İnsan Hakları Derneği Cizre raporunu açıkladı

Czre2İHD Şırnak Şubesi’nin hazırladığı Cizre raporuna göre, Yasin Özer’in Akrep’in üzerinde bulunan makineli tüfekle açılan yaylım ateşi sonucu, Barış Dalmış’ın da keskin nişancı tarafından göğsünden tek kurşunla vurularak hayatını kaybettiği ifade edildi. Raporda, “Polisin halka yönelik davranışları düşmanca niteleyebileceğimiz türden olup, bunun acilen önlenmesi, bunun için en etkili denetim mekanizmalarının kullanılması gerekmektedir” denildi

HABER MERKEZİ (31-12-2014)- ANF’nin haberine göre İnsan Hakları Derneği (İHD) Şırnak Şubesi, Cizre ilçesinde 27 Aralık’ta yaşanan ve 3 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan provokasyona ilişkin raporunu kamuoyuna açıkladı.

İHD Şırnak Şubesi’nin hazırladığı raporda, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 27 Aralık 2014 tarihinde sabah saat 04.00 sıralarında halk arasında “Akrep” denilen polis aracı öncülüğünde özel harekât polisleri ve bir grup sivil şahıs tarafından, İlçe Kültür Müdürlüğü binasının üst katına yerleştirilmiş “keskin nişancıların” desteğinde, Nur Mahallesi’nde evlerinde bulunan sivil halka yönelik saldırıların gerçekleştirildiği açıklandı. Açıklamada, saldırının silahla yapılarak mahallenin yaylım ateşine tutulduğu kaydedildi.

İHD heyeti hastanede yaralıları ziyaret etti

İHD Heyeti, 27 Aralık’ta Cizre’de Cizre Devlet Hastanesi’ne giderek yaralılar ve yakınlarıyla bir araya gelmesinin yanı sıra, aynı zamanda saldırıların yaşandığı mahalleyi de ziyaret ederek halkla bir araya geldi.

Saldırının mağdurlarından Hâkim Kasırga adlı kişinin aktardığı bilgiler raporda şöyle ifade edildi:”Sabah 04.00 saatlerinde başlayıp sabah 10.30’a kadar devam eden saldırı olayı şöyle gerçekleşmiştir. Akrep isimli polis aracının öncülüğünde sivil giyimli kişiler ve özel harekât timleri sokaklarda dolaşarak gördükleri her şeye ve herkese rastgele ateş etti. Ben de evimin önündeydim, polislerin geldiğini fark edemedim. Ateş edildiği esnada bir anda bileğimden ve kasık bölgemden yaralandığımı anladım. Feryat etmem üzerine akrabalarım tarafından hemen hastaneye götürüldüm.”

Saldırılar sırasında yaralanan Hâkim Budak’ın akrabaları ise şunları söyledi: “Olaylar başka bir sokaktaydı. Bizim kaldığımız sokakta olaylar yoktu ama silah sesleri geliyordu. Polis sokaklarda gezerken gördüğü herkese rastgele ateş etti. Saçma tanesi Hâkim’in burnuna isabet ederek ensesinden çıkmış. Hayati tehlikesi halen sürüyor.”

Raporda saldırının keskin nişancılar tarafından gerçekleştirildiği belirtildi

Raporda, Zeki Alar adlı kişinin yaralanan Hâkim Kasırga’yı hastaneye götürmek isterken arabadan iner inmez keskin nişancı tarafından vurulduğu belirtilirken, yaşamını yitirenlere ilişkin şu bilgilere yer verildi: “Yasin Özer adlı kişi Akrep’in üzerinde bulunan makineli tüfekle açılan yaylım ateşi sonucu hayatını yitirmiştir. Ancak Yasin, o sırada olayların olduğu yerde değildir. Herhangi bir müdahale ya da güvenlik amacı taşımaksızın ateş edilerek ölümü gerçekleştirildiği belirtilmektedir.

Barış Dalmış (15), tepedeki keskin nişancı tarafından göğsünden tek kurşunla vuruluyor, acilen özel bir hastaneye götürülüyor, hastanedeyken yaşamını yitiriyor.

Abdullah Deniz’in (65) ailesinden herhangi biriyle görüşme sağlanamadı. Ancak olaylar sırasında öldürüldüğü biliniyor.”

‘Yasin Özer Akrebin üzerinden açılan yaylım ateşi sonucu hayatını kaybetti’

Cizre Devlet Hastanesi’nde adını vermek istemeyen bir kişi de, Yasin Özer’in Akrebin üzerinde bulunan makineli tüfekle yaylım ateşi açılması sonucu hayatını kaybettiğini belirtti. Aynı kişi, Özer’in, o sırada saldırıların olduğu yerde olmadığını, herhangi bir müdahale ya da güvenlik amacı taşımaksızın ateş edilerek ölümünün gerçekleştirildiğini açıkladı.

Rapor şu ifadelerle devam etti: “Yaptığımız araştırma ve incelemede ilçe merkezinde provokasyon amaçlı çatışma ortamı yaratılmaya çalışıldığı görülmektedir. Gerek bu olayda, gerekse diğer bütün olaylarda polis tarafından gerekçesiz bir şekilde ve ne kadın ne çocuk, ne esnaf ne de sivil kişilere karşı en küçük bir hassasiyet göstermeden biber gazıyla sık sık müdahaleler yapılmakta, bu olaylar esnasında ise polisin rastgele ateş etmesi sonucu bizzat polisten kaynaklı ciddi olarak kamu düzeni bozulmuştur.

Polis araçlarından yüksek sesle hücum marşları (Ölürüm Türkiyem gibi) çalınarak vatandaşlar tahrik edilmekte, sık sık Türklük vurgusu yapılıp Kürtlere yönelik aşağılayıcı ve küçültücü ifadeler kullanılarak vatandaş tahrik edilip olaylara zemin hazırlanmak istenmektedir.”

‘Saldırılar provokasyon yaratmaya yönelik bir adımdır’

Raporun sonuç bölümünde ise, “27 Aralık 2014 tarihinde Cizre ilçesinde güvenlik görevlilerinin sivil giyimli kişilerle birlikte Nur Mahallesi’ne yönelik saldırısı sonucunda rastgele ateş açılması ve keskin nişancı tüfeği kullanılarak yapılan saldırıda 3 kişi yaşamını yitirmiş, 10’un üzerinde kişi yaralanmıştır” denilerek, Heyetin bu saldırıların tipik bir provokasyon yaratmaya yönelik polis içerisindeki bir çete yapılanması tarafından organize edildiğini düşündüğü aktarıldı.

‘Polisin halka yönelik tavrı düşmancadır’

“Polisin halka yönelik davranışları düşmanca niteleyebileceğimiz türden olup, bunun acilen önlenmesi, bunun için en etkili denetim mekanizmalarının kullanılması gerekmektedir. Olayların etkili bir şekilde soruşturulup, sorumluların açığa çıkarılması gerekmektedir” ifadelerinin yer aldığı raporda, “barış ve çözüm sürecinde” bu tip provokasyon yaratmaya yönelik saldırıların bir daha yaşanmaması için ‘hükümetin’ etkili tedbirler alıp özellikle polis ve asker içerisindeki her türlü yasa dışı yapılanmayla etkili bir şekilde mücadele etmesi gerektiği vurgulandı.

http://www.halkingunlugu.org/