Maoist Komünist Partisi (MKP) Halk Kurtuluş Ordusu (HKO) Dersim Bölge Karargâh Komutanlığı, 20 Eylül 2014’de silahının kazayla ateş alması sonucu şehit düşen Tugay Akdemir’in hayatını kaybetmesine ilişkin “Devrimci kitlelere ve değerli ailemize” başlığını taşıyan elimize e-mail yoluyla ulaşan bir açıklama yayınladı. Bu açıklamayı okurlarımızla paylaşıyoruz
HABER MERKEZİ (23-09-2014)- “Faşist Türk devletinin varlığı, halkımızın her türden sömürü cenderesinde yok olması demektir. İşçiler, köylüler, kadınlar, gençler, ezilen ulus ve milliyetler, ezilen inançların, cinslerin yaşamlarını cendereye çeviren bizzat emperyalist kapitalist sistem ve onun Türkiye Kuzey Kürdistan ayağındaki faşist Türk devleti gerçeğidir.
Bu gerçekle mücadele ederek halklarımızın özgürlük bayrağını taşımayı insani onur ve evrensel görev edinmiş olan Derman ( Tugay Akdemir) 05.09.1993 Diyarbakır/ Ergani nüfusuna kayıtlı Halk Kurtuluş Ordusu’nun yiğit genç gerillası, silahının kazayla ateşlenmesi sonucunda 20.09. 2014 saat 13.30 sularında yapılan müdahalelere karşın şehit düşmüştür.
Devrimci savaş süreci içerisinde gerek dünya çapında gerek ülkemizde, gerek başka devrimci komünist hareketlerde, gerekse partimiz saflarında bu tipten kayıplar yaşanmıştır, yaşanabilir.
Doğayla mücadele etmek zorunda kalan gerilla bazen zemheri kışın koşullarında donma biçiminde kayıplar, şehitler vermiştir. Bazen de kopan çığların altında en yiğit yoldaşlarımızı yitirdik. Yine çeşitli askeri kazalar bomba yapımında ve silah emniyetlerinin açık kalmasından dolayı yaralanan ve şehit düşen devrimciler tarihin sayfalarında yazılıdır.
Düşmanla yaşanan çatışmaların dışında savaşın içerisinde bir kayıp verme şekli de bu düzlemde gerçekleşmektedir. Devrimci savaşı ve dağları mesken eylemiş gerilla, bu durumların hepsiyle iç içe yaşamaktadır. Bu, savaş gerçeğinin bir parçasıdır. Dolayısıyla gerilla gerçekliğinin de parçalarından biridir.
Aslolan gerçek, şehit düşme biçimi değildir, faşizme karşı silah elde savaşma gerçeği ve duruşudur. Bu bir insanın doğal ölümünden yani hayatını kaybetmesinden temelden farklıdır. Çünkü amaçları uğruna bir konumlanışın getirmiş olduğu şartların içinde gerçekleşen bir yaşamı kaybetme gerçeğidir.
Faşizm hüküm sürmezse, kapitalist dünyanın işleyişi ve ilişkileri insanlığı, ezilenleri köleler haline getirmezse dağlar ve silahların yaratmış olduğu acı kayıplar ve kazalar da olmayacaktır. Bu kazaların geniş anlamda nesnel zemini, bu dünyaya yön veren emperyalist kapitalist ilişkilerdir. Böyle bir dünya olmazsa 21.yüzyılda dağların derinliklerinde, mağaraların kuytuluklarında insanlar neden mücadele etsin, neden en zor şartları göğüslemek zorunda kalsın? Gerilla bu dünyanın değiştirilmesi ve insanlığın kurtuluşu için en olunmaz ve göze alınması zor şeyleri kabul ederek mücadele etmektedir.
Kazanın gelişim biçimi şu şekilde olmuştur:
Yağmurlu bir günde açılmış olan yağmurluğunun ( çadır) altından çıkarken Derman yoldaş, silahı sağ elinde iken namlusu şakak ve kulak üstündeki bölgeye denk bir vaziyettedir. Silahının emniyetinin açık olduğunu fark etmeyen veya kontrol etmeyi unutan yoldaş, yağmurluktan yarı çıkmış vaziyette iken, büyük ihtimalle ya elinin tetiğe gitmesi sonucunda ya da etrafında bulunan küçük dalların tetiğe takılması sonucu ateşlenen silahından, kafatasının sağ üst tarafından aldığı kurşunlar sonucu şehit düşmüştür. Kendisine ilk müdahaleye karşın kurtarılamamıştır. Yoldaşın silahının kontrol edildiğinde emniyetin oldukça gevşek olduğu için çadırın altında çanta vb. eşyalara takılarak açılma olasılığı güçlüdür. Emniyet seride olup ateşlenen mermi sayısı 4 adettir. Kaç merminin yoldaşa isabet ettiği, kafasının yaralanmasından anlaşılmamıştır. Bazı mermilerin boş olarak ağaçları delip geçtiği incelemede tespit edilmiştir. Dolayısıyla kaybın biçimi maalesef bu şekilde gerçekleşmiştir. İhmalden, tedbirsizlikten kaynaklı bu tür durumları azaltmak için dikkati yoğunlaştırarak, temkinli davranarak asgariye indirebiliriz. Derslerin bedeller üzerinden oluştuğuna dair yaşanan bu acı kayıp da bir örnek oluşturmuştur. Yoldaşın şehit düşme şekli bu biçimde gerçekleşmiştir.
Gerek düşmanla girilen çatışmalar, gerekse doğayla yaşanan mücadeleden sonra gerçekleşen kayıplar, gerekse askeri kazalarda yaşanan can kayıplarının niteliği farksızdır. Hepsi komünizm uğruna ezilenlerin özgürlüğü uğruna verilen mücadelenin bedelleri, şehitleri ve kayıplarıdır.
Derman (Tugay Akdemir) yoldaşı toprağın bağrına verdik. Milyonlarca demokrasi devrim ve komünizm savaşçılarının yanına uğurladık. Milyonlarca devrim ve komünizm savaşçılarının fikirleri nasıl fikirlerimiz olarak yaşayıp mücadele ediyorsa, silahları nasıl elimizdeki silah ise umut ve düşleri nasıl yaratmak istediğimiz dünya ve toplumsa, Derman yoldaş da bunlara eklenen yeni bir halka, yeni bir görev, yeni bir bedel, yeni bir intikam yeminimizdir. Derman’ı anmanın düşmana yönelmek olduğunu biz biliyoruz. Ve şehitlere bağlılık ancak böyle gerçekleşir.
Derman yoldaş özgeçmişinde dünya ve Türkiye Kuzey Kürdistan gerçekliğini açıklamada nitel bir çığır olarak gördüğü partimizin 3. Kongresinin gerillası olduğunu ifade etmektedir. 3. Kongremiz bu ilk şehidinin umutlarını, düşlerini ve fikirlerini kitleleri örgütlemeye ve düşmana yağdırılacak kurşuna dökecektir.
And olsun ki, her tür zorluk ve kıskaca karşın, bu insanlığın kurtuluş yolunu can vere vere, tohumun suyu ola ola açacağız, geliştireceğiz.
Tüm halkımızın bu bilinçle yoldaşa ve devrime karşı sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor. Tüm halkımızın bundan önce olduğu gibi şimdi ve gelecekte de devrim ve komünizm şehitlerini her zamankinden daha güçlü sahiplenmesi gerekmektedir.
Dünyanın ezilen halklarının ve onun öncülerinin, halkımızın, ailemizin ve partimizin başı sağ olsun.
Rahat uyu, güler yüzlü genç gerilla. Senin amaçlarını geliştirmek gerçekleştirmek bizim evrensel insan aklımızın bir sorumluluğudur. Sen rahat uyu genç gerilla, düşmanla büyük çarpışmaların militanlığını ve umudunu yoldaşların devraldı. Ve hiç kuşkusuz ki hayata geçireceğiz.
Derman yoldaş ölümsüzdür!
Gerilalar ölümsüzdür!
Maoist Komünist Partisi
Halk Kurtuluş Ordusu Dersim Bölge Karargâh Komutanlığı”
http://www.halkingunlugu.org/