DHF Dersim Örgütlülüğünden Kobane açıklaması

DHF29DHF Dersim Örgütlülüğü “Söylenecek şey sokaklarda barikatlarda Kürt ulusuyla mücadele siperlerinde söylenmelidir” başlığını taşıyan bir açıklama yayınladı Bu açıklamayı okurlarımızla paylaşıyoruz

HABER MERKEZİ (08-10-2014)- “Bilindiği gibi Ortadoğu’da emperyalist kapitalist sistemin ezilen ulus ve kimliklere yönelik ilhak işgal durumu gün geçtikçe boyutlanıyor. DAİŞ çetelerinin bir fiil ezilen Kürt ulusuna ve Ezidilere yönelik çok yönlü saldırıları devam ederken, buna paralel olarak Kürt halkının fiili meşru mücadelesi de direnişle örülüyor. Bu direniş tek başına ezilen bir ulusun direnişi değildir. Bu ezilen ulusların on yıllardan bu yana biriktirmiş olduğu öfkenin kuşanmışlığıdır. DAİŞ çetelerinin bu saldırısı insanlık değerlerine yapılmış olan bir saldırı durumudur.. Her meselenin bir arka planı olduğu gibi Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin arkasında da yatan bir olgu söz konusudur. Emperyalist kapitalist sistemin insanlığa reva görmüş olduğu zulüm sömürü düzeni her süreçte tekrardan ezilenlerin kanını emmeye devam ediyor. Özgürlük barış huzur ve demokrasi perdesiyle örülmüş olan yüzleri her tarihsel süreç içerisinde kendi barbar yönelimlerin açığa çıkması sonucu maskelerin arkasındaki kan emici yüzlerinin açığa çıkmasıyla sonuçlanıyor.

Emperyalist güçlerin Irak işgali sırasında sıkça kullanmış olduğu ”demokrasi” olgusu ezilenlerin katledilip ezenlere çokça demokrasi sunulduğunun kanıtı durumundadır. Bu örneğin bir benzeri bugün farklı versiyonlarla karşımıza çıkmıştır. Ortadoğu’da yaşanan bu gelişmeler emperyalist haydutların kendi modern diktatörlüğünü yaratma çabasıdır. Kanla beslenen emperyalizm her bölgeye farklı yöntemlerle girmek durumundadır. Kendi oluşturduğu yerel ayakları sayesinde o bölgeyi içten kemirerek çözmeye çalışır. Bugünki örneği de DAİŞ çeteleridir. Bu gerici zihniyetin bugünkü ismi olan DAİŞ, Ortaçağ döneminin gerici zihniyetinin cilalanmış olanıdır. Unutulmamalıdır ki ileriyi temsil etmeyenler her daim geriyi temsil eder, onu güçlendirir. DAİŞ ve onun özgülünde anlam bulan katliamlar esasta amperyalizmle bütünleştiğinden dolayıdır ki geriyi her daim temsil etmekle mükelleftir. Buna karşı her daim ileriyi temsil edenler olmuştur, olacaktır. Bugün ileriyi temsil eden ve kan ve can pahasına çocuğuyla yaşlısıyla ileriyi güçlendirmeye çabalayan ezilen Kürt ulusunun mücadelesini sahiplenmek ve bir fiil öznesi olmak elzemdir.

Türkiye Kuzey Kürdistan’da ezilen Kürt ulusunu barış aldatmacasıyla kendine entegre etmeye çalışan emperyalizmin sadık uşağı faşist T.C. devleti bu gelişmelerle bir kez daha vahşi yüzünü açığa çıkarmıştır. Bir yandan Kuzey Kürdistan’da barıştan bahsederken diğer bir yandan ise Kürdistan’ın diğer bölgesinde savaşı körükleyen ve bundan nemalanmak için ABD’nin önüne koyduğu görevleri sadık bir şekilde hayata geçirme çabası gütmüş pozisyondadır. DAİŞ çetelerini sınırdan geçiren çetecilerin güvenliğini sağlayan onları besleyen ve kollayan durumu tam anlamıyla özüne uygundur. Kürt Ulusal Hareketi’ni tasfiye edip sistemin sınırlarına koyarak pasifize etmeye çalışan AKP iktidarının yalanlarıyla örülmüş olan ipi şimdi açılmış durumdadır. Suruç’taki Kürt köylerini ve oradaki direnişçileri sindirmek amacıyla tüm gücünü seferber etmiş olan TC askeri DAİŞ’in yolunu açmak için hummalı bir çaba vermektedir. Emperyalizme son derece sadık faşist T.C. devleti tezkere yoluyla da ne kadar sadık olduğunu bir kez daha göstermiştir. Ezilen halkları savaşa çekme yönelimi olan tezkere Ortadoğu’da değişen dengelere göre şekillenmiştir.

Tüm bu kapsamlı ve çok yönlü gelişen emperyalist saldırılar karşısında Kürt ulusunun meşru militan mücadelesi güçlendirilmelidir. Ezilen ulusların kurtuluş yolu radikal devrimci mücadele çizgisiyle olacaktır. Emperyalizmin ve onun sadık uşakları, ezilen uluslar ve azınlıklara, barış ve demokrasi getirmeyeceği getiremeyeceği bugün yine ayyuka çıkmıştır. Bundan dolayıdır ki söylenecek tek şey sokaklarda barikatlarda Kürt ulusuyla mücadele siperlerinde söylenmelidir. Başkan Mao’nun on yıllar önce ifade etmiş olduğu ‘insanın bilinçli dinamik rolü’ bugün yaşamsallaştırılmalı ve iradenin gücü gösterilmelidir.

Bu vesileyle yeniden çağrımızı yineliyor ve tüm üye ve taraftarlarımızı direnişi büyütmeye çağırıyoruz. DHF Dersim örgütlülüğü olarak 10 Ekim Cuma günü yeniden direniş alanlarında olacağımızı belirterek kalbi Kobane’de atan tüm dostlarımızı da seyirci değil bu eylemlerin öznesi olmaya çağırıyoruz.”