Ekin Can’ımızı Yetirdik

Dört yıl öce koca gözleri, tombul yanakları, nazlı edasıyla hayatımıza girdi

Frankfurt (14-02-2017) Kelebeğin ömrü kadar ömür biçilmişti Ekin’nimize  Ama o yakalandığı amansız kanser  hastalığına karşı direnciyle herkesi şaşırttı  Hastalığına rağmen umutlarına sarıldı. Tüm sosyal, kültürel dernek etkinliklerimizin  konuğu hatta ağır ağrılarına rağmen  etkinliklere emek katmak için yanı başımızdaydı. … Hastalığına rağmen derneğimizde verilen bağlama kursuna katılıp bağlama öğrenmeye başladı.

Onu en çok son iki haftada hastahane odasında ölümün gölgesinde tanıdık. Bazı anlar nasıl kibar olduğunu,bazı anlar ne kadar güçlü olduğunu, bazı anlarda hayatı nasıl sorguladığını gördük. Ama daima umutlu gördük onu… iyliği, güzeliği yüreğimize üfüleyerek ayrıldı aramızda…

Zamansız ve erken gidenleri uğurlamak her zaman daha çok incitir kalbi… Genç ölümleri hep incitir insanı. Bundan dolayı uzun cümleler  bir yumruk gibi düğümlenir boğazımızda. Ekin Can bizim insan yanımızdı. Her çocuk rengiyle güzeldir. Ama Ekin Can’ın  farklı bir rengi, farklı bir özeliği vardı. Ekin Can hayatımızın acı yanına dokunan hayatın ta kendisiydi….

Aziz Nesin’in dediği gibi; ‘‘ öyle bir öleyim, öyle bir öleyimki çocuklar size ölüm kalmasın‘‘

Güle güle  ERKİN CAN…  Frankfurt derneğimiz  Ekin’siz  eksik kalacak …

Hatıran yüreğimizin en korunaklı yerinde saklı kalacak.