14. Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin bu yılki Hozat programında belirlenen konu başlıklarıyla paneller düzenlenerek tartışma yürütüldü. Ardından şiir dinletilerinin yanı sıra, YKÇM’nin halk oyunları ve müzik dinletileri halkla ulaştırıldı
DERSİM (03.08.2014)- Bu yıl 14.sü gerçekleştirilen Munzur Kültür ve Doğa Festivali, Dersim merkez ve ilçelerde siyasal gündemler, kültür, doğa ve sanatsal etkinliklere sahne olurken binlerce katılımcıyla ve coşkulu bir şekilde başladı.
Bu yılki teması “Dilimiz, kültürümüz, kimliğimiz ve inancımızın adı Dersim” olarak belirlenen festival, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da barajlar, çevre, siyanürle maden arama, dil ve inanç gibi konularda paneller, şiir dinletileri, açık hava tiyatrosu ve fotoğraf sergileri gibi çeşitli etkinliklere sahne oluyor. Ülke genelinde ve uluslararası katılımlarla özellikle doğa ve kültür gibi konularda bir farkındalık ve duyarlılık yaratmaya çalışıyor.
Festivalin Hozat Programı kapsamında bu yıl da tüm katılımcılar karşılanarak kahvaltı verilen Cem Emir Parkı’nda, Belediye Başkanı Celalettin Polat’ın açılış konuşması yaptı. Ardından davul zurna eşliğinde halaylar çekilirken müzik ve şiir dinletileri de sunuldu. İki günlük programın ilk günü Roboski, Gezi ve Soma temalarıyla merkezde bulunan kapalı halı sahada gerçekleştirilen moderatörlüğünü sanatçı Hilmi Yarayıcı’nın yaptığı panel halkın yoğun ilgisiyle karşılandı.
“Devrimci militan çizgi yükseltilmelidir”
DHF Temsilcisi katıldığı panelde şunları söyledi: “T.C karakteri gereği katliamcı olmak zorundadır. Biz ezilenlerin ise buna karşı meşru direniş ve başkaldırımızı devrimci tarzda sürdürmemiz zorunlu olandır. Roboski, Soma ve yakın tarihimizin onlarca katliam ve devlet eliyle uygulanan zulümlere halkın Gezi’de başlattığı direniş, devrimci militan çizgi yükseltilerek devrimle taçlandırılmalıdır. Bunun için tüm devrimcilere düşen görev disiplinli bir çalışmayla devrimci militan duruşu geliştirmek olmalıdır.”
ÖDP PM üyesi Ozan Süer konuşmasında şunları dile getirdi: “Soma, Gezi ve Roboski’de AKP hükümetinin baskıcı, katliamcı ve talancı yüzü resmedilmiştir. Yağma ve talancıların düzenine karşı Roboski, Soma ve Gezi’nin bütünlüklü ele alınması önemlidir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri de bunun resmidir halka seçtirmek istedikleri katiller ve hırsızlardır. Halkların ve ezilenlerin ortak düşmanına karşı birleştiği bir direniş olarak Haziran ayaklanması ve yitirdiklerimizin bize çağrısı birleşik, omuz omuza bir direniş hattının örülmesidir.”
Partizan Temsilcisi Fevzi Giriş, T.C. tarihinin bir bütün olarak katliam, zulüm ve sürgün tarihi olduğunu söyledi. Giriş şu ifadelerle konuşmasını bitirdi: “İşçi sınıfının 15-16 Haziran Ayaklanması nasıl bu baskıların ürünüydüyse, Gezi’de Roboski ve benzeri onlarca katliam ve baskının halk nezdinde bir dışa vurumuydu. Soma’da da aynı katliamcı sistemin kar hırsıyla yarattığı bir kıyım yaşandı. Sorun bu gibi durumlar karşısında devrimcilerin hazırlıksız olmasıdır.”
Ar. Yazar Aziz Tunç da Roboski, Gezi ve Soma başlıklarının devletin şifrelerini ortaya koyduğunun altını çizerek şöyle konuştu: “Katliamcı olan devletle olan ilişkilerimizi doğru çözümleyemezsek, doğru tutumu da alamayız. Katliamcı ve sömürücü olan sistemle kararlı, sistemli ve sürekli bir mücadele yürütmek gerekiyor. Gezi’de ortaya çıkan ruh hem bunun, hem de sosyalizmin güncelliğini hiç de yitirmediğini gösterdi. Yeter ki kitlelere güçlü, doğru bir siyasal önderlik yapılabilsin.”
Kozağaçlı: Ayaklanması devrimin güncel ve mümkün olacağını gösterdi
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, devletin Roboski’de yoksul Kürt halkını, Soma’da işçi sınıfının ve Gezi’de bu kesimlerin oluşturduğu halkı bir bütün olarak katlettiğinin altını çizdi. Kozağaçlı, ezilenlerin öldürülerek yenilmeyeceğini belirterek şu ifadelere yer verdi: “Katliamcı devlet mantığına karşı Gezi Ayaklanması devrimin güncel ve mümkün olacağını gösterdi. Yeter ki birlik ve sürekli bir mücadele olsun.”
Gezi Ayaklanması’nda yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz’ın babası Şahap Korkmaz oğluyla gurur duyduğunu belirtti. Oğlunun katilleri ve faillerini koruyan devletin diktatör olduğunun altını çizen baba Korkmaz, ortak mücadeleyi geliştirerek diktatörlerden kurtulmanın tek çözüm olduğunu ifade etti.
Gezi Ayaklanması’nda çeşitli yerlerinden yaralanan Volkan Kesanbilici ve Muratcan Top da düzenlenen bu festivalde bir Gezi duyarlılığının oluşturulması çabasını önemsediklerinin altını çizerek tüm katılımcılara teşekkür etti.
Sistem Karşıtı Muhalefetten Yerel Yönetimlere, Dersim’de Politik Deneyimler konulu panelin ardından, akşam programında müzik dinletisi başladı.
Festivalin ikinci gün programında DHF’nin stand çalışması devam etti. Akşam saatlerinde HKSDD önünde toplanan YÇKM halk oyunları ekibi davul ve zurna eşliğinde konser alanına yürüdü. Katılımın güçlü olduğu yürüyüşte Kaypakkaya dövizleri taşındı. Sık sık “Dersimde baraj istemiyoruz” , “Doğama suyuma yaşamıma dokunma” , “Soma işçileri ölümsüzdür” , “Gezi şehitleri ölümsüzdür” , “ Önderimiz İbrahim kaypakkaya” sloganları atıldı.
Burada YÇKM Halk Oyunları ekibi gösteriminin ardından DHF imzalı “Tarihimize Kültürümüze Dilimize Munzur’a Sahip Çıkalım” yazılı pankart açıldı.
Festival ikinci gün akşam programı özellikle Grup Munzur’un coşkulu ezgileri ve küçük bir kız çocuğunun İbrahim Yoldaş’ı seslendirmesi yoğun bir ilgiyle karşılandı.