Gökhan Güneş kaybedilmek isteniyor: ”Sağ aldınız, sağ istiyoruz”

Sosyalist bir işçi olan Gökhan Güneş 20 Ocak günü devlet güçleri tarafından kaçırıldı. Devletin polisi, savcısı, valisi, bakanı üç maymunu oynarken, Güneş’in ailesi, yoldaşları, dostları ve bir bütün devrimci, demokratik kamuoyu ”Gökhan Güneş’i sağ aldınız sağ istiyoruz” şiarı ile siyasal çalışma yürüterek ve çeşitli eylemler yaparak Gökhan Güneş’in akıbetini sormak için mücadele yürütüyor.

Sosyalist bir işçi olan Gökhan Güneş 20 Ocak günü kaçırıldı. Güneş ile en son nişanlısı 20 Ocak günü saat 12.17’de görüştü. Hastaneden çıkmış işe gidiyordu. Bu arada işyerindeki arkadaşını da aradı, otobüse bindiğini, öğlen yemeğine yetişeceğini söyledi.

Fakat işyerine gitmedi… İşe gitmemesi üzerine arkadaşı ailesini arayarak Gökhan’ı sordu. Gökhan eve de gitmemişti. Bu saatten itibaren Gökhan’ın telefonuna da ulaşılamadı.

Ailesi birkaç saat haber almak için bekledi. Mahalledeki arkadaşlarına ‘gördünüz mü’ diye sordu. Gökhan’dan haber alınamaması üzerine aile ilk olarak İkitelli’deki Şehit Zeki Kaya Polis Karakolu’na giderek başvurdu. Fakat polisler aile ile ilgilenmedi. Bunun üzerine 21 Ocak’ta savcılığa başvurdu. Kamera görüntülerinin incelenmesini ve Gökhan’ın bulunmasını istedi. Fakat polisin görmezden, duymazdan gelen tutumunu savcılık da sürdürdü.

Gökhan’ın ailesi ve yoldaşları, otobüse bindiği durağın çevresindeki işyerlerinin kameralarını inceledi. Gökhan’ın “Otobüse biniyorum” dediği saatte durağın 10 metre gerisindeki bir işyerinin önünden geçtiğini tespit etti.

İETT kamera kayıtlarında yapılan incelemede,  79 FY hattına bindiği tespit edildi. Otobüsün içindeki kamera görüntüleri Gökhan Güneş’in Başakşehir’deki işyerinin önünde indiğini gösteriyordu.

Gökhan’ın çalıştığı inşaat firmasının kamera görüntüleri de incelendiğinde, kaçırıldığı kesinleşmiş oldu. Kamera görüntülerinde, otobüs durağının karşısında duran sivil bir araçtan sivil üç kişinin indiği, otobüsün durağa yanaşmasından kısa bir süre önce durağa gittiği, işyerine 50 metre uzaklıktaki Şehit Abdülselam Özatak İlköğretim Okulu durağında Gökhan’ın inmesinin ardından etrafını 5-6 kişinin sardığı ve zorla durağın önünde bekleyen araca bindirdikleri görünüyor.

Gökhan’ı kaçıran kişilerin bir kısmı Gökhan ile aynı araca diğerleri ise otobüs durağının karşısındaki duran araca binerek ters yönlerde uzaklaşıyor.

Kaçırıldığı anlaşıldıktan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nü arayan Gökhan’ın avukatlarına “Burada yok” ve “Hakkında herhangi bir arama kararı” yok yanıtları verildi.

Ailenin kendi imkanlarıyla bulduğu kamera görüntülerini basına ulaştırması, ve pek çok basın kuruluşu tarafından yayınlanması ve Gökhan’ın polis tarafından kaçırıldığı haberlerinin yapıldığı 21 Ocak akşamı, devlet hedef şaşırtma taktiklerine başvurdu.

Jandarma istihbaratından olduğunu söyleyen kişiler, Gökhan’ın Tokat’ta yaşayan amcasını 21 Ocak akşamı arayarak, “Gökhan burada mı, yanına mı geldi” diye sorarak polis tarafından kaçırıldığı gerçeğinin üzerini örtmeye çalıştı.

Gökhan’ın ailesi, Zeki Kaya Polis Karakolu’na günde birkaç kez gitmesine rağmen aynı ilgisizlik devam etti. 21 Ocak sabahı tekrar karakola gittiklerinde “Akşam gelin” yanıtını aldı. Akşam gittiklerinde ise “Sabah gelin” diyerek herhangi bir işlem yapılmadan aile gönderildi.

Devletin oyalama taktiğine rağmen bıkmadan usanmadan Gökhan’ı arayan ailesi kendi imkanlarıyla buldukları kamera görüntülerinin yer aldığı CD’yi karakoldaki polislere verdi. Fakat polisler CD’yi izlemek yerine çekmeceye atarak “Dosyayla ilgilenen kişi sabah burada olacak. Biz CD’yi açıp bakamayız” dedi.

Güneş ailesi, aynı gün akşam İETT otobüsünün içindeki görüntüleri kendilerine veren kişilerle ilgili soruşturma başlatıldığını öğrendi.

İBB, kaçıranları gören kayıtları vermiyor

Otobüs içindeki kamera görüntülerinin aileye veren İETT yetkilileri, haklarında soruşturma başlatılmasının ardından 79FY hattının dış kamera kayıtlarını aileye vermedi.

Otobüsün dış kamera kayıtlarında, Gökhan Güneş’i kaçıranların yüzleri, araç plakaları net olarak görülüyor olmasına rağmen kamera kaydının verilmemesi, Güneş’in başına geleceklerden İETT ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu da sorumlu kılacak.

Devlet Gökhan’ı aramamakta ısrar ederken 21 Ocak akşamı, sivil polisleri göndererek aile üzerinde baskı kurmaya çalıştı. Aile, Gökhan’ın kaçırılmasının ardından evlerinin önündeki elektrik direğine kamera takıldığını ve kameranın direk evlerini görecek şekilde ayarlandığını fark etti.

22 Ocak günü tekrar karakola gittiklerinde her gün karşılarına başka bir isimle çıkan polisin adının Gökhan ya da Altan değil Davut olduğunu öğrendi. Ailenin ısrarı üzerine CD’deki kamera kaydı izlendi. Fakat adı Gökhan, Altan, Davut olan bu polis, kamera kaydındaki görüntülerle değil, kamera kayıtlarını nasıl aldıklarıyla ilgiliydi. Ayrıca Gökhan’ın hakkında üç ayrı soruşturma yürütüldüğünü, suçsuz olmadığını söyleyerek kaçırılmasını meşrulaştırma çabası içine girdi.

Gökhan Güneş’in gözaltına alındığını kabul etmeyen polis Davut, “Terörle Mücadele Şubesi polisinin 3 gün gözaltı süresi vardır. 3 gün sonra yüzde 99 aileye haber verilir” diyerek, Güneş’in polis tarafından kaçırıldığını doğrulamış oldu.

Ezilenlerin Hukuk Bürosu, 22 Ocak günü Adalet Bakanlığı’nı telefonla arama, faks çekme, sosyal medyadan bakanlığı etiketleyerek paylaşım yapma #GökhanGüneşNerede diye sorma çağrısında bulundu. Yüzlerce kişi Adalet Bakanlığı’nı arayarak, faks çekerek Gökhan Güneş’i sordu.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’ne başvuruda bulunan Gökhan Güneş’in ailesi, dernek yöneticileri, Ezilenlerin Hukuk Bürosu Avukatları, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, DKÖ’ler, Berkin Elvan’ın ailesi ve HDP milletvekillerinin de katılımıyla basın açıklaması yaptı. Yaşananları anlattı.

Ardından Gökhan’ın annesi, Berkin Elvan’ın annesi ve Gökhan’ın yoldaşları, Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü önüne giderek Gökhan Güneş’i sordu. Burada saldıran polis, Hıdır Yılmaz ve Ömer Akgün’ü işkenceyle gözaltına alındı.

Gökhan Güneş’i kaybettirmeyeceğiz

Gökhan Güneş’in gözaltında kaybedilmek istenmesine karşı başta ailesi ve yoldaşları olmak üzere devrimci, demokratik kurumlar, siyasal partiler ve demokratik kamuoyu çeşitli açıklamalar ve eylemlerle Gökhan Güneş’in kaybedilmek istendiğini ve derhal serbest bırakılmasını istemektedir.

Yine bir çok aydın, yazar, gazeteci ve kurum temsilcisi yaptıkları açıklamalarla Gökhan Güneş’in gözaltında olduğunun kabul edilmesi ve derhal serbest bırakılmasını belirttiler. Gökhan Güneş ile ilgili yapılan eylemlere saldıran polis, Güneş’in ailesinin de içinde olduğu onlarca kişiyi gözaltına aldı.

Kaynak: ETHA