DKH: Kendini aşan Oruçoğlu aştığının gerisine düştüğünü görmelidir!

Demokratik Kadın Hareketi (DKH), Muzaffer Oruçoğlu’nun tacizle gündemde olan yazar Hasan Ali Toptaş’la ilgili Komün TV’de katıldığı programda yaptığı değerlendirmeleri ve programdaki konuşmaları sonrası açıklama yaptı. DKH, yaptığı açıklamada; “Muzaffer Oruçoğlu bilmelidir ki biz tam da bedenlerimiz üzerindeki cinsellik kodlamalarına karşı mücadele ediyoruz. Tam da bunun verdiği bilinçle ve sizi aşmış olmanın güzel yürekliliği ile çağrı yapıyoruz. Sizi takip eden binler patriarkal kapitalist bir sistemde yaşıyor ve o binler hâlâ dudaklarımızı ve tüm vücudumuzu cinsellik çağrıştıran birer obje olarak görüyorlar” dedi.

Demokratik Kadın Hareketi (DKH), Muzaffer Oruçoğlu’nun tacizle gündemde olan yazar Hasan Ali Toptaş’la ilgili Komün TV’de yaptığı değerlendirmeler sonrası açıklama yaptı. “Kendini aşan Oruçoğlu aştığının gerisine düştüğünü görmelidir!” başlığıyla yapılan açıklamanın tamamı şöyle;

“Altı gündür kamuoyu gündemini meşgul eden #UykularınKacsın eyleminin içerisindeyiz. Yazar Hasan Ali Toptaş’ın cinsel saldırıda bulunduğu yirmiden fazla kadının cesaretine tanıklık ediyoruz ve bu cesareti yaymak için uğraşıyoruz. Çeşitli erkek dayanışmalarına şahit oluyoruz. Toptaş bunlardan güç almış olacak ki kabul ettiği iddiaları beşinci gün reddetti. Bu dayanışmayı ilk günden bu yana sürdüren Oruçoğlu, 13 Aralık Komün TV programında program yöneticisi Zafer Yılmaz ile birlikte Toptaş’la dayanışmayı bir üst boyuta taşıdı. Halihazırda eleştiri ve tepkilerimizin odağına oturdu.

Bunu bile isteye yapmış olmasını bir talihsizlik olarak değerlendirmenin yanı sıra ataerkil donatılmışlığın dışa vurumu olarak da yorulmuyoruz. Muzaffer Oruçoğlu bilmelidir ki biz tam da bedenlerimiz üzerindeki cinsellik kodlamalarına karşı mücadele ediyoruz. Tam da bunun verdiği bilinçle ve sizi aşmış olmanın güzel yürekliliği ile çağrı yapıyoruz. Sizi takip eden binler patriarkal kapitalist bir sistemde yaşıyor ve o binler hâlâ dudaklarımızı ve tüm vücudumuzu cinsellik çağrıştıran birer obje olarak görüyorlar. Sizse söylemlerinizle tacizlere teşvik yağdırıyorsunuz. Bu nedenle sizi, tavrınız ve yanlış yaklaşımlarınızdan geri adım atmaya çağırıyoruz. Bize bir özür borçlu olduğunuzu bilmelisiniz. Çünkü biz verdiğimiz kadın mücadelesi ile sınanıyorken siz erkekliğin verdikleri ile bizleri değerlendiremezsiniz. Kendinizi her ne kadar aşmış olsanız da kadın mücadelemizi aşamadığınızı görmeli, samimiyetle özür dilemelisiniz.”