Devletin kolluk güçleri Cizre’de katliamlarına devam ediyor Dün gece yaşanan çatışlarda 8 kişi yaşamını yitirdi Devletin Cizre’de sivil halka yönelik giriştiği katliamlara dur demek için dün Cizre’ye doğru yola çıkan HDP heyetinin yürüyüşü tüm engellemelere rağmen devam ediyor
HABER MERKEZİ (10.09.2015)- Günlerdir abluka altında olan Cizre’de devlet terörü devam ediyor. Yerel haber kaynaklarının geçtiği bilgilere göre dün geceden bugüne kadar yaşanan çatışmalarda en az 8 sivilin katledildiği öğrenildi. İnsan hakları örgütlerine harekete geçme çağrısı yapan HDP Milletvekili Aslan, devletin Cizre’de katliamı tamamlarsa tüm Kürdistan’a yayabileceği uyarısında da bulundu.
HDP Meclis Grubu’nun girişine izin verilmeyen Şırnak’ın Cizre ilçesinde, devlet dün gece bir kez daha katliam yaptı.
Nur, Cudi ve Yafes mahallerine yönelik ağır silahlar, tanklarla saldıran polisler çok sayıda sivil insanı katletti.
Çatışmalar tüm şiddetiyle devam ediyor
Cudi Mahallesi’nde 2’si kadın, biri 6 aylık bebek olmak üzere 3 kişi bombardıman sonucu hayatını kaybederken 1’i çocuk olmak üzere 3 kişi de yaralandı.
Çatışmaların devam ettiği Nur Mahallesi’nde de 4 kişi ağır yaralandı. Mahalle sakinleri yaralıları kendi imkanları ile tedavi etmeye çalıştı.
9 yaşındaki Devran Budak isimli çocuk da keskin nişancılar tarafından vurularak yaralandı.
Yoğun abluka nedeniyle yaşamını yitiren kişi sayısına ilişkin net bir bilgi edinilemezken keskin nişancıların açtığı ateşte Eşref Edim adlı kişi vuruldu. Edim’in kızı babasının hastaneye kaldırılması için dışarı çıktığı ve polise ellerini kaldırarak, hastaneye gitmelerinin gerektiğini söyledi. Ancak polis çocuğun çağrılarına ateş ederek yanıt verdi.
Ağır yaralanan küçük kız, saldırılar nedeniyle hastaneye kaldırılamadı ve hayatını kaybetti.
Ağır saldırı altındaki halk dayanışma ile ayakta durmaya çalışırken diğer yandan da tencere, tava ve zılgıt sesleriyle saldırıları protesto etti.
Cizre halkı katlediliyor
Cizre’de bulunan ve DİHA’ya bilgi veren HDP Mardin Milletvekili Mehmet Ali Aslan, devlet güçlerinin dün gece yaptığı saldırılarda tamamı sivil olan en az 8 kişinin katledildiğini belirtti. Çok sayıda yaralının da olduğunu söyleyen Aslan, kayıpların daha fazla olabileceğini, durumu tam tespit edemediklerini aktardı. Aslan, şunları ifade etti:
“Gece boyunca tank top ve havan atışları durmadı. Bütün trafoları patlattılar. Şuan hiçbir yerinde elektrik yok. Salgın hastalıkları başlamak üzere, günlerdir sokaklarda çöpler toplanmamış, çocuklar sokaklarda ve bu çöplere bulaşıyor. Cami minarelerine keskin nişancılar yerleştirilmiştir. Acilen İnsan Hakları örgütlerinin hatta BM’nin harekete geçmesi lazım. Çünkü eğer bu katliamı Cizre’de tamamlarsa bunu bütün Kürdistan’da uygulayacaklar. Burada bir imha politikası yürütülüyor. Burada taraf yok, sivil halk imha ediliyor, bugüne kadar öldürülen kişilerin hepsi sivil. İlçedeki vekiller olarak 4 gruba ayrıldık. Mobilizeyiz. Bütün mahallelerde atışlar olmuş. Dün gece top ve tank atışlarından Cizre’nin her yeri sallandı. O anda kestiremiyorsun, neresi hedef alınıyor, İlk önce trafolar vuruldu sonra 8’e kadar sürdü saldırılar. 1400 yıl önce nasıl Yezid Hz. Hüseyin ve arkadaşlarını Kerbela’da sıkıştırdılarsa, bugün Cizre halkını sıkıştırmışlar. Su şebekelerinin tamir edilmesini engelliyor. Her böyle giderse kurşun yerine insanlar susuzluk ve açlıktan ölecek.”
HDP heyetinin Cizre yürüyüşüne izin yok
Günlerdir abluka altında olan ve şiddetli çatışmaların yaşanması sonucu HDP heyeti de Cizre’ye acil gitme kararı alarak yola çıktı. Ancak heyetin önünü dün birçok kez kesen polisler “Can güvenliğinizi sağlayamayız. İzin vermiyoruz” diyerek heyetin geçişine izin vermedi.
Heyet, engelleme üzerine bir süre İdil’e döndü ve tekrar Cizre’ye doğru yürüyüşe başladı.
Milletvekillerine saldırı
İçişleri Bakanlığı’nın talimatı ile tekrar önleri kesilen heyet, polis amirlerinin “süpürün” talimatı ile saldırıya uğradı. Polisin kalkan ve kasklarla vekillere vurması sonucu aralarında Urfa milletvekili Osman Baydemir, Meral Danış Beştaş’ın da bulunduğu bazı vekiller yaralandı. Yaşanan çatışmalara rağmen heyet yürüyüşlerine kimsenin engel olamayacağını ifade ederek, yürüyüşlerine devam edeceklerini duyurdular.
Demirtaş: Cizre etrafında bir insanlık çemberi oluşturun
İki gündür devlet terörünün yaşandığı Şırnak’ın Cizre ilçesine ulaşmak için bir heyetle birlikte yolda olan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Yüzünüzü Cizre’ye dönün, Cizre etrafında bir insanlık çemberi oluşturun” çağrısında bulundu.
Cizre yolundayken telefonla Med Nuçe televizyonuna bağlanan Demirtaş, Avrupa halkının da tıpkı Kobanê sürecinde olduğu gibi ayağa kalkmasını istedi ve Cizre’nin tarihsel olarak Kerbela’ya, güncel olarak da Gazze’ye döndüğünü söyledi.
‘Kerbela ve Gazze’ye dönüyor!’
Demirtaş, katliam tehdidine karşı acilen duyarlılık çağrısı yaptı. Temel hedeflerinin Cizre’ye ulaşıp günlerdir direniş içinde olan ve bir tarafta da katliam tehdidi altında olan Cizre halkına ulaşmak olduğunu aktaran Demirtaş, “Halkımız günlerdir direniyor, botan halkı yılardır direniyor. Biri tarihsel biri güncel, Cizre tarihsel olarak Kerbela’ya dönüyor susuzluktan dolayı, öte yandan güncel olarak Gazze’ye dönüyor” dedi.
Yaşanan ölümleri durdurmaya çalıştıklarını söyleyen Demirtaş, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın HDP heyeti için, “Huzuru bozmaya gidiyorlar” sözlerine de tepki gösterdi. Demirtaş, “İnsanlar ölüyor, öldürülüyor, biz huzuru bozmaya çalışıyormuşuz! Demek ki büyük suçlar ve günahlar işleniyor ki, gizlenmeye çalışılıyor. Bizim oraya girmemizi istemiyorlar” dedi.
‘Herkes yönünü Cizre’ye dönmelidir’
Demirtaş, duyarlılık çağrısı yaparak, şunları ifade etti: “Herkes yönünü Cizre’ye dönmelidir. Cizre etrafında insanlık çemberi oluşturulmalı. Herkes elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Gelebilen hemen yola çıkmalıdır. Avrupa halkımız bu konuda duyarlılık yaratırsa uluslararası kamuoyu duyarlılık gösterecektir. AKP katliam politikalarından geri adım atmıyor ama teşhir olursa siyaseten geri adım atma durumu gelişebilir.”
Demirtaş, Cizre’deki son duruma ilişkin ise, “Oradaki vekillerimizle temas halindeyiz, insanlar katliam tehdidi altında ama büyük bir moral da var. Yolda oluşumuz bile başlı başına bir duruştur. Yürüyüşümüz de başlı başına bir direniştir. Bunun demokratik bir direniş olarak sahiplenilmesi lazım” diye konuştu.
http://www.halkingunlugu.net/
