Birleşik Devrim Hareketimiz, kadın ve genç yoldaşlar başta gelmek üzere ezilen ve sömürülen bütün kitlelerle birleşerek faşizmi, büyük bir seferberlik ruhuyla yenecektir İnancımız tamdır ve mutlaka ama mutlaka coşkun bir sel gibi akan öfkesiyle direnişe geçip savaşan halklarımızla kazanacağız Erdoğan ve AKP’sinin ülke dışına da taşırılan saldırı ve işgal girişimlerine karşı tüm ezilen ve sömürülen kitleleri, bütün ilerici, demokratik ve devrimci güçleri ayağa kalkmaya çağırıyoruz
HABER MERKEZİ (01.12.2016)-Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi yazılı bir açıklama yaparak Erdoğan/AKP iktidarının içerde ve dışarda sürdürmüş olduğu topyekün faşist saldırılara karşı birleşik devrimci savaşı yükselteceğini vurguladı. HBDH Yürütme Komitesi tarafından yapılan açıklamayı okurlarımızla paylaşıyoruz.
“İçeride tüm ezilen ve sömürülen kesimlere, karşı-devrimci hegemonik savaşını gemi azıya alarak derinleştirmektedir. İlerici, demokrat, yurtsever, devrimci ve komünist güçlere karşı topyekün tasfiyeyi dayatır ve uygularken, muhalefete düşen hakim sınıf kliklerine de gözdağı vermektedir. Kitlelerin, yurtsever ve devrimci demokratik güçlerin kazanılmış birçok hakları ve mevzileri, anti-demokratik faşist politikalarla elinden alınmaktadır. Çevreciler, ilerici ve demokratik, aydın, sanatçı ve bilim emekçileri, işçi ve emekçi yığınlar, demokratik ve devrimci basın çalışanları, HDP milletvekilleri ve yerel yönetimlerdeki eş başkanlar, eğitim emekçileri ve demokratik kitle örgütlerine, Aleviler ’den ezilen diğer inançlara, kadına ve diğer cinsel kimliklere, muhalefet durumundaki tüm kesimlere yönelik faşist devletin pervasız saldırılarının artarak devam ettiği bir sürecin içerisindeyiz. Kadına tecavüz yasasındaki ısrarıyla Erdoğan ve AKP’nin acizliği, bir kere daha ispatlanmıştır. O kadar zayıf ve aciz ki, son derece meşru ve hemen tüm dünyanın rahatlıkla benimseyeceği en küçük ilerici bir düşünce ve harekete geçen eyleme karşı topyekün saldırarak sindirmek ve tasfiye etmek için seferberlik ilan etmiş durumdadır. Bütün bunları, bizzat iktidar ve ilk andan bugüne gerçekleştirdikleri katliamlar ile suç ortağı olan, sözde Gülen’e karşı geliştirdikleri KHK ve OHAL ile sürdürmektedir. Bu amaçla yarattığı fiili durumunu daha meşrulaştırmak ve olağan bir statüko olarak sürdürmek istemektedir” denildi. Devamında;
‘’Bu temelde Başur’a yönelik askeri sınır sevkiyatı yaparken, Telafer-Şengal ve Medya Savunma Alanlarını işgal yönelimini daha fazla açık ediyor. Diğer yandan Rojava ve Suriye’ye karşı pratikleriyle doğrudan karşı-devrimci işgal savaşının daha fazla iştahlı aç kurdu olarak yer alacağına dair beyanları ve girişimleriyle tutumunu gösteriyor. Bütün bunlarla egemenler tarafından yeniden dizayn çalışmalarında Ortadoğu’da söz sahibi ve belirli bir statü elde etmek istemektedir. Ülke içerisinde tekçi faşist kıyım politikalarıyla uluslararası emperyalist devletlere kendisi dışında uzlaşacak-anlaşacak başka bir alternatif olmadığının mesajını vermektedir.
Faşizmin bütün tasfiye ve kıyım politikalarına karşı, halklarımız topyekün seferberlik halinde olmalıdır. Sokağa ve alanlara çıkarak protesto ve direnişleri, aktif-radikal mücadelelerle militanlaşarak yükseltilmelidir. Eş başkanlar, milletvekilleri ve belediye başkanlarına karşı faşist gasp, milyonların iradesinin gaspıdır. Bu faşist darbeye karşı halklarımız sürekli eylem halinde olmalıdır. Devletin karşı-devrimci faşist saldırılarına karşı, kararlı militan savaşçılar olarak yerlerini almalıdır. Birleşik Devrim Hareketimiz, kadın ve genç yoldaşlar başta gelmek üzere ezilen ve sömürülen bütün kitlelerle birleşerek faşizmi, büyük bir seferberlik ruhuyla yenecektir. İnancımız tamdır ve mutlaka ama mutlaka coşkun bir sel gibi akan öfkesiyle direnişe geçip savaşan halklarımızla kazanacağız. Erdoğan ve AKP’sinin ülke dışına da taşırılan saldırı ve işgal girişimlerine karşı tüm ezilen ve sömürülen kitleleri, bütün ilerici, demokratik ve devrimci güçleri ayağa kalkmaya çağırıyoruz. Birleşik devrimci savaşımızla daha fazla harekete geçerek Türk devleti ve topyekün faşist tasfiye seferberliğini, tarihsel kökleriyle ortadan kaldırmanın zamanıdır. Kendi kurtuluş ve özgürlüğümüze, emperyalist gerici seçenekler ve bölgedeki işbirlikçi rejimlere muhtaç kalmadan, kendi ellerimizle ulaşalım. İçeride ve dışarıda stratejik direnme ruhuyla birleşik devrimci savaşımızı yükseltelim. Halklarımızın birleşik devrimci savaşıyla faşizmi yenelim ve kazanalım.”ifadeleri ile açıklama son buldu.