İsviçre (16-03-2016) Emperyalist-kapitalist dünya sistemi, nüfusunun büyük bir çoğunluğuna rahatsızlık veren, ciddi sorunlar içinde bulunmaktadır. Her alanda yaşanan büyük ve hızlı dalgalanmalar dünyamızın içinde bulunduğu kaosu derinleştirmektedir.. Bugün Kuzey Afrika ve Ortadoğu’dan Avrupa’ya uzanan topraklarda bir “göçmen krizi” daha doğrusu dramı yaşanıyor. Göçün tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte, bu derece kitlesel, trajik ve durdurulamayan bir göç az görülmüş bir durum. Bir yandan kapitalist sistemin yaratığı müthiş tüketim savurganlığı insanlığın bir bölümünü teslim almışken, aynı anda Yunanistan-Makedonya sınırında haftalardır hastalıklarla, barınma sorunuyla ve açlıkla mücadele ederek camur ve su birkintileri içinde hayatta kalmaya çalışan ve güvenli bir ülkeye geçebilmeyi hayal eden insan trajedisiyle karşı karşıyayız. Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu, sayıları on beş bine varan sığınmacıların yüzüne modern tarihin Avrupa’sı tak diye kapılarını kapatırken, bütün insani degerler de ayaklar altına alınmış durumdadır.
Göçmenlerin bir çoğu ise bu kapılara varmadan önce denizlerin soguk sularında bogularak yaşamlarını yitirdi. Bütün dünya bu trajediyi seyrederken, Avrupa‘nın mevcut trajediyi sınırlarda derinleştirmesi insanlık adına utanc verici bir durumdur.
Sermayenin belli merkezlerde toplanmasıyla derinleşen sistemin krizi, ezilen kitleleri muthiş bir karamsarlığa sürüklemiş durumdadir. Bu krizden kaynaklı (işsizlik, sosyal adaletsizlik, konut sorunu, sosyal hizmetlerdeki sekte, saglık v.s) tüm sorunların sebebini göçmenler olarak gören anlayışlarla mücadele etme görevi göçmen hareketlerine büyük sorumluluk yüklemektedir. Bizim yaşadığımız coğrafyada yerli halk kitleleri belli ırkçı ve göçmen karşıtı parti ve kurumlar tarafından manüpile edilerek, halk oylaması adı altında göçmen karşıtı bazı politikalar meşrulaştırılmaya calışılmaktadır. En son yapılan halk oylamasında yenilgi alan ve ‘Yaptırım İnsiyatifi` ni halka kabul ettiremeyen SVP, şimdi de yürürlüğe girecek yasa hakkında karar verecek hakimleri izleyeceğini açıklayarak, yenilgiyi kabul etmediğini gösterdi. SVP adına yapılan açıklamada “Kimin kazanıp, kimin kaybettiğini göreceğiz” açıklaması yapılarak, göcmen karsıtlıgından vaz geçilmeyeceği mesajını vererek göçmen karşıtı cepheyi daha da büyütmeye çalışacağını açıklamıştır.
İçinden gectigimiz tarihsel süreçte dünya sisteminin bize göstediği ve hiç de iç açıcı olmayan gelişmeler yaşayacagız, ama aynı zamanda dünya halklarının vereceği muazzam politik mücadelere tanık olacagız. Bu mücadeleleri göçmen kurumlarının nasıl okuduğu önemlidir. Tüm bu gelişmeleri doğru okumak ve doğru politik bir duruş sergilemek için doğru bir politikaya sahip olmak gerektigini bilmek durmundayız. Bunun biricik yolu da mevcut politikaları tekrar gözden geçirmek, varsa yanlışlardan kurtulmak ve pratikte kendini kitlelerin denetimine sunarak edilgen olan yapımızdan kurtulmaktır.
Dolayısıyla kongreler kendini yenilemenin pratik uygulama yerleridir. İDHF (İsviçre Demokratik Haklar Federasyonu) 3 Nisan 2016`da dünyadaki tüm gelişmeleri ele alacağı ve kendi bakış açısı doğrultusunda sundugu çözüm önerilerini tartışmaya açacağı bir kongre gerçekleştirecektir. Tüm dostlarımızı, üyelerimizi konreye katılmaya davet ediyoruz.
Tarih: 3 Nisan 2016
Adres: Zentrumsschopf 8957, Spreitenbach
Saat : 11:30
İSVİÇRE DEMOKRATİK HAKLAR FEDERASYONU
YÖNETİM KURULU