Hamburg’da 17’ler anması!

17 Kızıl karanfil ölümsüzlüklerinin 12’nci Yılında Almanya’nın Hamburg kentinde yapılan bir etkinlikle anıldılar

HAMBURG (13-06-2017)-17 Haziran 2005 tarihinde Dersim-Mercan’larda faşist Türk devleti tarafından katledilen 17’ler Hamburg’da yapılan bir etkinlik ile anıldı. 11 Haziran Pazar günü Hamburg Halkın Günlüğü okurları tarafından düzenlenen anma etkinliğine konuşmacı olarak yazar Erdal Emre ve Halkın Günlüğü temsilcisi katıldı. Saat 14.00’da başlayan anma etkinliğinde ilk olarak 17’ler şahsında devrim, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenler anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu sonrası yapılan anma etkinliğinin içeriği ve gidiş hattına dair kısa bir bilgilendirme yapılıp, hazırlanan sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Sinevizyon gösterimi sonrası bir konuşma gerçekleştiren yazar Erdal Emre konuşmasında;  “İbrahim Kaypakkaya, kopuş içerisinde kopuş gerçekleştiren bir devrimcidir. İlk dönem onun da içerisinde yer aldığı Kuvayi Milliyeci ruhtan, İbrahim üç yıla sığdırdığı yoğun okumalar, analizler ve çalışmalar neticesinde büyük bir kopuş gerçekleştirmiştir. Kapital ile Kuran’ı bir arada okumuş, kendinden kopma cesareti gösteren genç bir beyin var. Bugün 17’ler ve daha öncesinde şehit düşenler işte bu kopuşun devamcıları olarak önemli bir anlama sahiptirler. Onları bugüne uyarlarken, güncellerken kendimizden de kopmalıyız, dilimizi, tarzımızı, tarih okumamızı, düşünce tarzımızı, araç ve yöntemlerimizi sürekli güncelleştirmemiz lazım.” Belirlemelrinde bulundu.

İkinci olarak söz alıp bir konuşma gerçekleştiren Halkın Günlüğü temsilcisi ise 17’lerin katledildiği 2000’li yılların başında dünya ve Türkiye-Kuzey Kürdistan’da yaşanan gelişmeleri analiz ederek, 17’lerin anlam ve öneminin ancak bu tarihsel süreçle birlikte okunduğunda anlaşılabileceğini vurgulayıp, 17’lerin MLM bilimi rehberliğinde devrimci inanç ve cüreti kuşanarak önemli tarihsel bir atılım yaratıp, bizlere miras bıraktıklarını ifade etti. Halkın Günlüğü temsilcisi konuşmasını şu şekilde devam ettirdi; “  Türkiye-Kuzey Kürdistan devrimci hareketinde bugün önemli bir kriz yaşanmaktadır. Burjuva dünyanın fikirsel ve fiziksel anlamda yaratmaya çalıştığı gerici hegemonya, devrimci saflarda önemli tahribatlara, kırılmalara yol açmıştır. Devrimci iktidar mücadelesi iddiasıyla yola çıkan birçok fikir, anlayış, örgüt ve akım, bu saldırılardan önemli derecede etkilenip, bütün sol söylemlerine rağmen reformizmin, revizyonizmin, parlamenterizmin sularında yüzme hevesini gütmektedir. 17’lerde cisimleşen ideolojik netlik ve berraklık, partiye ve halka güven, kitlelerin önce öğrencisi sonra öğretmeni olma politikası, yanlış ve hatalardan öğrenip bunlardan dersler çıkartma, yanlışlarına karşı özeleştirel yaklaşım vb. bir dizi önemli mesele bugün  devrimci güçler nezdinde yakıcı bir ihtiyaç haline gelmiştir. Hiç kimse kendisini bu gerici saldırı dalgasından ve etkilerinden muaf tutamaz. Bizlerde kitlelere kendi durumumuzu, gerçekliğimizi hiçbir yalana, abartıya başvurmadan olduğu gibi anlatmak, kitleleri siyasetin merkezine koyup, en önemli özne haline getirme göreviyle karşı karşıyayız.  Ya İbrahimlerin, Denizlerin, Mahirlerin açtığı yoldan, bu devrimci tarihi bütün yönleriyle bilince çıkartıp, tecrübe ederek devrimci iktidar mücadelesini nihayete erdireceğiz ya da İbrahimlerin hem söylem hem de pratikleriyle 40 yıl önce mahkum ettikleri reformist-revizyonist-parlamenterist bataklığa saplanıp, yok olacağız. Bizlerin mevcut gerici dünyaya karşı insanlığın yegane kurtuluş projesi olan sosyalist-komünist dünyayı yaratma eylemimize güvenimiz, bilimsel MLM rehberliğimiz, devrimci cüret ve kararlılığımız bu davanın teminatıdır. Köklerimize sıkı sıkıya sarılarak mevcut gerici sistem ve ürettiği bütün anlayışlardan, içimizdeki yansımalarından köklü, radikal devrimci bir kopuş günün temel ihtiyacıdır. Bu kopuşu gerçekleştirmeye cüret edemeyenlerin ise bütün cilalı sloganlarına rağmen gidecekleri yer tarihin çöplüğüdür.”

Anma etkinliğinde ilk sunumlardan sonra kısa bir ara verilip, etkinliğe katılanların fikir, görüş ve sorularına yer verildi. Etkinlik başladığı gibi verimli ve coşkulu bir atmosferde sona erdi.