DKH ve ADKH ortak bir açıklama yaparak tüm kadınları 8 Mart’ta alanlara çağırdı
HABER MERKEZİ (27-02-2016) – Demokratik Kadın Hareketi (DKH) ve Avrupa Demokratik Kadın Hareketi (ADKH) “Çıplak bedenlerimizle örgütlü mücadeleyi büyütelim!” başlıklı ortak bir açıklama yayınladı
Yapılan açıklamada 8 Mart’a çağrı yapılarak; ” Yaşatılmak istenen dünyadan yaşanılası dünyayı yaratma azmi ve bilinciyle kuşanarak önderleşen kadındır özgür dünyaları yaratacak olan. Bizler bu yılki 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde karanlığa mahkum edilmenin dayatıldığı bu günlerde aydınlığa birer meşale olmuş tüm kadınların kararlılığıyla sizleri alanlara çağırıyoruz.” ifadelerine yer verildi.
ADKH ve DKH tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde;
“Savaşların, yoksulluğun, sömürünün, farklı coğrafyalara sürülen yaşamların, kadın ve nefret cinayetlerinin sürdüğü ve aynı zamanda da önderleşen kadının savaş mevzilerinde, sokaklarda gericiliğe karşı belirginleşen mücadelelerinin ışığında bir 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü, daha karşılıyoruz.
Emperyalist saldırganlık savaşının Ortadoğu’da yarattığı ortamda, kadim halkların yaşamak durumunda bırakıldıkları katliam ve sürgün, Ezidi kadınların köleleştirilmesi ve yine Türkiye-Kuzey Kürdistan’da AKP hükümetinin faşist saldırganlığı ile çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden katlettiği, cenazelerinin bile defnedilme olanağı tanınmadığı, bir ulusa topyekun saldırının yaşandığı bugünlerde, kazılan hendeklerle yaratılan direniş mevzilerinde direnen Kürtlerin mücadelesini sahipleniyoruz.
Bu süreçte özellikle katledilen kadın devrimcileri öldürme biçimleri, önderleşen kadından ne kadar korktuklarını gösteriyor bize. Sokakta teşhir edilen bedenlerimizdir mücadeleyi büyüten ve çıplaklığımızdır sarı sıcak güneş kadar parlak ve yol gösterici olan.
Her gün yeni bir fetva ile kadına dair hüküm veren AKP ve uşakları kadını hedefe alarak gerici ahlak anlayışlarına dayanan bir algı yaratmaya çalışıyor. Ana okullarına kadar indirilen kuran kurslarında kız çocuklarının özel hedef alınması uzun vadede yapılmak isteneni gözler önüne seriyor. Eril zihniyet kadın bedeni üzerinden tüm halklara karşı bir savaş sürdürüyor. Bu savaş sonucu yaşanan göç ve kadına yansımaları son süreçte gerek Türkiye-Kuzey Kürdistan’da gerekse de Avrupa’da farklı boyutlarda, insanlığın vicdanının almayacağı koşullarda yaşanıyor. Göç yollarında yitirilen ve Avrupa kapılarında başlayan yeni yaşamların önümüzdeki süreçlerde nasıl bir durum yaratacağını hep birlikte göreceğiz. Şu ana kadar 1 milyonu aşkın insanın Avrupa’nın çeşitli ülkelerine gelmeleri ve bundan dolayı AB ülkelerinin başında bağırdıkları ‘welcome’ (hoş geldiniz) kültürü bu gün itibariyle ırkçılık hortlatılarak, göçmenlere karşı bir kabusa dönüştürülmüştür.Buna karşı duruş ise bulunduğumuz her cephede örgütlü mücadeleyi büyütmek olacaktır.
Kadına yönelik tüm bu saldırıların en savunmasınız hedeflerinden birini ise LGBTİ’ler özelliklede trans kadınlar oluşturuyor. Katiller ‘ağır tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimleri ile ödüllendirilirken AKP’li bakanların verdiği demeçlerle saldırıların önü açılıyor.
Yaşatılmak istenen dünyadan yaşanılası dünyayı yaratma azmi ve bilinciyle kuşanarak önderleşen kadındır özgür dünyaları yaratacak olan. Bizler bu yılki 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde karanlığa mahkum edilmenin dayatıldığı bu günlerde aydınlığa birer meşale olmuş tüm kadınların kararlılığıyla sizleri alanlara çağırıyoruz.”