DEDEF ve ADEF; İdam edilişlerinin 84. Yılında Seyit Rıza ve yoldaşlarını unutmadık!

1937/38 Dersim Soykırımında, DERSİM toplumunun geleneksel önderleri 1935’de TBMM de çıkarılan Tunceli Kanunu’nun tahakkümcü uygulamalarına direndikleri için tutuklanarak, önceden belli olan sozde yargılamadan sonra Elazığ Buğday meydanında asılarak idam edildiler.

Yine aynı tarihlerde kurşunlanan, süngülenen, bombalanan, uçurumlardan atılan, yakılan, zehirlenen, idam edilen, mezar hakları bile çiğnenen, sürgün edilen on binlerce mazlum insanımızın acılı hatıralarını yüreğimizin taa derinliğinde hissediyoruz.

Bu katliam, Dersimlilerin belleğinde, tesellisi olmayan ve kabul edilemez bir yara olarak günümüzde dahi kanamaya devam etmektedir.

Dersim kimliğinin ve kültürünün temel taşıyıcısı konumundaki -başta Seyit Rıza olmak üzere-halk önderlerini hileyle katledildikten sonra başsız ve çaresiz kalan Dersim Halkına karşı eşine az rastlanılır bir sürgün, kırım, müsadere ve saldırganlıkla, tartışmasız bir soykırım uygulamıştır.

Toplumu tektipleştirici devlet iradesi, 1937’den başlayarak Dersim’in farklı kimliğini yoketmeye ve bunu başarabilmek için de yerel önderliklerin imhasına yönelmiştir.

4 Mayıs Hükümet kararıyla Dersimde köy boşaltmaları ve sürgünler başlatılmış, direnenler yakılıp bombalanmış, çocuklar, bilhassa da kız çocuklar ailelerden kopartılarak başta subay olmak üzere Türk ve Sünni ailelere pay edilmişlerdir.

Mağaralara sığınan kadın ve çocukların zehirli gazlarla katledilmesinin yanı sıra, köylerinden toplanan masum insanlar ayırımsız kurşuna dizilmiş veya uçurumlardan atılmışlardır.

Bu uygulamalarla, sadece Dersim’e karşı değil aynı zamanda tüm insanlığa karşı suç işlemiştir.

Bugün başta bizlere ve bütün demokratik kamuoyuna insanlığa karşı işlenmiş bu suçun teşhir edilmesi ve bütün insanlık huzurunda lanetlenmesini sağlamak sorumluluğu düşmektedir.

Dersim’de gerçekleştirilen soykırımın başlıca sorumlusu, farklı olma hakkını düşman olarak kodlayıp yok eden ırkçı ideolojidir. Onun günümüzdeki devamı ise, aynı uygulamayı 84 yıl sonra bile sürdüren mevcut siyasal iktidardır.

Bugün AKP o günlerden aldığı mirası, baraj ve hes’ler, madenler, köy boşaltmalar,arazi tahsisi ve inanç yerlerinin tahribatı ile devam ettirmektedir.

1937/ 1938, Dersim halkına yönelik baskı ve asimilasyon politikalarının toptan bir imha haline dönüşme tarihidir.. 15 Kasım 1937 tarihinde Dersim’in önde gelenleri, Seyitleri idam edildi. İdam edilenlerin mezar yerleri belli değil.

Dersim 80 yıldır, yaralarını sarmaya, inkar edilmişliğini aşmaya, eşit yurttaşlık hakkını kazanmaya ve tabii atalarının mezar yerlerini bulmaya çalışıyor.

Tarihi hatırlamanın ve katledilenlerin anıları önünde saygıyla eğilmenin, ülkemizde ilerde benzeri kitlesel katliamların engellenmesi; insan haklarına saygılı, barışı sağlamış demokratik bir toplumun kurulabilmesi için çok önemli olduğuna inanıyoruz.

DEDEF ve ADEF olarak Daha öncede birçok kez dile getirdiğimiz taleplerimizi bir kez daha ifade ederek bu taleplerinizin karşılanabilmesi için DERSİM toplumu başta olmak üzere, her inanç ve ulustan halklarımızı birlikte ortak mücadeleye çağırıyoruz.

*Arşivler Açılsın, “Dersim” ismi iade edilsin.

*Dersim halkından özür dilensin.

*Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listesi açıklansın.

*Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın.

*Dillerimize ve Kızılbaş Alevi inancımıza özgürlük tanınsın.

*Munzur’daki Baraj projeleri iptal edilsin.

  • Eşit yurttaşlık hakkımız tanınsın.

DERSİM DERNEKLERİ FEDERASYONU(DEDEF)

AVRUPA DEMOKRATİK DERSİM BİRLİKLERİ FEDERRASYONU (ADEF)