Orman yangınların sürdüğü alanlarda bulunan DEDEF genel başkanı Ben; “Ormanlardaki yangının örtülü yangın olmadığını canlılarla cayır cayır yandığının canlı tanıklarıyız Vali yangını kontrol altına aldığını söylüyordu ama bugün 17’nci gün ve yangın hala devam ediyor.” ifadelerine yer verdi
DERSİM (22-08-2018) Dersimde günlerdir devam eden orman yangınları dolayısıyla Dersim Dernekleri Federasyonu genel (DEDEF) başkanı Ali Haydar Ben’le görüşerek bölgede yaşananları konuştuk. Orman yangınların sürdüğü alanlarda bulunan DEDEF genel başkanı Ben; “Ormanlardaki yangının örtülü yangın olmadığını canlılarla cayır cayır yandığının canlı tanıklarıyız. Vali yangını kontrol altına aldığını söylüyordu ama bugün 17. gün ve yangın hala devam ediyor.” ifadelerine yer verdi.
Dersim’de artık geleneksel bir devlet politikası haline gelen orman yakmalarının sebebini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ali Haydar Ben: Herkese merhabalar. Dersim’de son 17 gündür orman yangınları devam ediyor. Tabi ki Dersim’deki orman yangınlarının sebebi politiktir. Devlet aslında Dersim’de yeni bir politikaya başvurmuyor. Osmanlı’dan günümüze kadar ’38 Soykırımı, ’94 Köy Boşaltmaları/Yakmaları vardı, bu dönemde köylerle birlikte ormanlar da yakılıyordu. Maalesef iktidarlar değişse de mevcut sistem, mevcut anlayış kendini tekrarlıyor. Bugünde 2018’e girmemize rağmen hem geçen sene hem bu sene orman yangınları tekrar ediyor. Dersim’deki orman yangınları askeri operasyon ve güvenlik gerekçesiyle açıklanıyor, yangınlara bu gerekçe gösteriliyor. Her ne kadar bu gerekçelerle ormanlarımız yakılsa da devletin yetkili makamları bu yangınlara müdahale etmekle yükümlüdür. Devlet yetkilileri orman yangınlarını söndürmek için yangın bölgesine ekipleri göndermek zorunda, havadan ya da karadan müdahale edip yangını kontrol altına almakla görevlidir. Ancak gelinen aşamada Demokratik Kitle Örgütleri, siyasi partiler ve gönüllüler dışında maalesef bu yangınları söndürme çalışmasına devletin herhangi yetkili bir makamı katılmıyor. Biz de DEDEF olarak bu çalışmanın bir parçasıyız, gönüllülerle birlikte elimizden geldiğince tüm kısıtlı imkânlara rağmen her bir arkadaşımız fedakârca çalışıyor.
Yangınlara ilişkin Tunceli Valiliği tarafından bir açıklama yapıldı. Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunz?
Ali Haydar Ben: Valinin açıklamasına gelince, aslında beklenen bir açıklama. Bizim açımızdan şaşırtıcı değil. Tam tersi medyada ya da sosyal medyada çıkan haberlerin ya da görüntülerin ilimize ait olmadığı söylense de bizler biliyoruz ki bu görüntülerin hepsi Dersim’de yanan ormanlarımızın görüntüleridir. Yanan Dersim halkının kutsalları, ziyaretleridir. Doğanın kalbidir. Kısacası börtü böceğiyle birlikte ateşe veriliyor Dersim. Yangın başladığında DEDEF dahil olmak üzere kurumlar, aydınlar, sanatçılar ve halk tarafından başlatılan duyuru çalışmaları karşısında valilik açıklama yapmak zorunda kalmış ve geçmiş dönemde Dersim’e ait olmayan bir fotoğrafın kişiler tarafından paylaşılmasını kullanarak yangını manipüle etmeye çalışmıştır. Aynı zamanda bundan hareketle yangına tepki gösterenler hakkında sindirme amaçlı yasal işlemi başlatacağını söylemiştir. Ama biz burdayız. Burdaki yangınlara müdahaleye gidiyoruz. Ormanlardaki yangının örtülü yangın olmadığını canlılarla cayır cayır yandığının canlı tanıklarıyız. Vali yangını kontrol altına aldığını söylüyordu ama bugün 17. gün ve yangın hala devam ediyor. Şöyle ki yangınlar bugün Müşkürek(Eğriyamaç), Bali Mezrası ve Çırtik Deresi civarında devam ediyor.
Son olarak kamuoyuna dönük bir çağrınız varmı?
Ali Haydar Ben: Son olarak kamuoyuna burdan sesleniyoruz. Dersim’deki orman yangınlarına dair daha fazla duyarlılık gösterilmeli, yangınları daha çok gündeme taşımalı, daha çok canlı tutmaları gerektiğini düşünüyoruz. Kamuoyu bu anlamda daha fazla duyarlılık gösterirse Dersim’de yanan ormanlar daha çok gündemleşir, yangın söndürme çalışmalarına katılım daha yoğun olur. Bu anlamda Dersim’in dostlarını, Dersimlileri doğaya sahip çıkmaya, kendi ormanlarına sahip çıkması için daha çok seferber olmaya davet ediyoruz.