Faşist kuşatma altında Kaypakkaya anması

İstanbul’da Komünist önder İbrahim Kaypakkaya faşist kuşatma altında devrimci dayanışmanın coşkusuyla birleşen kavga sloganlarıyla anıldı. Devletin Taksim yasağı ise devrimci iradenin yönelimiyle delindi.

İSTANBUL (19.05.2013)  DHF, Partizan, ESP, Alınteri, Kaldıraç, BDSP, ÖDP, SDP, SYKP, PSAKD, Dersim Dernekleri Federasyonu ve Devrimci 78’liler Federasyonu’nun da içinde olduğu örgütlerin çağrısıyla yüzlerce kişi, ölümsüzlüğünün 40. Yılında İbrahim Kaypakkaya’yı anmak için Taksim Tünel’de bir araya geldi.

Ellerinde İbrahim Kaypakkaya’nın fotoğraflarını taşıyan kitle “İbrahim Kaypakkaya yaşıyor, yaşayacak”, “Önderimiz İbrahim Kaypakkaya”, “İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür”, İbo, Mahir, Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz” “Devrim şehitleri ölümsüzdür”,  “Faşizme karşı omuz omuza”, “Katil devlet hesap verecek”, “Yaşasın devrimci dayanışma”, “Taksim kızıldır kızıl kalacak”, Taksim Meydanı’na yürümek için beklerken, polis, çevik kuvvet ve TOMA’larla önlerine barikat kurdu.

Polis provokasyonu

Eylemin başlayacağı yerde polis sivil faşistleri de yanına alarak provokasyon girişimlerinde bulundu. Tünelin her yerine konumlandırılan sivil polisler ve faşist güruhlar kitleye karşı saldırmak için hazır bekletiliyordu.

Arada “esnaf”  görünümüne bürünen sivil polisler, kitleye sözlü tacizlerde bulunarak saldırmak istedi. Kitle ve esnaf tarafından protesto edilen sivil polisler, kitlenin üzerlerine yönelmesiyle kaçtılar.

Toplanma anından itibaren eylem alanını terörize eden polis Taksim-Karaköy Tüneli yaya trafiğine kapattı. Basını da hedef alan polis, Kızıl Bayrak, Halkın Günlüğü ve diğer devrimci basın emekçilerine tehditler savurdu. Çevik kuvvete talimat veren polis müdürleri gazetecilere saldırmasını istedi.

Tünel’de toplanma sırasında sivil polisler han içinde İbrahim Kaypakkaya dövizlerini taşıyan bir kişiyi gözaltına almaya çalıştı. Handaki faşitlerin de şişe kırıklarıyla linç etmeye çalıştığı eylemciyi kitlenin geri aldığı sırada saldırı başladı.

Polis uyarı dahi yapmadan saldırdı

Kitle sloganlar eşliğinde eylem saatini beklerken polis hiçbir uyarıda bulunmadan gaz bombaları ve tazyikli suyla saldırdı. Çok yoğun kullanılan gazdan, çok sayıda kişi etkilendi.

Yakın mesafeden kitlenin üzerine hedef gözeterek gaz bombası atan polis, bilinçli bir şekilde pasajlarda oturanların üzerine de gaz bombası attığı görüldü.

Hiçbir uyarı yapılmadan TOMA’dan kitle üzerine sıkılan basınçlı suyun önünde kalan polis yere düşerek yaralandı.

Yoğun gazdan etkilenerek ara sokaklara çekilen kitlenin ardından ara sokaklara da gaz bombası atan polis, daha sonra bu sokaklara girerek önüne gelene saldırdı.

Kitle polis saldırısının ardından üçe bölündü. Bir kısım kitle Şişhane tarafına, bir kısım kitle, Tarlabaşı tarafına bir kısım kitlede Galata Kulesi tarafına dağıldı.

Şişhane tarafına polise karşı direnerek çekilen kitle burada, yer yer polisin gaz bombalı saldırılarına maruz kaldı.

Şişhane’de her yere atılan gazdan, herkes etkilendi. Toplu taşıma araçları, kapıları açıp, yolcuları indirmek zorunda kaldı.

Taksim’e yönelen kitlenin bir bölümü Galatasaray’da toplandı. Polis, burada da gaz bombalarıyla saldırdı.

Kitlenin bir bölümü de, polisle karşılık vererek Fransız Kültür Merkezi’nin önüne ulaştı.

Buradan Taksim Meydanı’na yürüyen kitleye polis gaz bombalarıyla saldırdı. Polis saldırısı sırasında plastik mermi de kullandı. Ayrıca polis, gaz bombalarını da baş hizasında hedef gözeterek attı.

Meydan bölgesinde bir otelin içinde Ekim Gençliği okurunun dövülmesini görüntüleyen Gelecek gazetesi muhabiri de polis şiddetine uğradı.

Polis eylemde de kitleyi hedef alarak gaz bombası attı. Bir BDSP’li atılan gaz bombasının çarpması üzerine kolundan yaralandı ve Taksim İlkyardım Hastanesi’ne götürüldü. Oradan da Şişli Etfal Hastanesi’ne götürüldüğü öğrenildi.

Polis provokasyonu

Eylemin başlayacağı yerde polis sivil faşistleri de yanına alarak provokasyon girişimlerinde bulundu. Tünelin her yerine konumlandırılan sivil polisler ve faşist Güruhlar kitleye karşı saldırmak için hazır bekletiliyordu.

Arada “esnaf”  görünümüne bürünen sivil polisler, kitleye sözlü tacizlerde bulunarak saldırmak istedi. Kitle ve esnaf tarafından protesto edilen sivil polisler, kitlenin üzerlerine yönelmesiyle kaçtılar.

Kitleye polis müdahalesinin ardından gazdan etkilenerek ara sokaklara çekilen ailelere ve eylemcilere burada pusuda bekleyen faşist güruhlar tarafından saldırı gerçekleşti. Ara sokaklarda sivil polisleler silahları çekerek, eylemcileri ölümle tehdit ettiler.

Yasaklar parçalandı DHF Taksim Meydanı’na ulaştı

Taksim Tünel’de kitleye müdahale etmesinin ardından DHF’liler, İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Demirören İş Merkezi önünde bir araya geldi.  Demirören önünde bir araya gelen DHF’liler “İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür” DHF imzalı pankartı açarak, Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. BDSP’lilerin de katıldığı yürüyüşte, “Önderimiz İbrahim Kaypakkaya”, “Gözaltılar tutuklamalar baskılar bizi yıldıramaz”, “İbrahim yoldaş ölürsüzdür”, “Yaşasın devrimci dayanışma” sloganları atıldı.

İstiklal caddesi üzerinden yasakları parçalayarak, Taksim Meydanı’na kadar yürüyen korteje  ilgi yoğun oldu. Yürüyüşün arından meydanda ulaşarak açıklama yapmak isteyen kitleye polis, TOMA araçlarından gazlı su ve gaz bombalarıyla saldırdı. Yapılan polis saldırısı sonrası kitle ara sokaklara çekildi.

“Kaypakkaya’yı Anmaya Devam Edeceğiz”

MİS sokakta ”And olsun ki adını şan olsun ki andını yaşatacağız katledişinin 40. yılında Kaypakkaya’yı unutmadık unutturmayacağız” yazılı pankartın arkasında bir araya gelen Partizan kitlesi ”Önderimiz İbrahim İbrahim Kaypakkaya ”,”Katil devlet hesap verecek” sloganlarını atarak Fransız Kültür Merkezi önüne yürüdü. Burada polis saldırısı lile karşılaşan Partizan kitlesi çatışarak geri çekildi.

http://www.halkingunlugu.net/