İHD: 2020 yılında cezaevlerinde 49 mahpus yaşamını yitirdi
Türkiye ve K. Kürdistan topraklarında yaşayan her birey, AKP/MHP iktidarının baskısı altındadır. İşçi, öğrenci, esnaf, köylü, sanatçı, yazar; değişik inançlara sahip olanlar, siyasal düşüncelerinden dolayı devlet tarafında en ağır cezalara çarpıtılmış; düzmece ifadelerle aylarca, yıllarca hapishanede rehin tutulmuştur. Binlerce politik tutsak, onlarca bedensel engelli, yüzlerce çocuk, onlarca yaşlı, zindanlarda her gün fiziksel ve psikolojik saldırıyla maruz kalmaktalar. Bunların arasında 457’si ağır olmak üzere 1334 hasta tutsak vardır. Bu sayının daha fazla olduğu bilinmektedir. Anneleriyle birlikte cezaevinde kalan 0-6 yaş arası 780 çocuk sayısı mevcuttur.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu, cezaevlerindeki hak ihlallerine dikkat çekmek için yaptığı basın açıklamada;
‘‘Aşırı kalabalık koğuşlar, revire geç çıkarılmalar, hastane sevklerinin geç yapılması ya da hiç yapılmaması, hastanelerde ve revirde kelepçeli muayene uygulaması, havalandırma hakkından yararlandırılamama, havalandırma kapılarının geç açılması ve erken kapatılması, hijyenik olmayan odalar, insanın hem sağlığını hem de psikolojisinin olumsuz yönde etkileyen tek kişilik bölmeli nakil araçlarıyla sevkler, ısıtılmayan ve nemli odalar, yetersiz beslenme, diyet yemeklerine erişememe, temiz su ve sıcak suya erişimde yaşanan sorunlar, hapishanelerde yeterli doktor ve sağlık personeli bulundurulmaması, tek başına yaşamını devam ettiremeyecek mahpusların tek kişilik yerlerde tutulması… „ gibi tutsakların yaşadıkları sorunları açıklamıştır.
Pandemi süreci bahane edilerek tutsakların var olan hakları elinde alınmıştır. Siyasal ve politik olarak dışarıda süren sınıf mücadelesiyle ilişkileri koparmak için, mektuplar engelleniyor, dergiler yasaklanmış, iki ayda üç kitap veriliyor. Tutsaklar fiziki ve psikolojik uygulamalarla tecrit ve izolasyon altında tutuluyor. Ayrıca insanlık onurunu zedeleyen çıplak aramalar sürmektedir. Devlet temsilcileri çıplak aramaların inkarına rağmen, bu vahşet kamuoyunundu deşifre olmuştur.
İnsan Hakları Derneği’nin aynı basın açıklamasında, 2020 yılında 49 mahpus yaşamını yitirdiğini vurgulamıştır. Bazıların vücudunda darp izlerin görüldüğü yani işkenceyle öldürüldüğü belirtilmiştir.
Üstte aktardığımız durum, tutsakların hapishanede karşı karşıya kaldıkları sorunların bir bölümüdür.
Hapishane yaşam koşulların düzetilmesi, politik tutsakların sesine ses katmamız için demokrasi ve özgürlükler cephesinde yer alan tüm kurum ve kuruluşların birlikte hareket etmesi zorunludur.
Devrimci kurumlar hapishanelerde süren baskılara karşı ortak eylem ve eylem birlikleri oluşturarak tutsaklara sahip çıkmalı, devletin tutsaklara dönük saldırılara kaşı birlikte hareket etmeliler.
Toplumsal sorunlar içinde, hapishanelerdeki politik tutsakların sorunları bazı dönemlerde unutuluyor veya ikinci plana atılıyor. Günlük sorunlarla bütünleştirilmiyor. Hapishanede kadınlara taciz ve tecavüzü, politik mahkümlere uygulanan şiddet, işkence, çocukların hapishanedeki yaşamları, hasta tutsakların yaşamı…v.b sorunlar günlük mücadelemizin bir parçasını oluşturacak tarzla, devletin çirkef baskılarına karşı devrimci kurumların birlikte mücadelesi örülerek başarı elde edebiliriz.