Emperyalizmin Orta-Doğu Çıkmazı, Göç, Irkçılık ve Devrimci tavır başlıklı Innsbruck paneli başarı ile tamamlandı!

29 Ağustos Pazar Günü Eğitim ve Kültür Evi derneğinde  saat 14:30 başlayan panele ilgi yoğun oldu. İlk söz hakkını ADHK  Konsey  üyesi Hidir Uludağ aldı.

Uludağ, konunun önemi ve güncelliği nedeniyle Avrupa ‘nın pek çok yerinde ADHK olarak paneller örgütlediklerini belirttikten Sonra, Orta Doğu ya ilişkin sunumunu yaptı.

Önce  Orta Doğu ‘nun  coğrafi ve  tarihi  önemini belirterek, Orta Doğu ‘nun  pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı, dünyadaki toplumsal değişim ve dönüşümlere etkide bulunan ilk lerin bu coğrafyada yaşandığının altını çizdi. Orta Doğu ‘nun  başta petrol olmak üzere  oldukça  zengin yer altı  yer üstü  zenginlik kaynaklarına sahip olduğu, bu yüzden kapitalist- emperyalistlerin sürekli ilhak ve işgallerine maruz kaldığını, sürekli kaos ve ıstikrarsızlık yaratarak halkları birbirlerine düşman ettiklerini, kısaca”arap baharı” sürecini, Irak ve Suriye deki yaşananlara vurgu yaparak konuyu Afganista”‘daki son gelişmelere getirerek sunumunu tamamlamış oldu.

ARAŞTIRMACI YAZAR  ALİ ŞAHİN ;

Ali Şahin konuşmasında Göç ve ırkçılığın Tarihsel, iktisadi, sosyolojik ve psikolojik birçok boyutu bulunan milliyetçiliğin ise çağımızın, merkezi sorunlarından/belalarından birisi olduğunu Milliyetçi ve Irkçı Saldırıların Ulus-Devlet Organizasyonu olduğunu dünyada bir çok ülkesinde ve ülkemizde de olduğu gibi Konya katliamında  olduğu gibi arkasında devlet desteği  olmayan hiç bir ırkçı ve milliyetçi saldırı, kıyım ve katliam söz konusu değildir. Dedi devamla ırkçılığın Siyasi ve iktisadi çıkarlara dayalı, korku ve inançlardan, ayrıcalıkları koruma endişesinden vs. beslenen, “üretilmiş” bir kavramdır. Irkçı bakışta kan, gen, deri rengi, burun formu, kafatası ölçüleri, boy-pos, cins ve koku gibi biyolojik farklılıklar ile dil, din ve  yaşam tarzları gibi kültürel çeşitliliğin tamamı çatışma nedeni olduğunu anlatarak ayrıntılandırdı.

NE YAPMALI?

Sorusuna ise konuşmasını Irkçılık karşıtı, bireysel ve kolektif zihin temizliği mücadelesinin, felsefenin, sanatın, etiğin, pedagojinin ve geniş ufuklu bir aydınlanma atılımının desteğine her zamankin daha fazla ihtiyacı olduğunu, çinsiyetçi ırkçılığı ve Göç sorununu vurgular Yaparak konuşmasını tamamladı.

Kurumlara ve katılımcı bireylere söz hakkı verildi söz hakkı alan kurumlardan Temsilciler ADHK panellerinin süreç açısından gayet olumlu bularak sürece ilişkin düşüncelerini ifade ederek soru cevap sonrası panel başarı ile tamamlandı.