Gezi’nin beraate ihtiyacı varmıydı?

YUSUF DEMİR (19-02-2020) Gezi başkaldırısı, sosyal yaşama, doğaya, demokratik hak ve özgürlüklere yönelik saldırılara karşıydı Haklı, meşru ve doğruydu Gezi’ye katılanlar hiçbir suç işlememişti İktidarı elinde bulunduranların halkların yaşamını olduğundan da fazla çekilmez hale getirme suçunu işlemelerine engel olmak istemişti Gezi şenliğinde yeralanlar. Gezi Parkının doğal güzelliğinin korunmasını; halkın gezme, dinlenme, buluşma ve sohbet etme yeri olarak kalmasını istemişlerdi. Bu istemleri tehlikeli ve zararlı gören rejimin faşist yöneticileri, şenliğe her türlü şiddeti kullanarak saldırdı, böylece şenliğin/başkaldırının tüm ülkeye yayılmasının önüne geçemedikleri gibi; 7 genç insanın ölümüne , yüzlercesinin yaralanmasına, sakat kalmasına sebep oldu.

Dolayısıyla Gezi şenliğinde yeralanlar değil, onlara saldıranlar suçludur ve yargılanmalıdır. Zaten saldırganlar ve katiller, halkların gönlünde mahkûm olmuşlardır. Gezi şenliklerinde yaşamlarını yitirenler her yıl saygıyla  anılırken; onları katledenler, katledilmeleri için emir verenler hep öfkeyle lanetlenmektedir. Yani, Gezi direnişçilerini yargılamaya kalkanlar mahkûm olmuşlardır.

Ne oldu da hakkı olmadığı halde Gezi şenliğinde yeralanları yargılamaya kalkışan “mahkeme”den,  bugün “beraat” kararı çıktı? Son bir yıl boyunca, 2 yıldır tutuklu Osman Kavala’nın yargılanması, Avrupa ve TC’nin ticari ve siyasi toplantılarında sık sık gündeme gelmekteydi.

TC yöneticilerinin göçmenlerin Avrupa’ya akışını sağlayacağı şantajına, Avrupa ülkelerinin “terör örgütü mensuplarını korudukları” eleştirilerine karşılık; Türkiye’ye seyahat edenlerin tutuklanması ve Osman Kavala’nın tutukluluğu, Avrupa Birliği üyeliği için gerekli düzenlemelerin tersine önlemlerin alındığı eleştirileri, gerek Avrupa Parlamentosu koridorlarında, gerek Avrupa Birliği Bakanlar toplantılarında ve gerekse de Avrupa basınında sık sık gündeme  geldi. Ayrıca son olarak Avrupa Birliği tarafından verilen kredinin kısıtlanması, Akdenizdeki Gaz sondajının TC aleyhine yarattığı atmosfer, son NATO Güvenlik Konferansında yalnız kalması vs. Avrupa halkları tarafından da sempatiyle karşılanan Gezi direnişçilerinin cezalandırılması çabalarına son verilmesini getirmiştir.

Bugün haberlerde bir gazetecinin dediği gibi; “Mahkeme Heyetine birileri telefon etmiştir.”

Gezi direnişinde yaşamını yitirenleri saygıyla anıyor, katillerini ve emir verenleri nefretle kınıyorum.

Yusuf Demir

18.02. 2020