı pankart açıldı.
Eyleme katılan Pervin Buldan yaptığı konuşmada, devletin Savaş Buldan’ı katlettiğini fakat binlerce Savaş Buldan doğduğunu, devletin Hasan Ocak’ı kaybettiğini fakat yine binlerce Hasan Ocak doğduğunu dile getirerek, “Yine aynı şekilde Cizre’de, Sur’da, Nusaybin’de insanları katlediyorlar. Ama orada katlettiğiniz insanlar yerine binlerce insan doğacak barış isteyen, kardeşlik isteyen, eşitlik isteyen. O yüzden 2016 yılı barış yılı olsun diyorum ve herkese barış getirmesini temenni ediyorum” dedi. Ardından söz alan Sezgin Tanrıkulu ise “Karda, kışta, güneşte 20 yıldan fazladır bu meydandayız. Ama maalesef buradaki annelerin kalbi ve vicdanları soğumadı. 2015’te kriz yaşadık ama dayanışmayı arttırırsak 2016’yı barışın yılına dönüştürebiliriz” diye belirtti.
“Barış istiyoruz”
Haftanın açıklamasını ise Hasan Ocak’ın Maside Ocak okudu. Maside, “562 haftadır Galatasaray’dayız. Türkiye’nin adaletsizlik ve çatışma üreten rejimine itiraz ediyor ve barış istiyoruz. Barışı, insan hak ve özgürlüklerinin tanındığı, korunduğu ve geliştirildiği bir durum olarak görüyoruz” diyerek barışta ısrarcı olduklarının altını çizdi. Maside, Cumartesi Anneleri’nin taleplerini sıralayarak şunları söyledi:
“Zorla kaybetme suçu, Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı suçlar başlığı altında düzenlenmeli, bu suçun yargılanmasında devlet sırrı ve zaman aşımı savunmasına yer verilmemesini sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Gözaltında kaybetme suçunun faili olan devlet görevlileri üzerindeki cezasızlığa son verilmeli ve evrensel hukuka göre yargılanmalarını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Başta AİHM’de hak ihlali kararıyla sonuçlanmış davalar olmak üzere, gözaltında kayıplara dair soruşturma dosyaları yeniden açılmalı; etkin, derinlemesine ve hızlı soruşturma yapılmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Toplu mezarlardan çıkartılmış kemikler üzerinde Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan kimliklendirme çalışması makul süreler içerisinde sonuçlandırılmalıdır. Toplu mezarlar ve ölüm kuyuları açılması ve incelenmesi sırasında, bugüne kadar uygulanan ve delillerin karartılmasına yol açan ilkel yöntemler terk edilmeli, BM Minnesota Protokolü çerçevesinde bilimsel esaslara uygun çalışma yapılmalıdır.”
http://www.halkingunlugu.net/