DÊRİK (19.08.2013) Kuzey, Güney, Doğu ve Batı’dan kuşatılan Rojava’ya tıbbi yardımların gelmemesi üzerine mevcut ilaç ve serumlar tükendi. Çocuk felci aşısının tükenmesi sonucu 0-6 yaş arasındaki çocuklara zorunlu yapılması gereken kızamık ve felce karşı aşılar yapılamıyor. Dêrik’teki Devlet Hastanesi’nde doktorların bölgeyi terk etmesi üzerine sadece intörler (Tıp Fakültesi son sınıf öğrencileri) hastaları tedavi etmeye çalışıyor. Diyaliz makinalarının yetersiz oluşu nedeniyle 2 hasta yaşamını yitirirken, sadece Dêrik’te 50 diyaliz hastasına 3 makine hizmet veriyor.
Kuzey’de Türkiye ile Doğu’da Federal Kürdistan Hükümeti’nin sınır kapılarını kapatması, Batı’da ve Güney’de ise radikal İslamcı grupların geçiş noktalarını tutması sonrasında Rojava’ya acil ihtiyaç olan ilaç ve serum gibi tıbbi malzemeler gönderilemiyor.
Hastanelerdeki mevcut ilaç ve serumlar birçok ilçede tükenirken, Qamışlo gibi büyük kentlerde ise ilaç ve tıbbi malzeme bitmek üzere.
Çilaxa, Haseki, Girkê Legê bölgelerinden hastaların da geldiği Dêrik Devlet Hastanesi’nde çocuk felci ve kızamık hastalığına karşı 0-6 yaş grubundaki çocuklara yapılması zorunlu olan aşılar da tükendi.
Kuduz aşısı da bölgede tükenirken, yılan ve akrep sokmalarına karşı kullanılan serumlar ise günler öncesinden bitmiş. ANF’ye konuşan Dêrik Devlet Hastanesi Sağlık Komitesi Başkanı Rojin Ahmed, sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle ellerindeki mevcut ilaç ve serum stoklarının tükendiğini söyledi.
Hasta ve yaralılar için kanları muhafaza edecek imkanlarının olmadığını kaydeden Ahmed, “Halk ihtiyaç halinde kullanmak için kan veriyor. Ancak kanları depolayacak ve tıbbi şartlarda muhafaza edebilecek imkanlarımız yok. Çünkü alınan kanı muhafaza edeceğimiz torbalarımız yok. Topladığımız kanlar da böylece boşa gidiyor” dedi.
Sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle acil olarak ilaç, serum ve tıbbi malzemeye ihtiyaç duyduklarını belirten Ahmed şunları söyledi:
“Dünya burada yaşananları görmüyor. Her tarafımız kapatılmış. İlaç ve serumlara ihtiyacımız var. Çocuk felci ve kızamığa karşı bebeklere yapılan aşılarımız tükendi. Yılan, akrep gibi zehirlenmelere karşı kullandığımız serumlar da çoktan bitti. Bu zehirlenmelere karşı gelen hastaları Qamışlo’ya gönderiyoruz. Orada da imkanlar kısıtlı. Bu zehirlenmelere maruz kalan ve Qamışlo’ya gönderdiğimiz hastaların akıbetini bilemiyoruz. Halk geleneksel yöntemlerle bu zehirlenmelere çare bulmaya çalışıyor.”
HASTALARA 5 GÖNÜLLÜ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ HİZMET VERİYOR
Dêrik’te iki böbrek hastasını diyaliz makinelerinin yetersizliği nedeniyle kaybettiğini kaydeden Ahmed, “Sadece bizim ilçede 50 diyaliz hastası var. Bunların haftanın belli günlerinde makineye bağlanması şart. Ancak 6 diyaliz makinesinden 3’ü çalışıyor. Diyaliz makinelerinin yetersizliği nedeniyle 2 hastamızı kaybettik. Burada sadece Dêrik’teki hastalara değil, çevre ilçelerden gelen hastalara da hizmet veriyoruz. Ancak elimizdeki imkanlar gittikçe tükeniyor. Acilen tıbbi malzeme, ilaç ve serum ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Ahmed, doktorlara da ihtiyaçlarının olduğunu ancak Çilaxe, Haseki, Gerkê Legê gibi ilçelere de hizmet veren Dêrik Devlet Hastanesi’nde henüz staj yapmamış Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi (intör) 5 kişi ile hastalara hizmet vermeye çalıştıklarını belirterek, “İlaç ve serumun yanında doktorlara da ihtiyacımız var. Ancak doktor, hemşire ve sağlık çalışanı sayımız yeterli. 6 tıp öğrencisi gönüllü olarak burada hastalara bakıyor. Dışarıdan doktorların gelmesine de izin verilmiyor. Sınır Tanımayan Doktorlar’ın buraya gelmesi de engelleniyor. Ellerimizdeki imkanlar maalesef bunlar” dedi.
ANF
