HDP’li Yıldırım’a 81.5 yıl hapis istemi

HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım hakkında 2012-2016 yılları arasında katıldığı 9 basın açıklaması, yürüyüş ve konuşmaları nedeniyle 81,5 yıla kadar hapis istemiyle açılan dava için “yetkisizlik” kararı verilerek Mardin’e gönderildi

HABER MERKEZİ (08-02-2017)- Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 4 Kasım 2016’da tutuklanarak Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilen HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım hakkında 27.5 yıldan 81.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen 81 sayfalık iddianamede, Yıldırım, 2012-2016 yılları arasında katıldığı 16 eylem ve etkinlik nedeniyle “örgüt kurma ve yönetme”, 7 kez “Örgüt propagandası yapmak”, 4 kez “suçu ve suçluyu övme”, 2 kez “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” ve “Suç işlemeye alenen tahrik, halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma, toplantı ve yürüyüşün zorla dağıtılması” ile suçlanıyor. İddianamede, Yıldırım hakkında hazırlanan ve iddianameye dönüştürülen 9 fezlekenin yeni soruşturma numaraları alındıktan sonra eylem bütünlüğü açısından birleştirildiği ve bir bütün olarak suç nitelendirilmesi yapılması yoluna gidildiği belirtildi.

Fezlekelerdeki suçlamalara yer verilen iddianamede, Yıldırım’ın 2016 yılında “sokağa çıkma yasağı” ilan edilen Şırnak’ın Cizre ve Mardin’in Nusaybin ve Dargeçit ilçelerinde yaşanan çatışmalar, insan hakları ihlallerine karşı düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamalarına katılarak, konuşma yapması suçlama konusu yapıldı. Yıldırım’ın seçim bölgesi Nusaybin’deki Newroz etkinliğine, yürüyüşlere ve çatışmalarda yaşamını yitirenlerin taziyesine, mezarlık ziyaretine katılması ve bu etkinliklerde yaptığı konuşmaları suç unsuru sayıldı. İddianamede, bu eylem ve etkinliklere katılan Yıldırım’ın “Örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek, övmek ve bu yöntemlere başvurmayı teşvik etmek suretiyle propagandasını yaptığı” ileri sürüldü. İddianamede, Yıldırım’ın 2014 yılında Nusaybin ilçesinde düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmasında PKK Lideri Abdullah Öcalan için kullandığı ”Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan” sözleriyle suç ve suçluyu övdüğü iddia edildi.

Yıldırım’ın geçen yıl Aralık ayında “sokağa çıkma yasağı” ilan edilen Dargeçit ilçesi kırsalında çıkan çatışmada yaşamını yitiren ve bulunamayan bir kadın PKK’linin cenazesini “örgüt talimatı” ile Midyat Devlet Hastanesi Morgu’na getirdiği savunulan iddianamede, Yıldırım’ın ilçedeki PKK’lilerle iletişim halinde olduğu iddia adildi. İddianamede, ablukanın kaldırılması için gittiği Dargeçit ilçesi girişinde engellenen Yıldırım’ın jandarmaya söylediği, “Vuracaksanız bizi vurun, insanlar tandırını yakamıyor, vicdanı olanların rahatsız olduğunu biliyorum, nasıl uygulamadır” şeklindeki sözleri suç unsuru sayıldı.

‘HDP MYK’Sİ HALKI SİLAHLI İSYANA TAHRİK VE TEŞVİK ETMİŞTİR’

Mardin’de “KCK” adı altında yürütülen operasyonlarda tutuklanan ve 2011 yılında Mardin Milletvekili seçilen Yıldırım’ın PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için başlatılan süresiz ve dönüşüm açlık görevine ilişkin 2012’de Diyarbakır E Tipi Cezaevi idaresine yazdığı dilekçede geçen “Sayın Abdullah Öcalan’a yapılan uluslararası komplonun 13. yılına girmiş bulunmaktayız… Komplonun boşa çıkarılıp kalıcı barışın sağlanmasında tek muhatap ve çözüm gücü Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü Kürt halkının ve tüm halkların özgürlüğünü getirecektir. Tüm bu belirttiklerime istinaden Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanana kadar süresiz, dönüşümsüz açlık grevine giriyorum” sözleri “örgüt propagandası” için delil olarak gösterildi.

HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) IŞİD’in Kobanê saldırısı gündemiyle 6 Ekim 2014’te yaptığı toplantının ardından Twitter ve basın üzerinden yaptığı çağrıya yer verilen iddianamede, “HDP Eş Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri dâhil tüm yöneticilerin IŞİD’in Kobaniye saldırılarını bahane ederek halkı silahlı isyana tahrik ve teşvik etmiştir” iddiasında bulunuldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın MYK üyeleri HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile HDP milletvekilleri Ayhan Bilgen, Meral Danış Beştaş, Gülser Yıldırım, Altan Tan, Hüda Kaya hakkında soruşturma açtığı hatırlatıldı. İddianamede, 6-8 Ekim Kobanê protestolarında yaşanan ölüm, can ve mal kaybı konusunda bilgi verilerek, 36 şehirde yapılan eylemler kronolojik olarak sıralandı.

HALK İÇİN ‘TALİMAT İLE HAREKET EDEN YIĞIN’ DENİLDİ

Yıldırım’ın suçlama konusu yapılan eylem ve etkinlikleri için, “…Ayrıca şüphelinin bir siyasi partinin milletvekili sıfatıyla değişik zamanlarda geniş halk kitlelerine yapmış olduğu konuşmanın toplum ve dinleyiciler üzerinde yapmış olduğu etki nazara alındığında şüphelinin örgüt yöneticisi konumunda bulunduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır… Yürütmekte olduğu milletvekilliği görevinin örgütün halk olarak bahsettiği ancak talimatla hareket eden yığınlarda sözde geçerli bir mevki olduğu ve bununla kalabalıkları etkilediği bu anlamda yönetici konumu ile insanları kolluk kuvvetlerine karşı yasağa uymamakta kışkırttığı. Bu durumun siyasi politik gerekçelerle değil terör örgütünün vermiş olduğu talimatlar ile gerçekleştiği, örgütün amacı ve faydası gereği hareket ettiği” iddialarında bulunuldu.

DAVA YETKİSİZLİKLE MARDİN’E GÖNDERİLDİ

Öte yandan avukatlarının Yıldırım’ın tensip ile tahliye talebini değerlendiren Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, kaçma şüphesini gerekçe göstererek Yıldırım’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Kararda, Yıldırım’ın Mardin’de gözaltına alındığını hatırlatılarak, işlediği ileri sürülen “Örgüt yönetmek ve kurmak” suçunun son işlendiği yerin Mardin olduğu iddia edildi. Bu gerekçelerle dava dosyası için yetkisizlik kararı veren mahkeme, Yıldırım’ın iddianamede yer alan suçlamalardan yargılanması için dosyanın Mardin’de yetkili ve görevli Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. (DİHABER)

http://www.halkingunlugu.org/