Dünya Ekonomik Forum’un Toplantısı Davos’ta Yapıldı / Mazlum CEYLAN

Pandemi salgını nedeniyle iki sene ertelenen Dünya Ekonomik Forum’un toplantısı,  İsviçre‘nin Davos kasabasında,  22-26 Mayıs tarihleri arasında yapıldı. Küresel sermaye yöneticileri, burjuva ve faşist devletlerin temsilcileri, burjuva medya sahipleri, akademisyenler, sivil kurum temsilcilerinden oluşan 2500 kişilik katılım oldu. Dünya Ekonomik Forum’u, Rus işgalin gölgesinde olurken, Ukrayna işgalinden dolayı, Rusya devleti bu sene Davos zirvesine katılmadı.

Dünya genelinde kapitalist sistemin askeri, siyasi, ekonomik örgütlemeleri değişik isimler altında kurulmuştur. Bu örgütlemelerin bir bölümü sivil kurumların olduğu, yer yüzünde yaşayan canlıların daha iyi koşullarda yaşamaları, doğanın ve iklimin düzeltilmesi için çalıştıkları, insani yardım kurumların olduğu, yalanları üreterek, bu kurumların gerici karşı devrimci niteliğe sahip olduklarını gizlemekteler. Kapitalist sistemin birer uzantıları olduğu gerçeği kitlelerden gizleniyor. Dünya Ekonomik Forum’un toplantısına katılan sivil kurumlar olarak belirtilen örgütler gibi.

Davos zirvesinde,  büyük kapitalist tekellerin, hangi yöntemlerle ve araçlarla kitleleri daha fazla sömüreceklerini, kitlerin isyanını uysallaştıracaklarını işlevini tartışıldı.

Dünya Ekonomik Forum‘un toplantısı sürerken, İngiliz uluslararası insani yardım kuruluşu Oxfam’ın, “Acıdan Kar Elde Etmek” başlığıyla rapor yayınladı. Milyarlarca emekçi yığını pandemi sürecinde daha fazla yoksullaşırken zenginlerin servetine servet katarak daha fazla zenginleştiklerini, pandemi sürecinde her 30 saatte yeni bir milyarder yaratıldığı açıkladı.

Oxfam International’ın İcra Direktörü Gabriela Bucher’in yaptığı açıklamada “Milyarderler, servetlerindeki inanılmaz artışı kutlamak üzere Davos’a geliyorlar!. Milyarderlerin servetlerinin daha akıllı oldukları veya daha çok çalıştıkları için artmadığını….. “İşçiler artık daha düşük ücretlerle daha kötü koşullarda ve daha çok çalışıyorlar… belirti.

Oxfam‘un raporu geniş ve kapsamlı olmasında dolayı tüm genel hatlarıyla burada yer verme imkânımız olmayacaktır. Yayınlanan rapor “Acıdan Kar Elde Etmek” internet sitesinde okunabilinir.

Oxfam’ın  Raporunda  Yer Alan Gerçekler!

Enerji ve Gıda fiyatlarında Her İki Günde Bir Milyar Dolar Kar!

Pandemi sürecinde emekçiler ekonomik olarak zor bir süreci yaşadılar. İşsizlik, işten atılmalar, iş yerlerin kapanması, esnek üretim, özelleştirme, düşük ücretle çalıştırma,  enflasyon vb. nedenlerden dolayı yoksulluk sınırı artmıştır. Farklı ülkelerde enflasyon rakamları bu gerçeği göstermektedir. Geçtiğimiz yıl gıda fiyatlarının yüzde 33,6 oranında arttığı vurgusu üzerinde bir yükselme görünüyor.   Aynı süreçte, burjuva devletleri, emekçilerden topladıkları vergi paralarını büyük tekellerin kasalarına aktarmıştır. Tekeller bu fırsatı değerlendirerek, emekçilerin ekonomik ve demokratik mücadelesini yasaklayarak, çok kötü koşullar içinde çalıştırarak sermayelerini büyüttüler. Emekçilerin emeğini sömüren milyarderlerin serveti, pandeminin ilk 24 ayında, 23 yılın toplamından daha fazla artmıştır.

İşçi sınıfının emeğine zorla el koyanlar, doğadaki doğal zenginliği sömürenler, daha fazla kar için pandemi sürecinde milyarlarca kar elde etmiştir. Bunların ilk sırasında gıda, enerji ve ilaç sektörü geliyor . Dünya gıda sektörünü elinde tutan   Cargill tekeli, tarihinin en büyük kârını elde etti Oxfon yayınladığı raporda buna vurgu yapmıştır. Net geliri 5 milyar dolar olmuştur.

Oxfam’ın yayınladığı raporda, tarım sektöründe yer alan milyarderlerin servet artışı son iki yılda 382 milyar dolar, yani yüzde 45 artış ve  şu anda dünyada 62 yeni gıda milyarderi var olmuştur.

‘Bir damla petrol bir damla kandan daha değerlidir. (Winson Churchill)  söylemi kapitalist devletlerin petrol yataklarının olduğu ülkeleri işgal ederek, katliamların yaptığı gerçeğini belirtmiştir. Kar elde ettikleri sürece, her damla petrol için yoksulların kanları daha fazla dökülecektir. Oxfam’ın raporunda, son geçtiğimiz bir sene içinde en büyük enerji şirketlerinden beşi BP, Shell, Total Energies, Exxon ve Chevron, her saniye 2 bin 600 dolar kâr etiğini vurgulamıştır. Orta doğuda süren emperyalistler arasındaki çelişkinin arka plandaki bu gerçeği petrol kaynakları olduğu açıktır.

Raporda; Gıda ve enerji milyarderlerinin serveti son iki yılda 453 milyar dolar arttı. Her iki günde 1 milyar dolar artışa eşdeğer geliyor vurgusu yer alıyor.

İlaç Sektöründe de 40 Yeni Milyarder!

Raporu hazırlayanlar şunlara vurgu yapıyorlar; ‘Salgın, ilaç sektöründe de 40 yeni milyarder yarattı. Moderna ve Pfizer gibi şirketler, geliştirilmesi milyarlarca dolarlık kamu yatırımları ile desteklenmelerine karşın Covid-19 aşısını tekellerinde tutmalarından ötürü her saniye 1,000 dolar kâr elde ediyor. Bu şirketler, devletten üretim yaptıkları genel şartlardaki maliyetlerine oranla 24 kat daha fazla finansal destek almakla birlikte düşük gelirli ülkelerdeki insanların %87’si hâlâ tam olarak aşılanmadı.

30 Saatte Bir Yeni Milyarder!

Sermaye kendi içinde rekabet ve azami kar üzerinde üretim alanlarını yaratmaktadır. Azami kar elde edilmeyen alanlara yatırım yapılmamaktadır. Rekabet yeni tekelleri ortaya çıkarmakta, her yeni yaratılan tekel, ezilenleri sömürerek büyümektedir. Oxfam’un yayınladığı raporda pandemi sürecinde her 30 saate bir milyarder ortaya çıktığı vurgulamıştır.

Sermayenin büyümesi işçi sınıfın yoksullaşmasını sağlamaktadır. Her saniye zengin ve fakir arasındaki fay hattı sürekli açılıyor. Aynı raporda bu yıl içerisinde ise -her 33 saatte bir milyon kişi- olmak üzere 263 milyon insanın aşırı yoksullukla yüz yüze gelmesi bekleniyor….  Doğu Afrika’da muhtemelen her dakika bir kişi açlıktan hayatını kaybediyor, belirtiyor.

Raporda ön plana çıkan vurgular şunlardır.

Dünya milyarderlerinin toplam serveti artık küresel gayri safi milli hasılanın (GSYİH) yüzde 13,9’una eşdeğer.

10 Kişi üç milyar insanın toplamından daha zengindir.

Bugün, 2020’dekinden 573 fazla olan 2 bin 668 milyarder, 3.78 trilyon dolarlık bir artışla 12,7 trilyon dolara sahip.

Buna göre, ekonomik sıralamada en alt kısımdaki yüzde 50’den biri, en üstteki yüzde 1’deki bir kişinin bir yılda kazandığını kazanmak için 112 yıl çalışmak zorunda. Dünyanın en zengin on insanı, en alttaki yüzde 40’lık kısımdan, yani 3,1 milyar insandan daha fazla servete sahip.

En zengin 20 milyarder, Sahra Altı Afrika‘nın tüm milli servetinden daha fazlasına sahip.

COVID-19’a karşı zaten en savunmasız durumda olan düşük ücretli işçiler; özellikle kadınlar, ırkçılığa uğrayan ve marjinalleştirilmiş insanlar için yıkıcı.

İsyan etmek, Yeni Dünya Kurmaktan Başka Çare Yoktur.

İşgal, talan, sömürü üzerinde kurulan sistem değişmediği sürece üstte aktardığımız yığınları sömürenlerin saltanatı devam edecektir. Açlık yoksulluk artacaktır. Miyarlarca kişi açlık ve yoksulluğa sürükleniyor. Doğanın iklimi değişiyor. Yeni doğan bebeler borçlu dünyaya gözlerini açıyor. Yabancılaşmanın boyutu ve sınırı silikleşmiştir. Toplumun devrimci ilerici güçleri katlediliyor, tutuklanıyor, ağır baskılar koşulları içinde direniyor, mücadele ediyor.

İşçi sınıfının kendi emeğine sahip çıkması, ürettiği ürüne sahip olması, sömürünün olmaması, ancak sömürücü kapitalist devletlerin zorla param parça edilerek mümkün olabilecektir.

Düzen sınırları içinde kısmi demokratik, ekonomik ve sosyal koşulların düzetilmesi talepleri, Davos forumuna karşı kitlelerin talepler arasındaydı. Oxfam talepleri arasında, fazla kar vergisi, gıda ve enerji fiyatları düşürülmesi, milyarderlere bir kereye mahsus dayanışma vergilerin alınması gibi taleplerde sunmuştur.

Reform ve kısmi hakların alınması ilkesel olarak ret edilemez, bu talepler savunulur. Ancak bu taleplerle  emekçilerin kurtuluşu sağlanmayacağı açıktır. Kurtuluşları isyanları büyüterek, işçi ve emekçilerin kendi devletlerini kurmasıyla mümkündür. Dolaysıyla devrimden başka çareleri yoktur.