İsvicre/Bern`deki İran konsolosluğu önünde İran’da tutsak olan Reynaheh jabbari ile ilgili basın açıklaması
İsviçre (12-10-2014) İnsan Hakları ve dayanışma Derneği tarafından 10 Ekim cuma günü, saat 13 30’da İran konsoloslugu önünde hakkında idam kararı infaz edilmek üzere olan kadın tutsak Reynaheh Jabbari ile ilgili verilen kararı protesto etmek amacıyla basın açıklaması yapıldı. Yapılan basın açıklamasınının ardından konsolosluk önüne bırakılan siyah çenekle eylemle son buldu. Eyleme Partizan’da destek verdi. Yapılan açıklamanın Türkçe’sini olduğu gibi paylaşıyoruz.
Biz İsviçre insan hakları savunucuları olarak İran vatandaşı Reyhaneh Jabbari’nin idam cezasına çarptırılmış olmasından ve bu cezanın infaz edilme olasılığından büyük bir endişe ve öfke duyduğumuzu ifade etmek istiyoruz.
Endişe ve öfke duymamıza yol açan sadece Reyhaneh Jabbari’nin kendisine tecavüz etmek isteyen bir kişiyi, canını ve ona namus diye öğretilen vücutsal bütünlüğünü korumak isterken öldürmüş olması değildir. Bu gerçeklik verilen kararın adaletsizliğini doğal olarak artırmaktadır. Ancak İran yargısı bu kararıyla açıkça kadınlara karşı ayrımcılık göstermekte, Reyhaneh Jabbari’yi, bir erkeği, hem de istihbarat servisinde çalışan bir erkeği öldüren kadın olarak cezalandırmaktadır. İran’da benzer durumdaki bir erkek asla böyle bir ceza ile karşı karşıya kalmazdı. İran’daki rejim açıkça insan haklarını ve özelde de kadın haklarını ihlal etmekte, yok saymaktadır.
Endişe ve öfke duymamıza yol açan işin diğer yanı da idam cezasının kendisidir. Ne yazık ki tasarlayarak öldürmenin en vahşice yöntemi olan idam cezası ABD ve Çin gibi İran’da da, başta rejim muhalifleri olmak üzere, kadınlara ve yasaları ihlal ettiği ileri sürülen tüm insanlara karşı uygulanmaktadır. İran Hükümeti sadece 2014 yılı içerisinde 550 insanın idamını infaz etmiştir.
Albert Camus’un dediği gibi “idam cezası işlenen cinayeti aritmetik olarak ödeten başka bir cinayettir. İdam cezası, hiç bir suçlunun en müthiş cinayetinin bile ona erişemediği önceden tasarlanan suçların en başında gelenidir. Bu iki ölüm arasında bir eşdeğerlilik olması için idam cezasının, kurbanını müthiş bir ölümle ortadan kaldıracağını önceden bildirmiş ve o andan sonra onu aylarca işkence altında tutmuş bulunan bir caniyi cezalandırması gerekirdi. Böylesine müthiş bir caniye kişiler arasında rastlanmamaktadır.”
Hiçbir ideoloji, din, anlayış idam cezasını haklı çıkartamaz. Hiçbir canlı bir başkasını ölümle cezalandırma hakkını elinde bulunduramaz. Ve hiç kimse ne kadar vahşi bir suç işlerse işlesin ölümü hakkedemez, ömür boyu sadece o suçu işleyen bir kişi olarak yaftalanamaz.
Siyasal sistemler insanları değil, suçu yaratan koşulları yok ederek ve bu koşullar nedeniyle suça eğilimli kişileri olumlu yönde etkileyip, dönüştürerek adaletlerini, insancıllıklarını sağlayabilir, koruyabilirler.
Yok, etmek gücün değil zalimliğin, kendine güvenin değil, güvensizliğin göstergesidir.
Reyhaneh Jabbari yaşamalı, bu adaletsiz sistemin kurbanı olmamalıdır.
İDAM İNSANLIK SUÇUDUR!
10.10.2014
İNSAN HAKLARI VE DAYANIŞMA DERNEĞİ İSVİÇRE