Halkların Birleşik Devrim Hareketi-HBDH Köln’de kitlelerle buluştu

köln 1 “Emperyalist-kapitalist dünya gericiliğine ve ona bağlı olarak Türkiye-Kuzey Kürdistan’da terör estiren faşist devete karşı; ezilenlerin istemine umut olan ve ‘birleşelim-savaşalım-kazanalım’ “şiarını yükselterek  12 Mart’ta Kürdistan dağlarında kuruluşunu ilan eden ‘Halkların Birleşik Devrim Hareketi-HBDH, birliğin Avrupa Komitesi tarafından Avrupa’nın çeşitli merkezlerinde düzenlenen tanıtım panelleriyle, kitlelerle buluştu

KÖLN (24-04-2016)  Avrupa’nın altı noktasında gerçekleştirilen panellerin Köln ayağı 23 Nisan’da gerçekleşti. Moderatörlüğünü Sınıf Teorisi’nin yaptığı panelde katılımcı olarak Kürt Özgürlük Hareketi, Partizan, MLKP, TİKB ve Devrimci Karargah temsilcileri bulundu.

Saygı duruşunun ardından, açılış konuşmasını gerçekleştiren Sınıf Teorisi temsilcisi, 101. yılına giren Ermeni soykırımı şahsında katliamlardan geçirilerek sistematik bir biçimde soykırımlara uğratılan kadim halkları anarak, sömürücü sınıf ve onun tarihsel süreçlerindeki sistemleriyle olan mücadele tarihinde günümüze aktarılan mücadele mirasının en önemli yanının, birikimlerle ilerleyen mücadele ruhunun bu birleşik harekete de vermiş olduğu maya olduğuna dikkat çekti ve bütün katılımcı kurumlar adına HBDH’nin kuruluşunu coşkuyla selamlayarak halkların özlemlerine güçlü bir karşılık olacağı umutlarını yineleyerek sözü panelistlere bıraktı.

Katılımcı kurum temsilcileri konuşmalarını esas olarak bu birleşik hareketin hangi ihtiyacın ürünü olduğunu ve hareketi ortaya çıkaran nedenleri kendi anlayışları cephesinden ortaya koyarak başlattılar. Ermeniler, Kürtler, Rumlar gibi halkların inkarı ve katliamdan geçirilmesi üzerinden kendini vareden T.C. devletinin, süreç içerisinde halklar üzerinden yürüttüğü bu inkar ve katliam politikalarını emperyalist politikalarla eşgüdümlü olarak sistematik bir biçimde günümüze değin farklı biçimlerde sürdürdüğünü vurgulayan kurumlar, Mustafa Suphilerden günümüze halkların ortaya koydukları örgütlü direnişlerin de aynı politikalarla karşılanmasına rağmen tarihsel süreç içerisinde bu karşı mücadelenin kazanımlarla yükselerek devam ettiğini ifade ettiler.

‘Oluşturulan bu birliktelik aynı zamanda geçmişin bir özeleştirisidir’

köln 2Tarihsel süreç içerisinde halklara, ezilen kesimlerin bir bütününe, ulusal, sınıfsal ve demokratik alanda örgütlü mücadele yürüten kesimlere  karşı sistematik ve topyekün bir biçimde yapılan katliamlar ve faşist saldırılar karşısında devrimci önderliklerin dağınıklığı sebebiyle kendiliğinden gelişen karşı koyuşların devrimci birleşik bir önderlikte örgütlenemediğini, geçmiş süreçlerde ortak mücadele deneyimlerinin sergilenmiş olmasına rağmen bu ortaklığın sürekliliğe kavuşturularak örülemediğini ifade eden kurumlar, oluşturulan bu birlikteliğin aynı zamanda geçmişin bir özeleştirisi olarak da algılanması gerektiğini ifade ettiler.  Türk hakim sınıflarının özellikle sol devrimci kesimlerle Kürt Özgürlük Hareketi’nin birleşmesinden duydukları korkularından dolayı böylesi birliktelikleri engellemeye çalıştıkları bir güncellikte HBDH’nin faşizme karşı halkların birleşik devrimci mücadelesinin öncülüğündeki ihtiyaçta bir boşluğu doldurmuş olması bakımında da ayrı bir önem taşıdığını dile getirdiler.

‘Bu birlik, örgütsüz kitlelerde faşizme karşı biriken öfkenin, onlara güven verecek anlayış ve pratiklerle örgütlenebilmesiyle sınanacaktır’

Bu birliğin, demokratik mücadele sahalarındaki pratiklerle karıştırılmaması gerektiğinin altını çizen katılımcılar, demokratik alanlarla zoru esas alan askeri mücadele sahalarındaki birlikteliklerin farklarını ortaya koyarak, Rojava, Kobane gibi çeşitli mücadele sahalarında sınanarak örgütlenen bu adımın bundan sonra, halkların özlemini duyduğu bir odak haline gelebilmesi için, örgütsüz kitlelerin bağrında biriken öfkesinin örgütlü bir şekilde açığa çıkarılabileceği  noktalara yönelerek halklara güven verecek pratiklerle sınanarak ilerletilmesi gerektiğini  vurguladılar.

HBDH’nin günceldeki önemi, varlığını hangi alanlarda hangi pratiklerle ortaya koyacağı ve bu eksende faşizme karşı birleşik güç olarak bu adımın işçi sınıfı ve ezilen halklar nezdinde günceldeki, yakın ve ileri tarihte ortaya çıkaracağı sonuçlar bakımından hedeflerin somut olarak ifade edilmesinin ardından söz misafirlere bırakıldı.

Katılımcıların daha çok bundan sonraki süreçte HBDH’nin pratik sahadaki somut yapacakları ve hedefleri üzerine yönelttikleri soruları ve kendileri açısından önemine dair fikirlerini ifade etmesinin ardından sorular, eksik bırakılan noktalarla birlikte temsilciler tarafınan tamamlanarak cevaplandı.

Gecikmiş olmasına rağmen günceldeki acil bir ihtiyacı karşılayan bu birliğin, bundan sonra da yeni katılımlara açık olduğunu ifade eden kurumlar,  bu adımın başlangıç açısından en önemli yanının faşizme karşı kitlelerde biriken öfkenin doğru temelde etkili bir şekilde örgütlenebilmesi olduğunu ve bunun da için kitleler nezdinde güven duyulabilecek  birleşik bir odak haline gelebilmenin pratiğinin örülmesinin taşıdığı aciliyeti yineleyerek, oluşturulan bu  birliğin ancak bu şekilde daha bir anlam kazanacağını ve kitleler tarafından sahiplenilerek  büyütülebileceğini ifade ederek sözlerini sonlandırdılar.